Перевод: со всех языков на все языки

со всех языков на все языки

karanlık

См. также в других словарях:

  • karanlık — sf., ğı 1) Işığı olmayan, bütünü veya bir parçası ışıktan yoksun olan 2) is. Işık olmama durumu Biz, karanlığın içinde ilerliyoruz. H. Taner 3) mec. Yasalara, töreye uygun olmayan Bu karanlık işlerin hesabını sorarlar. M. Ş. Esendal 4) mec.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • karanlık basmak (veya çökmek) — hava kararmak Akşamdı, ortalığa hafif bir karanlık çökmüştü. R. N. Güntekin Tekrar ana yola geldiğim zaman karanlık basmıştı. S. F. Abasıyanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • karanlık kesilmek — ortalık birdenbire kararmak Gece kandili birdenbire sönmüş, oda zifirî karanlık kesilmişti. Ö. Seyfettin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • karanlık oda — is. Fotoğraf camı banyosu, röntgen muayenesi vb. işlerin yapıldığı ışıksız oda …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • karanlık etmek — bir şeyin önünde durarak görünmesine engel olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • zifirî karanlık — is., ğı Çok karanlık Sanki o saniye gözlerime perde inmiş de her taraf zifirî karanlık olmuş. S. M. Alus …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • alaca karanlık — is., ğı Güneş doğmadan önceki veya battıktan hemen sonraki aydınlık, yarı karanlık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yarı karanlık — is., ğı Aydınlık ile karanlık arası bir durum …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • AMUS — Karanlık …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • DAMİC — Karanlık …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MÜDLEHİMM — Karanlık …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»