-
1 bir yere
зы пакIэ -
2 bir yere çok uzak
пэчыжь -
3 bağlatmak
2) (bir şeyi bir şeyin içine ) РЕГЪЭПХЭН; (рыригъэпхагъ/ ириригъэпхащ: içine bağlattı; рырегъапхэ/ ирирегъапхэ: içine bağlatıyor)3) (bir şeyi bir şeyin ucuna ) пегъэшIэн/ пегъэщIэн; (пыригъэшIагъ/ пыригъэщIащ: ucuna bağlattı; пырегъашIэ/ пырегъащIэ: bağlatıyor); ПЕГЪЭПХЭН; (пыригъэпхагъ/ пригъэпхащ: ucuna bağlattı; пырегъапхэ/ прегъапхэ: bağlatıyor)4) (bir şeyi bir yere ) РЕГЪЭПХЫН; (рыригъэпхыгъ/ ириригъэпхащ: bağlattı; рырегъэпхы/ ирирегъэпх: bağlatıyor)5) (pansuman ettirmek, sardırmak) ЕГЪЭПХЭН; (ригъэпхагъ/ иригъэпхащ: bağlattı; регъапхэ/ ирегъапхэ: bağlatıyor) -
4 katilim
См. также в других словарях:
canını (bir yere) dar atmak — bir tehlikeden güçlükle kurtularak bir yere sığınmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir köşeye atmak — (bir şeyi) gerektiğinde kullanılmak için bir yere koymak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kafayı (bir yere) vurmak — 1) hastalanıp yatağa düşmek 2) uyumak için yatmak Ahmet de bize varır varmaz kafayı yere vurdu. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
başını bir yere bağlamak — birini bir işe yerleştirmek, işsizlikten, başıboşluktan kurtarmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yere yönelim — is., bit. b. Bitkilerde kök ve sapların, yer çekimi etkisi ile belli bir doğrultu almaları özelliği, yere doğrulum, jeotropizma … Çağatay Osmanlı Sözlük
yere batasıca (veya yere batsın) — yok olsun anlamında bir ilenme sözü … Çağatay Osmanlı Sözlük
yere sermek — 1) kötü bir duruma sokmak, yenmek Sen beni yere seren darbenin ne olduğunu anlıyor musun? Ö. Seyfettin 2) vurup öldürmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yere vurmak — 1) kötü bir duruma sokmak Bu askerlik oyununda yere vurduğu adama, kaideye uygun olan hareketi muhafaza ediyor. H. E. Adıvar 2) yenmek, alt etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
soluğu (bir yerde) almak — bir yere hemen gitmek veya sığınmak Ben, Falih in tavsiyesi üzerine o gün saat üçe doğru soluğu başyaver Celal in yanında almıştım. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir arpa boyu (gitmek veya yol almak) — çok az (gitmek veya yol almak) Süfli gayeler, kütleleri ya oldukları yere mıhlayan ve bir arpa boyu ileri götürmeyen sefil isteklerdir. S. Ayverdi … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir o yana, bir bu yana — rastgele, birçok yere, çeşitli yönlere … Çağatay Osmanlı Sözlük