-
1 oder
veyaya dayoksa -
2 beziehungsweise
beziehungsweise konj veya, daha doğrusu; (oder vielmehr) veya daha çok; (respektive) veya duruma göre;mit dem Auto beziehungsweise mit der Bahn arabayla veya trenle -
3 oder
veya, ya da, yahut; ( andernfalls) yoksa;sieben \oder acht yedi veya sekiz;10 \oder 12 10 veya 12;\oder aber... yoksa...;\oder etwa nicht? yoksa değil miydi?;er wollte gehen \oder etwa nicht? gitmek istiyordu yoksa istemiyor muydu?;alles \oder nichts ya hep, ya hiç;ob du willst \oder nicht istesen de istemesen de;entweder... \oder ya... ya da -
4 so
so [zo:]I adv1) ( auf diese Weise) böyle;\so macht man das bu böyle yapılır;stell dich nicht \so an! numara yapma!;\so gesehen, hast du Recht böyle bakarsan, hakkın var;gut \so! iyi böyle!;ach, \so ist das! vay, demek ki öyle!;\so oder \so ( unterschiedlich) ya öyle ya böyle; ( auf jeden Fall) öyle veya böyle;und \so weiter ve devamısie tut mir \so leid ona öyle [o o kadar] üzüldüm;\so sehr o kadar çok;\so viel steht fest bu kadarı kesin;\so früh wie möglich mümkün olabildiği kadar erken;lass es \so, wie es ist onu olduğu gibi bırakbei \so einem Wetter böyle bir havada;\so ein Zufall! bu ne tesadüf!;\so (et) was Blödes! ne aksilik!;\so (et) was böyle (bir) şey;na \so was! bak şu işe!;... und \so ve bunun gibi...er heißt Traugott oder \so adı Traugott veya öyle bir şey;ich komme \so gegen acht sekize doğru falan gelirim;er sagt das nur \so bunu öylesine söyliyorII konj1) \so dass... öyle ki,...2) er spielte \so gut, dass... öyle [o o kadar] iyi oynadı ki...\so, das war's für heute haydi, bugünlük bu kadar;\so, \so demek ki öyle;ach \so! demek öyle!;wie geht's denn \so? işler nasıl gidiyor? -
5 Aufschnitt
Aufschnitt m <Aufschnitts; o pl> dilimlenmiş soğuk et veya sucuk -
6 belastbar
-
7 besser
1. adj ( als -den) daha iyi;besser werden iyileşmek, düzelmek;er ist besser dran als ich onun durumu ben(imkin)den iyi;es geht ihr heute besser o bugün daha iyi;es ist besser, wir fragen ihn ona soralım daha iyi;ich weiß (kann) es besser ben daha iyisini biliyorum (yapabilirim);immer besser hep daha iyi(ye);oder besser gesagt veya başka bir ifadeyle;um so besser bir o kadar daha iyi2. adv (lieber) das sollte er besser nicht tun o bunu yapmasa daha iyi olur;es geht (wirtschaftlich) besser işler düzeliyor, işler iyiye gidiyor;lass das besser bleiben yapmasan daha iyi olur -
8 Brotbelag
Brotbelag m ekmek üstüne veya arasına konan her şey -
9 früher
1. adj (ehemalig) eski; (vorherig) önceki2. adv önceleri, eskiden;früher oder später er (veya) geç;früher (einmal) bir zamanlar;wie früher eskisi gibi -
10 Glücksbringer
Glücksbringer m <Glücksbringers; Glücksbringer> uğur getiren bş veya muska -
11 Imagepflege
Imagepflege f <Imagepflege; o pl> -in imajını düzeltme veya koruma çabası -
12 Ja
Ja n <Ja(s); Ja(s)>: mit Ja oder Nein antworten evet veya hayır diye cevap vermek -
13 Konfirmand
Konfirmand m <Konfirmanden; Konfirmanden >, Konfirmandin f <Konfirmandin; Konfirmandinnen> → Konfirmation törenine aday veya bu törenden yeni geçmiş genç -
14 Konfirmandin
Konfirmand m <Konfirmanden; Konfirmanden >, Konfirmandin f <Konfirmandin; Konfirmandinnen> → Konfirmation törenine aday veya bu törenden yeni geçmiş genç -
15 Münzautomat
Münzautomat m para veya jetonlu otomat -
16 nicht
nicht adv değil;es gibt nicht, es ist nicht vorhanden yok;ich weiß (es) nicht bilmiyorum;nicht (ein)mal … bile değil;nicht mehr artık değil ( oder yok);nicht wahr? değil mi?;nicht so … wie kadar/gibi … değil;nicht besser (als) (-den) daha iyi değil;ich (auch) nicht ben (de) değil;(bitte) nicht! (lütfen) (yap)ma veya olmasın! -
17 od.
od. Abk für oder veya -
18 oder
oder konj veya;oder so ya da şöyle;oder vielmehr daha doğrusu;sie kommt doch, oder? o geliyor, öyle değil mi?;du kennst ihn ja nicht, oder doch? sen onu tanımıyorsun ki, yoksa tanıyor musun?;entweder … oder ya … ya (da);oder aber ya da -
19 Planstelle
Planstelle f kadro (açık veya dolu) -
20 Regent
Regent m <Regenten; Regenten>, Regentin f <Regentin; Regentinnen> yönetim başındaki prens veya vekili
См. также в других словарях:
veya — bağ., Ar. ve + Far. yā 1) Ayrı olmakla birlikte aynı değerde tutulan iki şeyi anlatan kelimelerden ikincisinin önüne getirilen söz, yahut Ben Atatürk le üç veya iki defa karşılaştım. B. Felek 2) Olacağı sanılan, seçime bırakılan şeyler ikiden çok … Çağatay Osmanlı Sözlük
veya — वेय … Indonesian dictionary
veyá — significado: vaca recién parida . etimología: lat. vitulum (ternero), *vitulatam (con ternero) … Etimologías léxico asturiano
veya-cchalā — वेयच्छला … Indonesian dictionary
veya-gāna — वेयगान … Indonesian dictionary
Pierre Veya — au Salon du livre de Genève en 2011. Pierre Veya, né le 14 mai 1961[réf. nécessaire], est un journaliste suisse, rédacteur en chef du quotidien Le Temps. Biographie Pierre Veya fait … Wikipédia en Français
bilmem hangi (veya kaç veya kim veya nasıl veya ne) — önemli veya anlatılması gerekli görülmeyen şeyler için kullanılan bir söz Bilmem hangi dairede kâtipmiş … Çağatay Osmanlı Sözlük
donuna etmek (veya kaçırmak veya doldurmak veya yapmak) — 1) küçük veya büyük abdestini donuna etmek 2) mec. çok korkmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
bıraktığım (veya bağladığım) yerde (veya çayırda) otluyorsun (veya otluyor) — hlk. uzun süredir hiçbir ilerleme ve değişiklik göstermiyor (veya göstermiyorsun) anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
merak sarmak (veya duymak veya salmak) — (bir şeye) bir şeyi edinme, yapma veya onunla uğraşma isteğine kapılmak, bir şeye eğilim duymak Miralay beyimiz, emekli olduktan sonra komisyonculuğa kalkan veya cins tavuk yetiştirmeye merak salan soydan değildir. H. Taner Bu adama, her gördüğüm … Çağatay Osmanlı Sözlük
dünyanın kaç bucak (veya köşe) olduğunu göstermek (veya anlamak) — dünyada ne gibi güçlükler olduğunu bildirmek (veya anlamak), insanın başına neler gelebileceğini öğretmek veya öğrenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük