-
1 amaçlamak
1. ائتم [اِئْتَمَّ]Anlamı: bir amaca ulaşmayı istemek, istihdaf etmek2. شاء [شاءَ]Anlamı: bir amaca ulaşmayı istemek, istihdaf etmek3. قصد [قَصَدَ]Anlamı: bir amaca ulaşmayı istemek, istihdaf etmek4. نوى [نَوَى]Anlamı: bir amaca ulaşmayı istemek, istihdaf etmek5. هدف [هَدَفَ]Anlamı: bir amaca ulaşmayı istemek, istihdaf etmek6. عنى [عَنَى]Anlamı: bir amaca ulaşmayı istemek, istihdaf etmek -
2 dilenmek
1. استرفد [اِسْتَرْفَدَ]Anlamı: sadaka istemek2. استكف [اِسْتَكَفَّ]Anlamı: sadaka istemek3. تسول [تَسَوَّلَ]Anlamı: sadaka istemek4. تكفف [تَكَفَّفَ]Anlamı: sadaka istemek5. سأل [سَأَلَ]Anlamı: sadaka istemek6. شحذ [شَحَذَ]Anlamı: sadaka istemek -
3 kastetmek
1. ائتم [اِئْتَمَّ]Anlamı: amaçlamak, demek istemek2. شاء [شاءَ]Anlamı: amaçlamak, demek istemek3. قصد [قَصَدَ]Anlamı: amaçlamak, demek istemek4. نوى [نَوَى]Anlamı: amaçlamak, demek istemek5. هدف [هَدَفَ]Anlamı: amaçlamak, demek istemek6. عنى [عَنَى]Anlamı: amaçlamak, demek istemek -
4 ummak
1. أمل [أَمَلَ]Anlamı: bir şeyin olmasını istemek, beklemek2. ارتجى [اِرْتَجَى]Anlamı: bir şeyin olmasını istemek, beklemek3. تأمل [تَأَمَّلَ]Anlamı: bir şeyin olmasını istemek, beklemek4. ترجى [تَرَجَّى]Anlamı: bir şeyin olmasını istemek, beklemek5. رام [رامَ]Anlamı: bir şeyin olmasını istemek, beklemek6. رجا [رَجَا]Anlamı: bir şeyin olmasını istemek, beklemek -
5 dilemek
1. تأمل [تَأَمَّلَ]2. ترجى [تَرَجَّى]3. تمنى [تَمَنَّى]4. رام [رامَ]5. رجا [رَجَا] -
6 demek
1. اجتلى [اِجْتَلَى]Anlamı: düşünmek, oranlamak, ummak, istemek2. افتكر [اِفْتَكَرَ]Anlamı: düşünmek, oranlamak, ummak, istemek3. انتطق [اِنْتَطَقَ]Anlamı: söylemek, söz söylemek4. تدبر [تَدَبَّرَ]Anlamı: düşünmek, oranlamak, ummak, istemek5. تفكر [تَفَكَّرَ]Anlamı: düşünmek, oranlamak, ummak, istemek6. تفوه [تَفَوَّهَ]Anlamı: söylemek, söz söylemek7. تلفظ [تَلَفَّظَ]Anlamı: söylemek, söz söylemek8. قال [قالَ]Anlamı: söylemek, söz söylemek9. قرر [قَرَّرَ]Anlamı: herhangi yargıya varmak10. لغا [لَغَا]Anlamı: söylemek, söz söylemek11. نطق [نَطَقَ]Anlamı: söylemek, söz söylemek12. عنى [عَنَى]Anlamı: anlamına gelmek -
7 yasaklamak
1. حرم [حَرَّمَ]Anlamı: bir şeyin yapılmamasını istemek2. حظر [حَظَّرَ]Anlamı: bir şeyin yapılmamasını istemek3. منع [مَنَّعَ]Anlamı: bir şeyin yapılmamasını istemek4. وزع [وَزَعَ]Anlamı: bir şeyin yapılmamasını istemek -
8 aramak
1. استقصى [اِسْتَقْصَى]2. اشتف [اِشْتَفَّ]3. اشتهى [اِشْتَهَى]Anlamı: bir şeyim yokluğunu duyarak geri gelmesini istemek, özlemek4. افتقد [اِفْتَقَدَ]5. تابع [تَابَع]6. تاق [تَاقَ]Anlamı: bir şeyim yokluğunu duyarak geri gelmesini istemek, özlemek7. تحسب [تَحَسَّب]8. تشوق [تَشَوَّقَ]Anlamı: bir şeyim yokluğunu duyarak geri gelmesini istemek, özlemek9. تفقد [تَفَقَّدَ]10. تقصى [تَقَصَّى]11. جاس [جاسَ]12. ضبط [ضَبَطَ]Anlamı: araştırmak, yoklamak13. قمش [قَمَّشَ] -
9 arzulamak
1. اشتهى [اِشْتَهَى]Anlamı: istek duymak, özlemek, istemek2. تاق [تَاقَ]Anlamı: istek duymak, özlemek, istemek3. تشوق [تَشَوَّقَ]Anlamı: istek duymak, özlemek, istemek -
10 dadanmak
1. ألف [أَلِفَ]Anlamı: tadını aldığı, hoşlandığı bir şeyi sık sık istemek2. اعتاد [اِعْتادَ]Anlamı: tadını aldığı, hoşlandığı bir şeyi sık sık istemek3. تعود [تَعَوَّدَ]Anlamı: tadını aldığı, hoşlandığı bir şeyi sık sık istemek -
11 sormak
سأل [سَأَلَ] -
12 yakarmak
ابتهل [اِبْتَهَلَ]Anlamı: yalvarmak, istemek -
13 yalvarmak
ابتهل [اِبْتَهَلَ]Anlamı: birinden bir şeyi istemek, niyaz
См. также в других словарях:
istemek — i 1) İstek duymak, arzulamak İçeri girmekten korkarak bahçedeki demir kanepeye oturmak istedi. P. Safa 2) den, i Bir şeyin kendisine verilmesini veya yapılmasını söylemek, dilemek Bir gün benden okumak için kitap istedi. F. R. Atay 3) Görmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
demek istemek — 1) bir şeyi anlatmak istemek Gazete yazarlığını, edebiyatın, sanatın dışında sayanların ne demek istediklerini hiçbir zaman anlamadım. N. Ataç 2) bir düşünceyi söylemek istemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kana kan istemek — kısas yapılmasını istemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
mühlet istemek — bir işin yapılması, tamamlanması için belirli bir süre verilmesini istemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüz bulunca astar istemek — yüz verince astar istemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kız istemek — bir kızı evlenmek için ana ve babasından veya yakınlarından istemek Sen kızı kandıracaksın, sonra kaynananla gidip kızı isteyeceksin. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
kan istemek — öldürülen bir kimsenin öcünün alınmasını istemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
anasının nikâhını istemek — bir şeye değerinden çok para istemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
diline kira istemek — ağzına kira istemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
başını istemek — (birinin) öldürülmesini istemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yana yana istemek — ısrarla, içtenlikle dilemek Bir babam olduğunu, nasıl yana yana istediğini size anlatamam. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük