-
1 solliciteren
başvurmak [-ur] v -
2 zich wenden tot
başvurmak -
3 müraciət etmək
başvurmak -
4 бас ұру
başvurmak -
5 өтіну
başvurmak -
6 бас ұру
başvurmak -
7 өтіну
başvurmak -
8 müraciət etmək
başvurmak -
9 адресоваться
-
10 have recourse to
başvurmak, müracaat etmek -
11 have recourse to
başvurmak, müracaat etmek -
12 لجأ
başvurmak; korunmak; sığınmak -
13 beantragen
başvurmakistemek -
14 wenden
-
15 прибегать
I несов.; сов. - прибежа́ть II несов.; сов. - прибе́гнутьприбега́ть к наси́лию — zora başvurmak
прибега́ть к ору́жию — silâha başvurmak
прибе́гнуть к сове́там друзе́й — dostlarına akıl danışmak
-
16 nachschlagen
nach|schlagenI vt başvurmak (-e)II vi1) ( nachlesen) başvurmak, bakmak (in -e);in einem Lexikon \nachschlagen ansiklopediye başvurmakjdm \nachschlagen birine çekmek -
17 recours
-
18 обращаться
несов.; сов. - обрати́ться1) dönmekобрати́ться лицо́м к окну́ — yüzünü pencereye çevirmek
все взо́ры обрати́лись к нему́ — tüm gözler ona çevrildi
2) перен. yönelmekпоэ́т обрати́лся к социа́льным пробле́мам — şair toplumsal sorunlara yöneldi
его́ мы́сли обрати́лись к про́шлому — fikri maziye gitti
е́сли челове́чество обрати́тся к со́лнечной эне́ргии... — insanlık güneş enerjisine yönelse...
(дава́йте) обрати́мся к исто́рии э́того движе́ния — hareketin tarihine bakalım
3) başvurmak; müracaat etmek; seslenmek, hitap etmekобраща́ться к кому-л. с призы́вом / с воззва́нием — birine çağrıda bulunmak
обраща́ться к кому-л. с про́сьбой — birine ricada bulunmak
про́сьба обраща́ться к / в... —... müracaat edilmesi rica olunur
обраща́ться с предложе́нием — bir öneri yapmak, bir öneride bulunmak
обраща́ться к кому-л. за сове́том — birine akıl danışmak
обраща́ться к кому-л. с письмо́м — birine mektup yazmak
обраща́ться к врачу́ — doktora başvurmak
телеви́дение обраща́ется к миллио́нам зри́телей — televizyon milyonlarca seyirciye seslenir
обраща́ться к кому-л. с вопро́сом — birine bir soru yöneltmek
4) dönüşmek, haline gelmekвода́ обрати́лась в пар — su buhar haline geldi
5) тк. несов. davranmak, muamele etmekс ним обраща́ются, как с ребёнком — ona çocuk muamelesi yapıyorlar
6) тк. несов. kullanmakуме́ть обраща́ться с инструме́нтом — alet kullanmasını bilmek
-
19 ухищряться
-
20 appeal
n. rica, yalvarma, yakarış, başvuru, müracaat; çekicilik, cazibe, ilgi çekme, temyiz————————v. başvurmak, müracaat etmek, yalvarmak, rica etmek; ilgisini çekmek, hoşuna gitmek, temyize gitmek; üst mahkemeye başvurmak* * *1. başvur (v.) 2. başvuru (n.)* * *[ə:pi:l] 1. verb1) ((often with to) to ask earnestly for something: She appealed (to him) for help.) rica etmek2) (to take a case one has lost to a higher court etc; to ask (a referee, judge etc) for a new decision: He appealed against a three-year sentence.) temyiz etmek3) ((with to) to be pleasing: This place appeals to me.) hoşuna gitmek2. noun1) ((the act of making) a request (for help, a decision etc): The appeal raised $500 for charity; a last appeal for help; The judge rejected his appeal.) yakarış, yalvarış2) (attraction: Music holds little appeal for me.) cazibe, çekicilik•
См. также в других словарях:
başvurmak — e 1) Bir işin yapılması için bir kimsenin aracılığını istemek 2) Bir şeye yararlanmak amacıyla el atmak 3) Bilgi sahibi olmak için bir kaynağı kullanmak, müracaat etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
şiddete başvurmak — kaba kuvvet kullanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yoluna sapmak — başvurmak Hile yoluna saptı … Çağatay Osmanlı Sözlük
tevessül etmek — başvurmak; kalkışmak; girişmek … Hukuk Sözlüğü
allem — is. Bir işi istediği duruma getirmek için her türlü kurnazca çareye başvurmak anlamıyla allem etmek kallem etmek deyiminde geçen bir söz İhtiyarın üç aylıkları aldığı günler çıkagelir, allem edip kallem edip zavallının yarı maaşını çarpar kaçar.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
baş — 1. is., anat. 1) İnsan ve hayvanlarda beyin, göz, kulak, burun, ağız vb. organları kapsayan, vücudun üst veya önünde bulunan bölüm, kafa, ser Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı. N. Cumalı 2) Bir topluluğu yöneten kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
başvurma — is. Başvurmak işi, müracaat Bunu sağlamak için her çareye başvurması bundandır. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
çalışmak — nsz 1) Bir şeyi oluşturmak veya ortaya çıkarmak için emek harcamak Bu eser için üç yıl çalıştım. 2) Herhangi bir iş üzerinde olmak 3) İşi veya görevi olmak, bulunmak Kışları onun mandırasında çalışıyor. H. Taner 4) Makine veya aletler işe yarar… … Çağatay Osmanlı Sözlük
davalaşmak — nsz Birbiri aleyhinde mahkemeye başvurmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
eselemek beselemek — nsz Kandırmak için her türlü yola başvurmak, allem etmek kallem etmek Eseledi beseledi, bizi kandırdı … Çağatay Osmanlı Sözlük
gezmek — nsz, er 1) Hava alma, hoş vakit geçirme vb. amaçlarla bir yere gitmek, seyran etmek Tek başına buralarda gezdiği hâlde aradığını bulamıyordu. O. C. Kaygılı 2) Bir yerde dolaşmak, yürümek Kunduralarını çıkarır, satar, yalın ayak gezerdi. S. F.… … Çağatay Osmanlı Sözlük