-
1 ilaç
z.B. öksürük ilacı Hustenmittel n;uyku ilacı Schlafmittel n;ilaçla medikamentös;ilaç için … yok überhaupt nichts ( oder kein, keine, keinen);ilaç yazmak Arzt etwas verschreiben -
2 ilaç
I s1) Medikament nt, Medizin f, Arznei f, Arzneimittel mbunun bir ilacı var mı? gibt es ein Mittel dagegen?II adj medikamentös\ilaç tedavisi medikamentöse Behandlung -
3 ilaç formülü
Arzneiformel f -
4 ilaç kutusu
Medikamentenschachtel f -
5 ilaç sanayii
Pharmaindustrie f -
6 ilaç şişesi
Arzneiflasche f -
7 bulandırıcı ilaç
Brechmittel nt -
8 jenerik ilaç
med Generikum nt -
9 uyarıcı ilaç
-
10 ağrı
ağrı Schmerz m;ağrı kesici schmerzstillend;ağrı kesici ilaç Schmerzmittel n;-in ağrısı tutmak doğum öncesi Wehen bekommen; organ beginnen zu schmerzen -
11 almak
almak <- ır> nehmen (-i A); (satın \almak) kaufen; MED ilaç einnehmen; MED organ, cenin entfernen; iş, öğüt, izin vs bekommen; (kabul etmek) annehmen; (elde etmek) erzielen; ürün einbringen; koku vs wahrnehmen; kız zur Frau ( oder als Schwiegertochter) nehmen; ölçü nehmen; kiracı aufnehmen; in ein Verzeichnis vs (çekmek) rücken, verschieben; radyo vs empfangen; şehir einnehmen; nehir mit sich fortreißen; içerebilmek fassen;banda almak aufs Band aufnehmen;sağa almak nach rechts verschieben; rechts anhalten;su almak leck sein;şakaya almak als Scherz auffassen;omuzlarına almak sich (D) überwerfen; schultern;alıp götürmek wegtragen, abfahren, abtransportieren;-in b-le bir alıp veremediği var/olmak mit jemandem nicht auskommen können;alıp yürümek um sich greifen;al sana …!, alın size …! da haben wir …!; -
12 giderici
giderici beseitigend, entfernend;ağrı giderici ilaç schmerzlinderndes Mittel;leke giderici madde Fleckenentferner m -
13 kesici
kesici (ab)schneidend; Schneide-; Schlächter m auf dem Schlachthof;ağrı kesici (ilaç) schmerzlindernde(s) Mittel;kesici yol Abkürzung f -
14 almak
vt1) nehmenboşa \almak auto den Gang (he) rausnehmenbir şeyi hafife \almak etw auf die leichte Schulter nehmenhava \almak leer ausgehenal benden de o kadar! ( fam) ( ben de aynı düşüncedeyim) ganz meine Meinung!, das meine ich auch!haber \almak eine Nachricht erhalten3) holen( derin) soluk \almak (tief) Atem holenönlem \almak Maßnahmen ergreifen [o treffen]bir şeyi ele \almak ( fig) etw in die Hand nehmen, etw anpacken, etw ergreifenbirinden kan \almak jdm Blut abnehmen [o abzapfen]bir bacağını aldılar sie nahmen ihm ein Bein abyerini \almak seinen Platz einnehmen8) ( biçim) annehmenbelli bir biçim \almak eine bestimmte Form annehmenbir şey biçim alıyor etw nimmt Form [o Gestalt] an9) sport belegenbirinciliği/ikinciliği/üçüncülüğü aldı er belegte den ersten/zweiten/dritten Platzdemir \almak den Anker lichtenbir sayının karekökünü \almak die Wurzel aus einer Zahl ziehen, eine Zahl radizieren12) ağır yara \almak schwere Verletzungen davontragen13) (satın \almak) kaufen -
15 cevap
\cevap vermek antworten2) ( ihtiyacı karşılamak)\cevap vermek den Bedarf decken3) med\cevap vermek anschlagenilaç \cevap vermedi das Mittel schlägt nicht an4) telek abnehmenkimse \cevap vermiyor es nimmt keiner ab -
16 derman
derman s\dermanı/\dermandan kesilmek abbauen, Kräfte einbüßen -
17 etki
etki silaç \etkisini yitirdi das Medikament hat seine Wirkung verlorenkalıcı bir \etki bırakmak einen bleibenden Eindruck hinterlassen -
18 fitil
-
19 flit
-
20 göstermek
I vt1) zeigen2) ( işaretle belirtmek) zeigen (auf), deuten (auf), hinweisen (auf)3) demonstrieren; ( film) vorführenbu resmin neyi gösterdiğini anlamıyorum ich verstehe nicht, was dieses Bild darstellen soll4) ( dayanışma) bekunden, demonstrierenbirine kolaylık \göstermek jdm Erleichterungen gewähren7) ( öğretmek) beibringen, anleitenbirine bir şeyi \göstermek jdm etw beibringen, jdn zu etw anleiten8) ( etmek)gayret \göstermek sich anstrengen [o bemühen]ilaç etkisini gösterdi das Medikament hat angeschlagenbirine şaygı \göstermek jdn achten [o respektieren]
- 1
- 2
См. также в других словарях:
ilac — ilác, ă, iláci, ce, adj. (reg.; despre vite) cu coarne scurte; (despre coarne) scurte şi crescute în lături. Trimis de blaurb, 31.05.2006. Sursa: DAR … Dicționar Român
ilaç — is., cı, Ar. ˁilāc 1) Bir hastalığı iyi etmek veya önlemek için türlü yollarla kullanılan madde, em, deva 2) mec. Çare, önlem Birleşik Sözler aç biilaç kortizonlu ilaç kocakarı ilacı sinir ilacı uyku ilacı uyuz ilacı … Çağatay Osmanlı Sözlük
ILAC — ИЛАК (англ. ILAC – International Laboratory Accreditation Cooperation) – Международная организация по аккредитации лабораторий История ИЛАК создан в 1977 году для развития международного сотрудничества в целях содействия развитию торговли… … Википедия
ilâc — (A.) [ جﻼﻋ ] 1. ilaç. 2. tedavi. 3. çare … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
ilac — klas. bax əlac. Çak görüb köksümü, qılma ilacım, təbib; Zaye olar mərhəmin, məndə bitər yarə yox. F.. Kimsənədən olmadı dərdinə, Seyyid, ilac; Eyləmə hər nakəsə halını əfsanə ərz. S. Ə. Ş.. Vazeh bu ki xəstədir məzacın; Ya rəb, kim edər sənin… … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
Ilac Shopping Centre — (foremerly ILAC Centre , ILAC standing for Irish Life Assurance Corporation, the firm that built it) is one of the two shopping malls on Henry Street, Dublin, Republic of Ireland, the other being Jervis Shopping Centre. It has entrances opening… … Wikipedia
ilaç gibi gelmek — 1) iyileşmeyi veya çözümü kolaylaştırmak 2) rahatlatmak, huzura kavuşturmak Böylesi zor bir iş için çalışmak bana ilaç gibi geliyordu. C. Uçuk … Çağatay Osmanlı Sözlük
ilaç yapmak (veya hazırlamak) — gerekli maddeleri kullanarak reçetede belirtilen dozda ilacı ortaya koymak Hani eskiden cahillere davultozuyla minaregölgesinden ilaç yapıp paralarını alıverenler varmış. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
ilaç yazmak — reçete yazmak Doktor geldi, ilaç yazdı... Y. Z. Ortaç … Çağatay Osmanlı Sözlük
İLAC NÂ-PEZİR — f. Tedavisi mümkün olmayan, ilâç kabul etmeyen. * İmkânsız, çaresiz … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İLAC-PEZİR — f. Çaresi bulunabilen. * Tedavi edilebilen, ilâç kabul eden … Yeni Lügat Türkçe Sözlük