-
1 dahinter
arkasında -
2 hinter
hinter ['hıntɐ]I präp1) (da\hinter) arkasında;\hinter jdm sitzen birinin arkasında oturmak;drei Kilometer \hinter Muðla Muğla'nın üç kilometre arkasında;das Schlimmste hast du schon \hinter dir işin en kötü tarafını atlattın artık;2) ( zeitlich)zehn Minuten \hinter der Zeit sein on dakika gecikmiş olmak3) ( Reihenfolge) geride;er ließ ihn weit \hinter sich dat onu çok geride bıraktı4) (\hinter... her) peşinde;\hinter jdm herlaufen birinin peşinden koşmakII präp arkasına;stell das Buch \hinter die anderen kitabı ötekilerin arkasına koy;etw \hinter sich bringen bir şeyi bitirmek, bir işi hâlletmek -
3 hinter
hinter präp Lage (D) -in arkasında; Richtung (A) -in arkasına;etwas hinter sich bringen bş-i halletmek;hinter etwas kommen bş-in içyüzünü keşfetmek;er hat schon viel hinter sich o çok görüp geçirmiş biri;hinter jemandem stehen b-ni desteklemek;sich hinter jemanden stellen b-ne arka çıkmak;hinter jemandem (etwas) her sein b-nin (bş-in) peşinde olmak -
4 Kulissen
hinter den Kulissen a fig perde arkasında -
5 nach
1. präp (D) örtlich -den sonra; (hinter) -in arkasında; zeitlich sonra; (gemäß) -e göre, uyarınca;nach deutschem Recht Alman hukukuna göre;einer nach dem anderen sırayla, birbiri ardınca;zehn nach drei üçü on geçiyor;wenn es nach mir ginge bana sorsalar;nach jemandem fragen b-ni sormak2. adv: nach und nach gitgide, gittikçe;nach wie vor eskisi gibi -
6 Sozius
-
7 Adventskalender
küçük perhiz takvimi, küçük perhizde çocuklar için hazırlanan 24 günlük resimli ve pencereli ve her penceresinin arkasında küçük bir armağan saklı olup çocukların her gün bir pencere açtıkları takvim -
8 dahinter
-
9 dahinterstecken
dahinter|steckenvi ( fam)er steckt dahinter bu işte onun parmağı var;es wird vermutet, dass die Mafia dahintersteckt bunun arkasında mafyanın olduğu sanılıyor;er redet viel, aber es steckt nichts dahinter çok konuşur ama boş konuşur;da steckt doch was dahinter ( fig) bu işin içinde bir iş var, bu işin içinde bir bit yeniği var -
10 dort
orada;der Mann \dort oradaki adam;\dort oben/hinten oranın yukarısında/arkasında;ich komme gerade von \dort şimdi oradan geliyorum -
11 haben
haben <hat, hatte, gehabt> ['ha:bən]I vtein Haus/ein Auto/Kinder \haben evi/arabası/çocukları olmak, ev/araba/çocuk sahibi olmak;ich habe zwei Kinder (benim) iki çocuğum var;lieber \haben tercih etmek;hier hast du das Buch al işte kitabı;er hat außergewöhnliche Fähigkeiten olağanüstü yetenekleri var, olağanüstü yeteneklere sahiptir;Zeit \haben vakti olmak;Hunger/Durst \haben aç/susamış olmak;Fieber \haben ateşi olmak;kann ich bitte den Zucker \haben? şekeri alabilir miyim?;wir \haben heute schönes Wetter bugün hava güzel;den Wievielten \haben wir heute? bugün ayın kaçı?;morgen \haben wir Mittwoch yarın çarşamba;sie hat es weit nach Hause eve kadar yolu uzundur;sie hat es nicht leicht mit ihm onunla işi kolay değildir;das Haus hat was von einem Schloss evin sarayımsı bir havası var;und was habe ich davon? benim bundan çıkarım ne?;was hast du? neyin var?;dafür ist er nicht zu \haben öyle işlere yanaşmaz;da \haben wir den Salat/die Bescherung ( fam) ayıkla pirincin taşını!, öp babanın elini!, buyurun cenaze namazına!;etw dagegen \haben bir şeye karşı olmak;nichts dagegen \haben bir şeye karşı olmamak, bir şeye diyeceği olmamak;etw \haben wollen bir şeyi canı istemek, bir şeyi elde etmek istemek;was hat es damit auf sich? bu ne anlama geliyor?;ich kann das nicht \haben ( fam) ben buna gelememetw hinter sich \haben bir şey arkasında olmak;ich habe noch viel vor mir daha yapacağım çok işler var;sie hat etwas mit dem Tennislehrer ( fam) tenis öğretmeniyle ilişkisi var;ich hab's! buldum!ich habe noch sehr viel zu tun daha yapacak çok işim var;hier hat er nichts zu suchen burada işi yok;jetzt hast du zu schweigen şimdi susman gerekliII vrsich \haben ( fam) ( sich anstellen) hava basmak;hab dich nicht so! öyle nazlanmasana!;damit hat sich die Sache ( fam) bu iş böylece kapandı -
12 hintendrauf
hintendrauf [--'-] adv( fam) ( hinten auf etw) arkasında;er kriegte noch eins \hintendrauf arkasından [o üstüne] bir tane daha yedi -
13 hinterm
hinterm ['hıntɐm]( fam) = hinter dem arkasında -
14 ihm
sie hat \ihm nichts gesagt ona bir şey söylemedi;hinter/vor/unter/über \ihm onun arkasında/önünde/altında/üstünde;ein Freund von \ihm onun bir dostu -
15 ihnen
niemand half \ihnen onlara (hiç) kimse yardım etmedi;\ihnen wäre das zu teuer bu, onlar için fazla pahalı olur;hinter/vor/unter/über \ihnen arkalarında/önlerinde/altlarında/üstlerinde, onların arkasında/önünde/altında/üstünde;ein Freund von \ihnen onların bir dostu, bir dostları -
16 ihr
ihr [i:ɐ]\ihr beiden/drei ikiniz/üçünüz;\ihr habt kein Recht, das zu tun bunu yapmaya hakkınız yokich habe \ihr noch nichts gegeben ona henüz bir şey vermedim;\ihr solltest du was Besseres anbieten ona daha iyi bir şey sunarsan iyi olur;hinter/vor/unter/über \ihr (onun) arkasında/önünde/altında/üstünde;ein Freund von \ihr (onun) bir dostu\ihr Unterricht/Projekt onların dersi/projesi;\ihre Tochter/Bekannten onunların kızı/tanıdıkları -
17 Sozius
-
18 dahinten
hemen arkasındaşurada arkada -
19 hinter
arkasınaarkasındaarkasındansonra -
20 nach
См. также в других словарях:
arkasında dolaşmak (veya gezmek) — bir işi yaptırmak için ilgili veya yetkili bir kimsenin uğradığı yerlere giderek görüşme fırsatı aramak … Çağatay Osmanlı Sözlük
arkasında yumurta küfesi yok ya! (veya olmamak) — sırtında yumurta küfesi yok ya! … Çağatay Osmanlı Sözlük
perde arkasında (veya arkasından) — olayı yönetenin kendisi olduğunu belli etmeyerek, gizliden gizliye … Çağatay Osmanlı Sözlük
çat orada çat burada çat kapı arkasında — çok çabuk yer değiştiren bir şeyin durumunu anlatan bir söz Sizin sevgili bir yerde durmaz, çat orada çat burada çat kapı arkasındadır. O. C. Kaygılı … Çağatay Osmanlı Sözlük
HATBA' — Arkasında siyah çizgiler olan dişi eşek. (Müz: Ahtab … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KATUBE — Arkasında semeri olan deve … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KİNDARE — Arkasında deve hörgücü gibi, hörgücü olan bir cins balık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Hrant Dink — Condemnations* Tens of thousands of people marched in Istanbul from the Agos newspaper s office to the Taksim Square in a spontaneous protest of the assassination. According to the BBC, protesters chanted We are all Armenian, we are all Hrant… … Wikipedia
arka — is. 1) Bir şeyin temel tutulan yüzünün tam ters yanı, ön karşıtı Evin arkasında bahçe var. 2) Bir şeyin sırt durumunda olan yüzeyi Çocuğun arkası ağrıyormuş. 3) Geri kalan bölüm, kısım Masalın arkası. Yazının arkası. 4) Art, peş 5) Otururken… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Hülya Koçyiğit — (born December 12, 1947 in Kuzguncuk, Istanbul) is a famous Turkish actress. She is considered to be one of Turkish cinema s most famous female leads and has received numerous awards such as at the prestigious Antalya Golden Orange Film Festival… … Wikipedia
Deep state — The Deep state (Turkish: derin devlet) is alleged to be a group of influential anti democratic coalitions within the Turkish political system, composed of high level elements within the intelligence services (domestic and foreign), Turkish… … Wikipedia