-
1 istemek
vt1) wollen, möchtenne istediğini bilmiyor er weiß nicht, was er willsinemaya gitmek istiyor er will [o möchte] ins Kino gehenistersen wenn du willst2) ( talep etmek) verlangen, fordernbu, sabır ister das fordert Geduldmanevi tazminat \istemek Schmerzensgeld verlangen3) ( arzu etmek) wünschen4) (ister... ister)ister inan, ister inanma, ... ob du es glaubst oder nicht,...5) ( rica etmek) bittenbirinden izin \istemek jdn um Erlaubnis bitten -
2 istemek
istemek v/t wollen; haben wollen; wünschen; verlangen (-den –i A von D), bitten (-den –i jemanden um A); fragen, verlangen (-i nach jemandem); ersuchen (-i um A, z.B. Hilfe); Prospekte anfordern; Zeit, Arbeit, Mühe erfordern;istediği gibi at koşturmak nach eigenem Gutdünken handeln;istemeye istemeye widerwillig;isteyerek gern; freiwillig;nasıl isterseniz wie Sie wünschen;Ali’den kızını istemişti er warb bei Ali um dessen Tochter -
3 akıl
akıl < aklı> Verstand m (Intelligenz, Geist); Vernunft f (Einsicht); Gedächtnis n, Erinnerung f; Gedanke m; Klugheit f, Weisheit f; Ratschlag m;akıl almaz unbegreiflich, unvorstellbar;akıl danışmak um Rat fragen;akıl defteri Notizbuch n;-e akıl erdirememek nicht begreifen können;-i akıl etmek kommen auf (einen Gedanken);akıl hastalığı Geisteskrankheit f;akıl hastanesi psychiatrische Klinik;akıl hocası scherzh ein schöner Ratgeber;akıl istemek um Rat fragen;akıl kârı iş vernünftig, machbar;akıl kutusu scherzh Alleswisser m, -in f;akıldan çıkarmak sich (D) aus dem Kopf schlagen;akla gelmez unvorstellbar, unwahrscheinlich;akla sığmaz unvorstellbar, immens;akla yakın einleuchtend, plausibel;-i aklı almamak etwas nicht begreifen können;aklı başında vernünftig;aklı başında olmamak nicht logisch denken können;aklı (başından) gitmek aus der Fassung geraten;aklı bokuna karışmak vulg vor Angst den Kopf verlieren;aklı durmak baff sein;-e aklı ermek begreifen (fassen) können (A); verständig werden;b-nin aklı fikri -de jd denkt nur an (A);-i aklı kesmek einsehen;aklı oynamak den Verstand verlieren;-in aklı sıra wie er glaubt;-e aklı yatmak vertrauen (auf A);-in aklına esmek jemandem einfach in den Sinn kommen;aklına gelmek jemandem einfallen, in den Sinn kommen;bş-i aklına koymak sich (D) etwas in den Kopf setzen;bu benim aklıma sığmıyor das will mir nicht in den Kopf;aklına yazmak sich (D) einprägen;-i aklında tutmak sich (D) merken (A); (im Kopf) behalten;-i aklından geçirmek sich (D) etwas durch den Kopf gehen lassen;b-nin aklından geçmek jemandem durch den Kopf gehen;aklını başına almak oder toplamak Vernunft annehmen, zur Einsicht kommen;-in aklını beğenmemek sich mit jemandes Idee nicht anfreunden können;-le aklını bozmak versessen sein (auf A);-in aklını çekmek jemandem abraten, jemandem einen Plan ausreden;b-nin aklını bş-e çelmek jemanden verführen ( oder überreden) zu etwas;aklını oynatmak den Verstand verlieren -
4 borç
-meyi borç bilmek sich verpflichtet fühlen (zu …);borç istemek/almak anpumpen fam (–den A);borç kaydetmek ausbuchen;borç yapmak Schulden machen;borç harç mit zusammengepumptem Geld;borç vermek Geld verleihen, ein Darlehen geben;borca girmek in Schulden geraten -
5 ısrar
ısrar [-ɑːr] <-de> Festhalten n (an D), Bestehen n (auf D); Verharren n (bei D);-de ısrar etmek festhalten an D; bestehen auf D;ısrarla nachdrücklich;ısrarla istemek fam unbedingt wollen (, dass …); beharren (auf D) -
6 istenilmek
istenmek (istenilmek) pass von istemek; wünschenswert sein; gewünscht werden;istendiği kadar auf Abruf; nach Belieben;istenmeyen unerwünscht;istenmeyen kişi POL Persona non grata -
7 istenmek
istenmek (istenilmek) pass von istemek; wünschenswert sein; gewünscht werden;istendiği kadar auf Abruf; nach Belieben;istenmeyen unerwünscht;istenmeyen kişi POL Persona non grata -
8 istetmek
-
9 kan
kan Blut n (a fig Stamm, Geschlecht);kan ağlamak bitterlich weinen;kan alma Blutabnahme f;kan almak Blut abnehmen (-den bei);kan bağı Blutsbande f;kan bankası Blutbank f;kan basıncı Blutdruck m;kan çıbanı MED Furunkel n (a m);kan davası Blutfeindschaft f; Blutrache f;kan dolaşımı Blutkreislauf m;kan durdurucu blutstillend;kan dökme Blutvergießen n;kan dökmek Blut vergießen;kan dökücü blutdürstig;kan gelmek v/unp (es) blutet;kan gövdeyi götürüyor es wird viel Blut vergossen;kan grubu Blutgruppe f;kan gütmek Blutrache üben;-e kan istemek jemandes Tod fordern;kan kanseri MED Blutkrebs m;kan kardeşi Blutsbruder m;kan kaybı MED Blutverlust m;kan kaybından ölmek verbluten;kan kesen blutstillend;kan kırmızı blutrot, knallrot; (der, die, das) Schlimmste;-e kan kusturmak jemandem viel Leid zufügen;kan lekesi Blutfleck m;kan nakli Blutübertragung f;kan çıkar scherzh es gibt (sonst) ein Blutvergießen;kan plazması Blutplasma n;kan portakalı Blutorange f;kan sayımı Blutbild n;kan sucuğu Blutwurst f;kan tahlili Blutsenkung f;kan ter içinde schweißgebadet;-i kan tutmak fig kein Blut sehen können;kan verecek kişi, kan verici Blutspender m, -in f;-e kan vermek jemandem Blut spenden; jemandem Blut übertragen;kan zehirlenmesi Blutvergiftung f;-in kanı başına çıktı das Blut stieg ihm (vor Wut) in den Kopf;kanı kaynamak lebhaft sein; herumtollen;b-ne kanı kaynamak sich entflammen für jemanden -
10 kız
kız arkadaş Freundin f; Kollegin f;kız çocuk kleine(s) Mädchen;kız kardeş Schwester f;kız gibi fam mädchenhaft; schüchtern; tadellos, Klasse-;kız istemek um die Hand (der Tochter) anhalten;kız oğlan kız jungfräulich -
11 arzulamak
-
12 bilgi
bilgi s1) Wissen nt, Kenntnisse pl\bilgi edinmek Kenntnisse erwerben, sich Wissen aneignen2) (biçim \bilgisi) Lehre f3) Auskunft f (üzerine/hakkında über), Information f (üzerine/hakkında über)\bilgi edinmek sich informierenbiri hakkında \bilgi istemek um Auskunft über jdn bittenbirine \bilgi vermek jdm (eine) Auskunft geben4) (\bilgi transferi) Daten pl -
13 dilemek
vt1) ( arzu etmek) wünschendilediğiniz gibi wie Sie wünschen; ( başsağlığı) aussprechenbirine şans \dilemek jdm Glück wünschen2) ( rica etmek) bittenbirinden bir şey için özür \dilemek sich bei jdm für etw entschuldigenözür diledi er bat um Entschuldigung -
14 isteme
-
15 istenmek
orada bulunmam isten(m) iyor meine Anwesenheit dort wird (nicht) erwünscht -
16 ister
3., (egal) ob\ister fakir, \ister zengin ob arm, ob reich\ister inan, \ister inanma, ... ob du es glaubst oder nicht,... -
17 izin
1) Erlaubnis f, Genehmigung fbirinden \izin istemek jdn um Erlaubnis bittenbirine \izin vermek jdn erlauben, jdm die Erlaubnis [o Genehmigung] erteilen( bana) \izin verirseniz wenn Sie (mir) erlauben2) Urlaub mparalı/parasız \izin bezahlter/unbezahlter Urlaub -
18 kastetmek
I vt ( amaçlamak) bezwecken; ( amaç olarak almak) hinzielen (auf); ( demek istemek) meinen, sagen wollenII vibirinin canına \kastetmek jdm nach dem Leben trachten -
19 koçsamak
vi ( koç istemek) bocken, nach dem Bock verlangen -
20 manevi tazminat
\manevi tazminat istemek/vermek Schmerzensgeld verlangen/zahlen; ( İsviçrede) Genugtuung verlangen/geben
- 1
- 2
См. также в других словарях:
istemek — i 1) İstek duymak, arzulamak İçeri girmekten korkarak bahçedeki demir kanepeye oturmak istedi. P. Safa 2) den, i Bir şeyin kendisine verilmesini veya yapılmasını söylemek, dilemek Bir gün benden okumak için kitap istedi. F. R. Atay 3) Görmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
demek istemek — 1) bir şeyi anlatmak istemek Gazete yazarlığını, edebiyatın, sanatın dışında sayanların ne demek istediklerini hiçbir zaman anlamadım. N. Ataç 2) bir düşünceyi söylemek istemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kana kan istemek — kısas yapılmasını istemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
mühlet istemek — bir işin yapılması, tamamlanması için belirli bir süre verilmesini istemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüz bulunca astar istemek — yüz verince astar istemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kız istemek — bir kızı evlenmek için ana ve babasından veya yakınlarından istemek Sen kızı kandıracaksın, sonra kaynananla gidip kızı isteyeceksin. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
kan istemek — öldürülen bir kimsenin öcünün alınmasını istemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
anasının nikâhını istemek — bir şeye değerinden çok para istemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
diline kira istemek — ağzına kira istemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
başını istemek — (birinin) öldürülmesini istemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yana yana istemek — ısrarla, içtenlikle dilemek Bir babam olduğunu, nasıl yana yana istediğini size anlatamam. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük