-
1 delik
delik açmak ein Loch bohren;anahtar deliği Schlüsselloch n;fare deliği Mauseloch n;-i deliğe tıkmak fam A einlochen;delik deşik völlig durchlöchert; Kleidung zerrissen, schäbig;delik deşik etmek niederschießen; durchlöchern;delik deşik aramak alle Winkel durchstöbern -
2 delik
1) Loch ntbirini deliğe tıkmak jdn ins Loch stecken, jdn einlochen [o einbuchten] -
3 delik
(-ği)1.дыра́, отве́рстие; брешь; пробо́ина- da delik açmak — просверли́ть отве́рстие
delik eğesi — прорезно́й напи́льник
delik kapamak — а) заткну́ть дыру́; б) удовлетвори́ть потре́бность (в чём-л.)
delik testeresi — у́зкая ножо́вка
delik zımbası или delik zımba или delik demiri — пробо́йник, бородо́к
anahtar deliki — замо́чная сква́жина
2.продыря́вленный, дыря́вый; проби́тый наскво́зь; просверлённыйdelik ayakkabı — худа́я (дыря́вая) обувь
delik — сер дыря́вый карма́н
delik deşik — а) весь продыря́вленный, в ды́рах, как решето́; б) изно́шенный, ве́тхий (об одежде и т. п.)
delik deşik etmek — а) си́льно продыря́вить, проби́ть сплошь ды́рками, изрешети́ть; б) нанести́ мно́жество ран (огнестрельных, ножевых)
-
4 delik
отверстие, дыра, пробоина, брешь, прокол, прорезь- delik açmak
- açık delik
- anahtar deliği
- besleme deliği
- boşaltma deliği
- budak deliği
- cıvata deliği
- çıkış deliği
- dikiz deliği
- doldurma deliği
- elek deliği
- enjeksyon deliği
- giriş deliği
- göz deliği
- gözetleme deliği
- hava deliği
- havalandırma deliği
- kontrol deliği
- kör delik
- kurt deliği
- mazgal deliği
- montaj deliği
- muayene deliği
- perçin deliği
- servis deliği
- sondaj deliği
- su akıtma deliği
- suflör deliği
- taşma deliği
- temizleme deliği
- yağlama deliğiİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > delik
-
5 delik
дыра́ (ж) отве́рстие (с) пробо́ина (ж) сква́жина (ж)* * *1. озвонч. -ği1) дыра́, отве́рстиеdelik açmak — сде́лать дыру́, просверли́ть отве́рстие
anahtar deliği — замо́чная сква́жина
fare deliği — мыши́ная нора́
ipne deliği — ушко́ иго́лки
2) разг. тюрьма́, куту́зкаdeliğe girmek — угоди́ть в куту́зку
2. озвонч. -ğideliğe tıkmak — посади́ть за решётку
дыря́выйdelik cep — дыря́вый карма́н
••delik büyük, yama küçük — погов. рад бы в рай, да грехи́ не пуска́ют
-
6 delik
adj. hollow--------n. hole, opening, aperture, bore, den, prison, cavity, mortice, mortise, perforation, port, slot, stir, vent, ventage, vent hole--------delik (sivri uçla)n. prick* * *1. aperture 2. hole 3. orifice 4. hole (n.) -
7 delik
[T delik, Az dälik, from delmää]: holeA Concise Gagauz Dictionary with etymologies and Turkish, Azerbaijani and Turkmen cognates > delik
-
8 delik
тишек -
9 delik aç
1. slot (v.) 2. trepan (v.) 3. puncture (v.) -
10 delik
offense* * *glare at, glared at, glared at, glaring at* * *wide-open (of eyes) -
11 delik
kulek--------kun--------qul -
12 delik
-
13 delik
Dəlik -
14 delik
apertura; otwarcie; otwór; szczelina; wylot -
15 delik
ГЪУАН(Э) -
16 delik
гъуан, гъуанэ, гъурбы -
17 delik
wide-open k.r(of eyes). -
18 delik
إصلاحيةتجويفحبسخرقسجنليمانمثقبمثقوبمحبسمخرقمخرمنقبنقروقرة -
19 delik
1. إصلاحية [إِصْلاحِيَّة]Anlamı: ceza evi2. تجويف [تَجْوِيف]Anlamı: dar, küçük açıklık3. حبس [حَبْس]Anlamı: ceza evi4. خرق [خَرْق]Anlamı: dar, küçük açıklık5. سجن [سِجْن]Anlamı: ceza evi6. ليمان [لِيمَان]Anlamı: ceza evi7. مثقب [مُثَقَّب]Anlamı: delinmiş olan8. مثقوب [مَثْقُوب]Anlamı: delinmiş olan9. محبس [مَحْبِس]Anlamı: ceza evi10. مخرق [مُخَرَّق]Anlamı: delinmiş olan11. مخرم [مُخَرَّم]Anlamı: delinmiş olan12. نقب [نَقْب]Anlamı: dar, küçük açıklık13. نقر [نِقْر]Anlamı: dar, küçük açıklık14. وقرة [وَقْرَة]Anlamı: dar, küçük açıklık -
20 delik
"hole, opening, orifice, outlet, aperture, slot, rent; jail, jug, clink, the cooler, the can" " tutukevi; bored, pierced"
См. также в других словарях:
delik — is., ği 1) Dar, küçük açıklık İğne deliği. Burun deliği. 2) Dar, küçük çukur Küçük çocuk, kulübenin kenarına yığılmış taşlardan yukarıda bir deliğe sıkışmıştı. S. F. Abasıyanık 3) Küçük hayvan yuvası Fare deliği. 4) sf. Delinmiş olan Hangi evden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
delik deşik — sf., ği Her yanı deliklerle dolu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller delik deşik aramak delik deşik etmek delik deşik olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
delik deşik etmek — 1) bir canlının vücudunda bir araçla birçok yara, kesik açmak 2) bir şeyin her yanında delikler açmak Üst üste attığı kurşunlarla hedefin içini delik deşik etmeye başlamıştı. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
delik deşik olmak — 1) bir canlının vücudunda bir araçla birçok yara, kesik oluşmak ... düşman süngüleriyle delik deşik olmaktansa tabancasını şakağına dayayıp tetiği çekmeyi düşünüyordu. N. Cumalı 2) bir şeyin her yanı delinmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
DELİK — Hurma ve yağdan yapılan bir yemek. * Oğmaç aşı. * Rüzgârın yerden savurup tozuttuğu toprak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
delik büyük, yama küçük — eldeki imkânlar gerekenden çok az anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
delik deşik aramak — her yerde aramak … Çağatay Osmanlı Sözlük
delik eğirmek — argo hapse girmek, tutuklanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaçacak delik aramak — korku ile saklanacak yer aramak O adam onları aşağıladıkça utancından kaçacak delik arayan Âşık Ali ye acıyordu. Y. Kemal … Çağatay Osmanlı Sözlük
cebi delik — sf., ği Tutumlu olmayan (kimse), savurgan … Çağatay Osmanlı Sözlük
kubbeli delik — is., ği, biy. Trakeit gözelerinin uçlarında bulunan ve besin suyunun düşey yönde ilerlemesini sağlayan geçiş yolu … Çağatay Osmanlı Sözlük