Перевод: с турецкого на немецкий

с немецкого на турецкий

kayırmak

  • 1 kayırmak

    kayırmak v/t beschützen, sich annehmen G; begünstigen, protegieren

    Türkçe-Almanca sözlük > kayırmak

  • 2 kayırmak

    vt begünstigen

    Sözlük Türkçe-Almanca kompakt > kayırmak

  • 3 arka

    I s
    1) Hinterseite f, Rückseite f
    \arkada müzik çalıyordu im Hintergrund spielte die Musik
    \arkaya geçmek ( kuyrukta) sich hinten anstellen
    bir şeyi \arkada bırakmak etw hinter sich lassen; ( ölen kimseye göre) etw hinterlassen
    evin \arkasında bahçe var hinter dem Haus ist ein Garten, auf der Rückseite des Hauses befindet sich ein Garten
    Muğla'nın üç kilometre \arkasında drei Kilometer hinter Muðla
    2) ( sırt) Rücken m
    birine \arka çevirmek jdm den Rücken zukehren
    birine \arka olmak jdm den Rücken stärken
    birini \arkadan vurmak ( fig) jdm in den Rücken fallen
    birinin \arkasından hinter jds Rücken
    3) ( geri kalan bölüm) Rest m
    bir şeyin \arkasını getirememek etw nicht bis zum Ende führen können
    4) ( art, peş)
    \arkasından koşmak hinterherlaufen
    bir işin \arkasına düşmek [o takılmak] eine Sache verfolgen, sich hinter eine Sache klemmen
    birinin \arkasına düşmek jdn verfolgen
    5) Rückenlehne f
    6) ( insan için) Körper m
    \arkasındaki giysiler çok eskiydi die Kleidung, die er (am Körper) trug, war sehr alt
    7) ( fig) ( koruyucu) Rückendeckung f, Beschützer(in) m(f); ( kayırıcı) Gönner(in) m(f)
    \arka bulmak sich Rückendeckung schaffen
    \arkası ol(ma) mak (keine) Rückendeckung haben
    birine \arka çıkmak ( korumak) jdn beschützen; ( kayırmak) jdn begünstigen
    birine \arka olmak jdm Rückendeckung geben
    II adj Hinter- Rück-; auto (\arka cam) Heck-

    Sözlük Türkçe-Almanca kompakt > arka

  • 4 kayırma

    2) Begünstigung f

    Sözlük Türkçe-Almanca kompakt > kayırma

См. также в других словарях:

  • kayırmak — i 1) Koruyarak başarısını sağlamak, elinden tutmak, himmet etmek Bizi kayıran, arayan yok. H. R. Gürpınar 2) Birini, başkalarının veya işin zararı pahasına tutmak, birine haksız yere kolaylıklar sağlamak, iltimas etmek Güzelle yüceltirim… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • iltimas etmek (veya geçmek) — kayırmak, korumak Sanırım ki öğretmenler bana iltimas geçiyorlardı. A. Erhat …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sahabetçi çıkmak — kayırmak, arka çıkmak Kahpenin gözlerine mi tutulmuş ne, sahabetçi çıkıyor. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kadgurmak — kayırmak; kaygıya düşmek, kaygılanmak. II, 192, 193; III, 193. 194bkz: kay gurmak …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • kaygurmak — kayırmak, kaygılanmak II, 193; III, 193, 194bkz: kadgurmak …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • MÜBALAT — Kayırmak. * Dikkat etmek. İtina göstermek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • gözetmek — i 1) Korumak, bakmak, özen göstermek, himaye etmek Büyük kardeşler küçükleri gözetir. 2) Önem vermek, göz önünde bulundurmak, ayrı tutmak 3) nsz Kollamak, beklemek Fırsat gözetmek. Uygun bir zaman gözetmek. 4) Bir sonuca giderken bütün ayrıntı ve …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kayırma — is. Kayırmak işi, koruma, himmet, iltimas …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • vasıta — is., Ar. vāsiṭa 1) Araç Millî birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek geliştirmek millî ülkümüzdür. Atatürk 2) Aracı Geçim bakımından da aynı yolu tutanlar vardır; memur kayırmak, mümkünse vasıta olmak… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • himaye etmek — korumak, kayırmak, gözetmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • inayet etmek (veya eylemek) — iyilik ve yardım etmek, kayırmak, lütfetmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»