-
81 cebi delik
adj. penniless, broke, skint -
82 iğne ile açılmış delik
n. pinhole -
83 kale duvarındaki delik
n. port -
84 kare delik delmek
v. square drill -
85 kaçacak delik
n. ventage, vent -
86 kulağı delik
adj. well informed -
87 küçük delik
n. eyelet, pinhole -
88 su alan delik
n. scupper -
89 tıpalı delik
n. bunghole -
90 çapa zincirinin geçtiği delik
n. hawse hole -
91 binadan dışarıya açılan her türlü delik
pace -
92 damda açılan havalandırma ve güneş ışınlarının içeri girmesi için delik
rojingTürk-Kürt Sözlük > damda açılan havalandırma ve güneş ışınlarının içeri girmesi için delik
-
93 büyük delik
нэхъу, нэды -
94 kulağı delik
хъурэр-шIэрэр псынкIэу зэзгъэIурэр, нэутх -
95 cebi delik
penniless, broke -
96 kulağı delik
quickly-informed, alert -
97 kör delik
blind hole -
98 прокол
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > прокол
-
99 delict
delik -
100 dişi köpek
dêlik
См. также в других словарях:
delik — is., ği 1) Dar, küçük açıklık İğne deliği. Burun deliği. 2) Dar, küçük çukur Küçük çocuk, kulübenin kenarına yığılmış taşlardan yukarıda bir deliğe sıkışmıştı. S. F. Abasıyanık 3) Küçük hayvan yuvası Fare deliği. 4) sf. Delinmiş olan Hangi evden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
delik deşik — sf., ği Her yanı deliklerle dolu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller delik deşik aramak delik deşik etmek delik deşik olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
delik deşik etmek — 1) bir canlının vücudunda bir araçla birçok yara, kesik açmak 2) bir şeyin her yanında delikler açmak Üst üste attığı kurşunlarla hedefin içini delik deşik etmeye başlamıştı. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
delik deşik olmak — 1) bir canlının vücudunda bir araçla birçok yara, kesik oluşmak ... düşman süngüleriyle delik deşik olmaktansa tabancasını şakağına dayayıp tetiği çekmeyi düşünüyordu. N. Cumalı 2) bir şeyin her yanı delinmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
DELİK — Hurma ve yağdan yapılan bir yemek. * Oğmaç aşı. * Rüzgârın yerden savurup tozuttuğu toprak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
delik büyük, yama küçük — eldeki imkânlar gerekenden çok az anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
delik deşik aramak — her yerde aramak … Çağatay Osmanlı Sözlük
delik eğirmek — argo hapse girmek, tutuklanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaçacak delik aramak — korku ile saklanacak yer aramak O adam onları aşağıladıkça utancından kaçacak delik arayan Âşık Ali ye acıyordu. Y. Kemal … Çağatay Osmanlı Sözlük
cebi delik — sf., ği Tutumlu olmayan (kimse), savurgan … Çağatay Osmanlı Sözlük
kubbeli delik — is., ği, biy. Trakeit gözelerinin uçlarında bulunan ve besin suyunun düşey yönde ilerlemesini sağlayan geçiş yolu … Çağatay Osmanlı Sözlük