-
1 başvurmak
vi1) konsultieren (-e)avukata/doktora/ekspere \başvurmak einen Anwalt/Arzt/Experten konsultieren2) anfragen (-e bei)3) beantragen ( için)üyelik için \başvurmak die Mitgliedschaft beantragen -
2 başvurmak
'başvurmak -e sich wenden an A; nachschlagen A in D oder bei D; greifen zu (Mitteln usw); sich bewerben (–e/için um A) -
3 başvurmak
-
4 başvurmak
мөрәҗәгать итү -
5 başvurmak
v. apply, refer, consult, look to, appeal, approach, call on, call upon, fall back on, fall back upon, put in, put in for, resort, resort to, turn to, have recourse to -
6 başvurmak
ser lêdan -
7 başvurmak
-
8 başvurmak
προσφεύγω, υποβάλλω αίτηση -
9 başvurmak
لجأ -
10 başvurmak
-
11 başvurmak
"to apply; to have recourse to, to resort to, to turn to sb/sth, to fall back on sb/sth; to consult; to appeal to; to refer" -
12 başvurmak
"/a/ 1. to have recourse to, turn to; to resort to. 2. to apply to; to submit an application to: Hangi okullara başvuruyorsun? Which schools are you applying to?" -
13 başvurmak
müraciət etmək -
14 avam kamarasından istifaya başvurmak
v. apply for the chiltern hundredsTurkish-English dictionary > avam kamarasından istifaya başvurmak
-
15 her yola başvurmak
go to all lengths, go to great lengths, go all lengths, go great lengths, move heaven and earth, go any lengths, go for broke -
16 hileye başvurmak
v. wangle -
17 işe başvurmak
v. apply for a job -
18 kaba kuvvete başvurmak
v. manhandle, resort to force -
19 mahkemeye başvurmak
v. litigate -
20 tekrar başvurmak
v. reapply
См. также в других словарях:
başvurmak — e 1) Bir işin yapılması için bir kimsenin aracılığını istemek 2) Bir şeye yararlanmak amacıyla el atmak 3) Bilgi sahibi olmak için bir kaynağı kullanmak, müracaat etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
şiddete başvurmak — kaba kuvvet kullanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yoluna sapmak — başvurmak Hile yoluna saptı … Çağatay Osmanlı Sözlük
tevessül etmek — başvurmak; kalkışmak; girişmek … Hukuk Sözlüğü
allem — is. Bir işi istediği duruma getirmek için her türlü kurnazca çareye başvurmak anlamıyla allem etmek kallem etmek deyiminde geçen bir söz İhtiyarın üç aylıkları aldığı günler çıkagelir, allem edip kallem edip zavallının yarı maaşını çarpar kaçar.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
baş — 1. is., anat. 1) İnsan ve hayvanlarda beyin, göz, kulak, burun, ağız vb. organları kapsayan, vücudun üst veya önünde bulunan bölüm, kafa, ser Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı. N. Cumalı 2) Bir topluluğu yöneten kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
başvurma — is. Başvurmak işi, müracaat Bunu sağlamak için her çareye başvurması bundandır. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
çalışmak — nsz 1) Bir şeyi oluşturmak veya ortaya çıkarmak için emek harcamak Bu eser için üç yıl çalıştım. 2) Herhangi bir iş üzerinde olmak 3) İşi veya görevi olmak, bulunmak Kışları onun mandırasında çalışıyor. H. Taner 4) Makine veya aletler işe yarar… … Çağatay Osmanlı Sözlük
davalaşmak — nsz Birbiri aleyhinde mahkemeye başvurmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
eselemek beselemek — nsz Kandırmak için her türlü yola başvurmak, allem etmek kallem etmek Eseledi beseledi, bizi kandırdı … Çağatay Osmanlı Sözlük
gezmek — nsz, er 1) Hava alma, hoş vakit geçirme vb. amaçlarla bir yere gitmek, seyran etmek Tek başına buralarda gezdiği hâlde aradığını bulamıyordu. O. C. Kaygılı 2) Bir yerde dolaşmak, yürümek Kunduralarını çıkarır, satar, yalın ayak gezerdi. S. F.… … Çağatay Osmanlı Sözlük