-
61 delik deşik
full of holes -
62 delik deşik etmek
to riddle -
63 delik deşik olmak
to be riddled -
64 delik enjeksiyonu
hole injection -
65 delik hareketliliği
hole mobility -
66 delik iletimi
hole conduction -
67 delik kaynağı
plug weld -
68 delik testeresi
compass saw, keyhole saw -
69 delik yoğunluğu
hole density -
70 cebi delik
-
71 kulağı delik
1) ра́ньше всех узнаю́щий о новостя́хkulaklarını dikmek — навостри́ть у́ши, насторожи́ться ( о животном)
kulağını doldurmak — втолко́вывать что кому; вразумля́ть, поуча́ть кого
kulakları dolmak — наслы́шаться о ком-чём, уста́ть слу́шать одно́ и то́ же;
kulağına gelmek — донести́сь до чьего-л. слу́ха;
2) быть услы́шанным кра́ем у́хаkulağına girmek — прислу́шаться, внять, намота́ть на ус
kulak kabartmak — навостри́ть у́ши; прислу́шиваться
kulaklarına kadar kızarmak — покрасне́ть до корне́й воло́с;
kulağına kar suyu kaçmak — очути́ться в тру́дном положе́нии
kulak kesilmek — преврати́ться в слух
kulağı kirişte — у́шки на маку́шке
kulağı kirişte olmak — держа́ть у́хо во́стро
kulağına koymak — внуша́ть, наставля́ть, поуча́ть
kulağına küpe olmak — заруби́ть себе́ на носу́, твёрдо усво́ить
kulağı okşamak — ласка́ть слух
kulakları paslanmak — дли́тельное вре́мя не слы́шать му́зыки
kulağına söylemek / fısıldamak — говори́ть на́ ухо, шепта́ть
kulaklarını tıkamak — заткну́ть у́ши, не жела́ть слу́шать
kulak tırmalamak — ре́зать слух
kulak tutmak — навостри́ть у́ши, прислу́шиваться
kulak uğultusu — шум в уша́х
kulak vermek — вслу́шиваться, прислу́шиваться
kulak yırtıcı ses — душераздира́ющий крик
-
72 yüreği delik
озвонч. -ğiстрада́ющий, опеча́ленный -
73 cebi delik
кесәсе буш -
74 açık delik
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > açık delik
-
75 kör delik
глухое отверстие, несквозное отверстие, глухое гнездоİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > kör delik
-
76 kara delik
black hole -
77 kör delik
blind hole -
78 sıralı delik aç
perforate -
79 yerdeki delik
hole in the ground -
80 bu delik için kaç vuruş yapmalıyım
What is par for this holeTurkish-English dictionary > bu delik için kaç vuruş yapmalıyım
См. также в других словарях:
delik — is., ği 1) Dar, küçük açıklık İğne deliği. Burun deliği. 2) Dar, küçük çukur Küçük çocuk, kulübenin kenarına yığılmış taşlardan yukarıda bir deliğe sıkışmıştı. S. F. Abasıyanık 3) Küçük hayvan yuvası Fare deliği. 4) sf. Delinmiş olan Hangi evden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
delik deşik — sf., ği Her yanı deliklerle dolu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller delik deşik aramak delik deşik etmek delik deşik olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
delik deşik etmek — 1) bir canlının vücudunda bir araçla birçok yara, kesik açmak 2) bir şeyin her yanında delikler açmak Üst üste attığı kurşunlarla hedefin içini delik deşik etmeye başlamıştı. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
delik deşik olmak — 1) bir canlının vücudunda bir araçla birçok yara, kesik oluşmak ... düşman süngüleriyle delik deşik olmaktansa tabancasını şakağına dayayıp tetiği çekmeyi düşünüyordu. N. Cumalı 2) bir şeyin her yanı delinmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
DELİK — Hurma ve yağdan yapılan bir yemek. * Oğmaç aşı. * Rüzgârın yerden savurup tozuttuğu toprak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
delik büyük, yama küçük — eldeki imkânlar gerekenden çok az anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
delik deşik aramak — her yerde aramak … Çağatay Osmanlı Sözlük
delik eğirmek — argo hapse girmek, tutuklanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaçacak delik aramak — korku ile saklanacak yer aramak O adam onları aşağıladıkça utancından kaçacak delik arayan Âşık Ali ye acıyordu. Y. Kemal … Çağatay Osmanlı Sözlük
cebi delik — sf., ği Tutumlu olmayan (kimse), savurgan … Çağatay Osmanlı Sözlük
kubbeli delik — is., ği, biy. Trakeit gözelerinin uçlarında bulunan ve besin suyunun düşey yönde ilerlemesini sağlayan geçiş yolu … Çağatay Osmanlı Sözlük