-
1 arkasından
-
2 arka
1. subst Rücken m; Rückseite f; Fortsetzung f (einer Erzählung usw); Rückenlehne f; fig Beschützer m; Rück- (Seite, Wand); Hinter- (Tür, Rad);arka koltuk AUTO Rücksitz m;arka arkaya hintereinander;arka arkaya vermek sich gegenseitig unterstützen;arka çıkmak Unterstützung geben;arka kapıdan çıkmak Schule ohne Abschluss verlassen;b- ne arka olmak jemandem eine Stütze sein;arka plan Hintergrund m;arka üstü yatmak auf dem Rücken liegen;b-ne arka vermek j- m Hilfe leisten;arkada hinten;arkada kalanlar (die) Hinterbliebenen; (die) Zurückgelassenen;arkada kalmak in den Hintergrund treten; zurückliegen (Zeit, Lage);arkadan von hinten;arkadan arkaya fig hinter dem Rücken;bş-in arkası alınmak einer Sache (D) ein Ende setzen;arkası gelmek fig weitergehen;arkası kesilmek aufgebraucht werden/sein; versiegen;bş-in arkasına düşmek etwas eifrig verfolgen;b-nin arkasına düşmek jemandem auf den Fersen sein;b-nin arkasında dolaşmak sich jemandem anzunähern versuchen;-in arkasından hinter … her, nach (zeitlich);b-nin arkasından konuşmak hinter jemandes Rücken reden;-in arkasını bırakmak nicht mehr verfolgen, loslassen;-in arkasını bırakmamak nicht ablassen von;arkaya bırakmak (auf später) verschieben2. Ortssubstantiv: -in arkasına hinter A;dolabın arkasına hinter den Schrank (stellen usw);-in arkasında hinter D;dolabın arkasında hinter dem Schrank (stehen usw);-in arkasından hinter D … hervor (kommen usw) -
3 arka
I s1) Hinterseite f, Rückseite f\arkada müzik çalıyordu im Hintergrund spielte die Musik\arkaya geçmek ( kuyrukta) sich hinten anstellenbir şeyi \arkada bırakmak etw hinter sich lassen; ( ölen kimseye göre) etw hinterlassenevin \arkasında bahçe var hinter dem Haus ist ein Garten, auf der Rückseite des Hauses befindet sich ein GartenMuğla'nın üç kilometre \arkasında drei Kilometer hinter Muðlabirine \arka çevirmek jdm den Rücken zukehrenbirine \arka olmak jdm den Rücken stärkenbirini \arkadan vurmak ( fig) jdm in den Rücken fallenbirinin \arkasından hinter jds Rückenbir şeyin \arkasını getirememek etw nicht bis zum Ende führen können\arkasından koşmak hinterherlaufenbir işin \arkasına düşmek [o takılmak] eine Sache verfolgen, sich hinter eine Sache klemmenbirinin \arkasına düşmek jdn verfolgen5) Rückenlehne f\arkasındaki giysiler çok eskiydi die Kleidung, die er (am Körper) trug, war sehr alt\arka bulmak sich Rückendeckung schaffen\arkası ol(ma) mak (keine) Rückendeckung habenbirine \arka olmak jdm Rückendeckung geben -
4 arkasına
-
5 arkasında
-
6 birbiri
birbiri ardınca (oder arkasına, arkasından) hintereinander;birbirine girmek aneinander geraten; sich verwickeln (a fig) -
7 seğirtmek
seğirtmek rennen, rasen (-e doğru auf A zu);arkasından seğirtmek (jemandem) hinterherrennen -
8 teneke
teneke Blech n; (Blech)Kanister m; Wellblech n; Blech-;(arkasından) teneke çalmak jemanden auslachen -
9 arkası sıra
-
10 gibi
I parthiçbir şey olmamış \gibi als ob nichts geschehen wäresanki sesler duymuşum \gibi geldi mir ist, als hätte ich Stimmen gehörtyağmur yağacak \gibi görünüyor es sieht so aus, als würde es regnenII adv1) wiegerçek yaşamdaki \gibi wie im richtigen Lebenher şey eskisi \gibi alles ist wie früherher zamanki \gibi wie immeröngörüldüğü \gibi wie vorgesehen2) ( o anda) sowieçantasını kaptığı \gibi gitti er schnappte seine Tasche und war wegçocuğu kaptığı \gibi toz oldu er hatte sich das Kind gekrallt und war damit verschwundenhaberi aldığı \gibi yola çıktı sowie er die Nachricht erhielt, machte er sich auf den Weg; ( hemen arkasından) gleich nachdem er die Nachricht erhielt, machte er sich auf den Weg -
11 görünmek
vi1) ausseheniyi/kötü \görünmek gut/schlecht aussehenkara göründü! Land in Sicht!öyle görünüyor ki... es sieht so aus, als ob...yağmur yağacakmış gibi görünüyor es sieht nach Regen aus, es sieht so aus, als würde es regnen2) sich sehen [o blicken] lassenburalarda bir daha görünme lass dich nicht mehr hier sehen3) ( gözükmek) erscheinen, zum Vorschein kommenolduğundan küçük \görünmek kleiner als in Wirklichkeit erscheinen4) sonu \görünmek seinem Ende zugehensonu görünmemek kein Ende absehen5) durchscheinenmürekkep/yazı kâğıdın arkasından görünüyor die Tinte/Schrift scheint auf der Rückseite des Papiers durch -
12 izlemek
vt1) ( takip etmek) verfolgen2) ( arkasından gelmek) folgenbirbirini \izlemek aufeinander folgentelevizyonu izliyor musun? siehst du fern? -
13 takip
Verfolgung fbir şeyi/kimseyi \takip etmek etw/jdn verfolgen; ( arkasından gelmek) etw/jdm folgen
См. также в других словарях:
arkasından — (birinin) birinin yokluğunda Birini arkasından övmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
arkasından sürüklemek — arkasından gelmesini sağlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
arkasından atlı kovalamak — bir işi gereksiz bir telaşla yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
arkasından konuşmak — dedikodu yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
arkasından koşmak — 1) iş yaptırmak için birinin arzusunu kollamak, görüşme fırsatı aramak 2) birine çok ilgi duymak … Çağatay Osmanlı Sözlük
perde arkasında (veya arkasından) — olayı yönetenin kendisi olduğunu belli etmeyerek, gizliden gizliye … Çağatay Osmanlı Sözlük
bebeğe iş an arkasından kendin git — yapamayacakları işleri kendini gönderme … Beypazari ağzindan sözcükler
GIYABÎ — Arkasından olarak. Kendi hazır olmadığı halde arkasından. Gayba âit. Gayba mensup ve müteallik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
teneke çalmak — (arkasından) tenekeye sopa vb. ile vurarak giden bir kişiye hakaret etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ardından atlı kovalamak — arkasından atlı kovalamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
soñdamak — arkasından kovalamak. II I, 400, 401 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini