-
1 yanında
1) bei, neben\yanında durmak dabeistehenailesinin/babasının \yanında bei seiner Familie/seinem Vaterannemin \yanındaydım ich war bei meiner Mutteronun \yanında oturdum ich saß bei [o neben] ihmonun sağ/sol \yanında rechts/links daneben2) ( beraberinde olma) bei sich, mitbir şey \yanında olmak etw mithaben\yanında oturan adam der Mann, der neben ihm sitzt, sein Nebenmann\yanında oturduğu adam der Mann, bei dem er wohnt\yanında taşımak bei sich tragen -
2 yanında
-
3 yanında
кырында; янында -
4 yanında
adj. in one's hearing, nearby--------adv. close by, hard, at the side of, by the side of--------prep. alongside, beside, by, next* * *1. beside 2. next door -
5 yanında
ba--------cem--------hind--------nik -
6 yanında
во́зле о́коло по́дле при ря́дом -
7 yanında
a) near, beside, next to, by, along, alongside b) with, on c) over and above, in addition (to) d) in the company of -
8 yanında gezdirmek
v. tow, have in tow -
9 yanında götürmek
v. take along, take for -
10 yanında göze çarpmak
v. be in relief against -
11 yanında küçük göstermek
v. foreshorten -
12 yanında olmak
v. accompany, flank, neighbor, neighbour [Brit.], stand by, stand to -
13 yanında yeralmak
v. stand by smb.'s side, range oneself on the side of, range oneself with -
14 yanında\ bulunmak
грани́чить -
15 yanında duran
готыр, готыгъэр, геуцуагъэр -
16 yanında durdurmak
гогъэтын -
17 yanında durmak
готын, гоуцон, готын кIэлъырытын, кIэрытын, е -
18 yanında oturmak
кIэрысын, госын, гетIысхьан, бгъодэсын -
19 yanında oturtmak
гуигъэсын -
20 yanında taşımak
зехьан, зэрихьан
См. также в других словарях:
yanında — zf. Bir şeye, bir kimseye göre, nispetle Çektiğim acı yanında ölüm çok hafif kalır. M. Yesari Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller yanında olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yanında olmak — desteklemek, yardımcı olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kel yanında kabak anılmaz — bir kişinin yanında, uzaktan da olsa onun kusurunu hatırlatabilecek sözler söylemekten çekinilmelidir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan — kişi arkadaşlık ettiği kimseden etkilenir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
kutsuz kuşun yuvası doğan yanında olur — talihsiz kişi, her an kendisine saldıracak güçlü kimselerle yan yana bulunur anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
pilav yiyen kaşığını yanında (veya belinde) taşır — bir şeyden yararlanmak isteyen kişi, bunun için gereken aracı eli altında bulundurmalıdır anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaymağı seven mandayı yanında taşır — sevdiği şeyden yoksun kalmak istemeyen kişi, onu sağlayacak araçları eli altında bulundurmalı ve bunun için gereken sıkıntılara katlanmalıdır anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
yeme de yanında yat! — çok lezzetli veya çok hoş … Çağatay Osmanlı Sözlük
kurunun yanında yaş da yanar — beğenilmeyen tutumlarından dolayı cezalandırılan kişiler içinde suçsuzlar da suçlular gibi hırpalanırlar anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
canı kaymak isteyen mandayı yanında taşır — güzel yaşamak isteyen kişi, bu yaşayışın yükünü çekmeyi göze almalı ve gerekli kaynakları elinin altında bulundurmalıdır anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
bööğründe — yanında … Beypazari ağzindan sözcükler