-
1 hinterlassen
geride bırakmak (arkada)miras bırakmak -
2 zurücklassen
geride bırakmak -
3 hinter
hinter ['hıntɐ]I präp1) (da\hinter) arkasında;\hinter jdm sitzen birinin arkasında oturmak;drei Kilometer \hinter Muðla Muğla'nın üç kilometre arkasında;das Schlimmste hast du schon \hinter dir işin en kötü tarafını atlattın artık;2) ( zeitlich)zehn Minuten \hinter der Zeit sein on dakika gecikmiş olmak3) ( Reihenfolge) geride;er ließ ihn weit \hinter sich dat onu çok geride bıraktı4) (\hinter... her) peşinde;\hinter jdm herlaufen birinin peşinden koşmakII präp arkasına;stell das Buch \hinter die anderen kitabı ötekilerin arkasına koy;etw \hinter sich bringen bir şeyi bitirmek, bir işi hâlletmek -
4 Hinterbliebene
-
5 hintere
hintere adj arka;am hinteren Ende arka uçta, en geride -
6 hinterste
hinterste adj en arka/geri;am hintersten Ende en arkada/geride -
7 überflügeln
überflügeln v/t <o -ge-, h> geçmek, geride bırakmak -
8 zurück
zurück sein dönmüş olmak;5 Punkte (3 Meter) zurück liegen 5 puan (3 metre) geride olmak -
9 zurücklassen
zurücklassen v/t <unreg, -ge-, h> (geride) bırakmak -
10 zurückliegen
zurückliegen v/i <unreg, -ge-, h> geride kalmış olmak -
11 dahinten
-
12 Ferne
-
13 Hinterbliebene
arkada kalan, geride kalan;wir \Hinterbliebenen arkada kalan bizler -
14 Rückstand
-
15 Vergangenheit
1) ( Zurückliegendes) geçmiş, mazi, geri;das gehört der \Vergangenheit an bu, geçmişte [o geride] kaldı, bu, maziye karıştı;in der jüngsten \Vergangenheit yakın geçmişte;eine dunkle \Vergangenheit haben karanlık bir mazisi olmak2) ling geçmiş zaman -
16 weit
weit [vaıt]I adj\weite Kreise der Bevölkerung toplumun geniş çevreleri;das ist ein \weites Feld bu geniş bir alandır;etw \weit öffnen bir şeyi ağzına kadar açmak;\weit herumkommen çok yer gezmek;das W\weite suchen ( geh) tabanları yağlamakin \weiter Ferne çok uzakta;ist es noch \weit? daha uzak mı?;von \weitem uzaktan;\weit entfernt çok uzak;das ist \weit weg ( fam) bu çok uzakta;ich habe es nicht \weit benim için uzak değil4) ( zeitlich)bis Ostern ist es noch \weit paskalyaya kadar daha çok var;das liegt \weit zurück bu çok geride kaldı;bis \weit in den Morgen sabahlara kadar5) bei \weitem besser çok daha iyi;bei \weitem nicht alles hepsi değil;es ist \weit und breit niemand zu sehen ortalıkta in cin yok;\weit gefehlt! ne gezer!;so \weit ( im Allgemeinen) buraya kadar; ( bis jetzt) şimdiye kadar;es ist so \weit oldu;es ist noch nicht so \weit daha olmadı;bist du so \weit? ( fam) hazır mısın?;das geht ( entschieden) zu \weit! bu (kesinlikle) fazla oldu!, bu kadarı da (artık) fazla!;wie \weit bist du mit der Arbeit? çalışman ne aşamada?;\weit hergeholt uydurma, pek inandırıcı olmayan;das ist \weit hergeholt nereden nereye\weit besser çok daha iyi;er ist \weit über sechzig altmışın çok üzerinde;\weit gefehlt! bilemedin!;das ist \weit verbreitet bu çok yaygındır;er ist zu \weit gegangen ( fig) çok ileri gitti, haddini aştı -
17 zurück
1) ( wieder an den Ausgangspunkt) dönüş;hin und \zurück gidiş dönüş;es gibt kein Z\zurück mehr artık bunun dönüşü yok;ich bin gleich wieder \zurück hemen döneceğim2) ( nach hinten) geri;zwei Schritte \zurück! iki adım geri!;vor und \zurück ileri geri4) ( fam) (\zurückgeblieben) geri -
18 zurücklassen
-
19 zurückstehen
zurück|stehenirr vi1) ( weiter hinten stehen) (daha) geride durmak, (daha) arkada durmak2) ( schlechter sein) geri olmak;er wollte nicht hinter ihnen \zurückstehen onlardan aşağı kalmak istemedi -
20 hinten
arkadageridesonrasonraları
- 1
- 2
См. также в других словарях:
arkaya kalmak — geride kalmak, sonraya kalmak, geriden gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
BEKAYA — Geride kalanlar, bakiyeler. * Maliye işlerinde tahsil olunmayan gelir, mebla … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TAHALLÜF — Geride bırakılma. Arkada kalma. * Değişme. Uygun olmama … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
VA-MANDE — Geride kalmı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
iz — is. 1) Bir şeyin geçtiği veya önce bulunduğu yerde bıraktığı belirti, nişan, alamet, emare Nihayet bir dönemeçte izlerin sahibini gördüm. S. F. Abasıyanık 2) Bir şeyin dokunmasıyla geride kalan belirti Yüzünde birtakım diş ve tırnak izleri vardı … Çağatay Osmanlı Sözlük
geçmek — e, er 1) Bir yerden başka bir yere gitmek Elindeki kitabı bırakıp bulundukları odaya geçtim. T. Buğra 2) den Bir yandan girip diğer yandan çıkmak İplik iğne deliğinden zor geçti. 3) den Yol, araç veya akarsu bir yerin yakınından veya içinden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
geçmiş — sf. 1) Geçme işini yapmış 2) Zaman bakımından geride kalmış Bu eski sesler içinde geçmiş zamanlar uyuyor, uyanıyor, geriniyor, yaşıyor gibidir. A. Ş. Hisar 3) Çürümeye yüz tutmuş 4) is. Bugüne göre geride kalmış olan zaman, mazi Onlar bu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
arkada kalmak — 1) geriden gelmek, geride kalmak 2) değerce ileride olanların arkasında kalmak, ileri gidememek, geride kalmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
Ambarlı Limanı — Der Ambarlı Limanı ist der Hafen İstanbuls im Stadtteil Avcılar in der Türkei. Er ist der größte Hafen des Landes, nach der umgeschlagenen Tonnage von Schüttgut nahm er 2006 den ersten Platz ein. Im Hafen werden etwa 38 Prozent des türkischen Im… … Deutsch Wikipedia
ægeridés — [eʒeʀide] n. m. pl. ÉTYM. D. i. (attesté mil. XXe dans les dict. généraux, du lat. mod. ægeria); orig. incert., p. ê. du lat. æger « malade; douloureux » ou de Ægeria, pour Egeria, nom d une nymphe. ❖ ♦ Zool. Famille de lépidoptères remarquables… … Encyclopédie Universelle
gerídan — sv/t1 3rd pres gerídeð past gerád/geridon ptp geriden to ride over, occupy (a country), seize; to ride up to; tó handa gerídan to bring into a person s power or possession … Old to modern English dictionary