-
1 zorlama
-
2 zorlama
-
3 zorlama
гл. имя от zorlamak1) мед. наруше́ние в рабо́те о́рганов ( из-за перенапряжения)2) воен. форси́рованиеzorlama yürüyüş — форси́рованный марш
-
4 zorlama
1) принужде́ние2) воен. форси́рованиеzorlama yürüyüş — форси́рованный марш
3) наруше́ние де́ятельности о́рганов челове́ческого те́ла из-за перенапряже́ния -
5 zorlama
"1. forcing; constraint; coercion; compelling, compulsion. 2. pressuring (someone) insistently. 3. trying to force (something) open. 4. strain. 5. forced: zorlama yürüyüş forced march. " -
6 zorlama
n. arm twisting, coaction, coercion, compulsion, constraint, duress, enforcement, force, impellent, pressure, push, screw, strain, urge, violence* * *1. coercion 2. compulsion 3. compelling (n.) 4. constraining (n.) 5. forcing (n.) 6. stress (n.) -
7 zorlama
1) насилие; 2) изнасилование. -
8 zorlama
przymus -
9 zorlama
I1. насилование (насилие над кем-, ч ем-л.)2. принуждение к половому актуIIнареч. силой, насильно (против воли) -
10 zorlama
εξαναγκασμός, καταναγκασμός, ζόρισμα, εκβιασμός -
11 zorlama
"compulsion, constraint, coercion; rupture; forced, compulsory" -
12 zorlama
donucení; nátlak; nucení; přinucení -
13 zorlama
[زورلاما]اجبار -
14 zorlama gerilimi
proof stress -
15 zorlama testi
stress test -
16 sıkıştırıcı zorlama
compressive stress -
17 fazla zorlama
n. overstrain -
18 drang
zorlama s -
19 dwang
zorlama s -
20 coercion
zorlama
См. также в других словарях:
zorlama — is. 1) Zorlamak işi, zecir İlk gençliğimin en büyük sıkıntısı bu şiir zorlamasıdır. F. R. Atay 2) tıp Özellikle oynaklarda ara keseciklerinin fıtığı olarak beliren, bir organın zorlanmış olmasıyla ortaya çıkan aksaklık veya bozukluk 3) sf.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
zorlama — 1. «Zorlamaq»dan f. is. 2. zərf Zorla, güclə, zor işlədərək … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
icbar etme — zorlama … Hukuk Sözlüğü
KAHR — Zorlama. Cebir. * Ezme. Mahvetme. * Fazlaca üzüntü. Keder içine işleme. * Cenâb ı Hakkın şiddetli ve azab verici vasıflarının tecellisi. (Kahr, lütfun zıddıdır.) (Bak: Celal … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KASRİYYET — Zorlama hâli … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
cebrî — sf., esk., Ar. cebrī 1) Zorla yapılan Cebrî muamele. 2) Zor kullanılarak yaptırılan 3) Zorlama Birleşik Sözler cebrî yürüyüş … Çağatay Osmanlı Sözlük
erk — is. 1) Bir işi yapabilme gücü, kudret, iktidar 2) mec. Sözü geçerlik, istediğini yaptırabilme gücü, nüfuz 3) top. b. Bir bireyin, bir toplumun, başka birey, küme veya toplumları egemenliği, baskısı ve denetimi altına alma, hürriyetlerine karışma… … Çağatay Osmanlı Sözlük
icbar — is., esk., Ar. icbār Zorlama, zorunda bırakma Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller icbar etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ilca — is., esk., Ar. ilcāˀ Zorlama, zorunda bırakma Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ilca etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tazyik — is., Ar. tażyīḳ 1) Sıkıştırma, darlaştırma Bütün kanı göğsünü çatlatacak bir tazyikle kalbine hücum ediyordu. Y. K. Karaosmanoğlu 2) mec. Manevi baskı, zorlama, zarara sokma Bütün hayatınca bunun tazyiki altında kaldı. S. F. Abasıyanık 3) fiz.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
zecir — is., cri, esk., Ar. zecr 1) Yaptırmama, yasaklama 2) Zorlama 3) Eziyet etme … Çağatay Osmanlı Sözlük