Перевод: со всех языков на русский

с русского на все языки

bir+yere

См. также в других словарях:

  • canını (bir yere) dar atmak — bir tehlikeden güçlükle kurtularak bir yere sığınmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bir köşeye atmak — (bir şeyi) gerektiğinde kullanılmak için bir yere koymak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kafayı (bir yere) vurmak — 1) hastalanıp yatağa düşmek 2) uyumak için yatmak Ahmet de bize varır varmaz kafayı yere vurdu. S. F. Abasıyanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • başını bir yere bağlamak — birini bir işe yerleştirmek, işsizlikten, başıboşluktan kurtarmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yere yönelim — is., bit. b. Bitkilerde kök ve sapların, yer çekimi etkisi ile belli bir doğrultu almaları özelliği, yere doğrulum, jeotropizma …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yere batasıca (veya yere batsın) — yok olsun anlamında bir ilenme sözü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yere sermek — 1) kötü bir duruma sokmak, yenmek Sen beni yere seren darbenin ne olduğunu anlıyor musun? Ö. Seyfettin 2) vurup öldürmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yere vurmak — 1) kötü bir duruma sokmak Bu askerlik oyununda yere vurduğu adama, kaideye uygun olan hareketi muhafaza ediyor. H. E. Adıvar 2) yenmek, alt etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • soluğu (bir yerde) almak — bir yere hemen gitmek veya sığınmak Ben, Falih in tavsiyesi üzerine o gün saat üçe doğru soluğu başyaver Celal in yanında almıştım. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bir arpa boyu (gitmek veya yol almak) — çok az (gitmek veya yol almak) Süfli gayeler, kütleleri ya oldukları yere mıhlayan ve bir arpa boyu ileri götürmeyen sefil isteklerdir. S. Ayverdi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bir o yana, bir bu yana — rastgele, birçok yere, çeşitli yönlere …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»