-
1 uzaklaştırmak
uzaklaştırmak v/t (-den) entfernen von D; fern halten von D; weisen (von der Schule); (aus dem Dienst) entlassen -
2 uzaklaştırmak
-
3 uzaklaştırmak
В1) удаля́ть, отдаля́ть; отстраня́ть (от дел); высыла́тьgörevinden uzaklaştırmak — отстрани́ть от до́лжности
2) воен. оттесня́ть, отгоня́тьsıkıştırıp uzaklaştırmak — вытесня́ть (противника)
-
4 uzaklaştırmak
-den, -iудаля́ть; отдаля́ть; отстраня́ть кого-что от чегоbenzini ateşten uzaklaştırın — отодви́ньте бензи́н от огня́
görevinden uzaklaştırmak — отстраня́ть от до́лжности
onu okuldan uzaklaştırdılar — его́ вы́гнали из шко́лы
-
5 uzaklaştırmak
v. remove, suspend, cast out, deport, estrange, rout out, rout up, send away, uproot--------uzaklaştırmak (okul)v. can -
6 uzaklaştırmak
ераграйту -
7 uzaklaştırmak
удалять, отстранятьİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > uzaklaştırmak
-
8 uzaklaştırmak
dûrxistin--------terandin -
9 uzaklaştırmak
oddalić; odsuwać; usunąć; usunięcie -
10 uzaklaştırmak
IугъэзыкIын, Iуфын, IугъэкIотын -
11 uzaklaştırmak
أبعدطرد -
12 uzaklaştırmak
1. أبعد [أَبْعَدَ]Anlamı: uzağa götürmek veya çıkarmak2. طرد [طَرَدَ]Anlamı: uzağa götürmek veya çıkarmak -
13 uzaklaştırmak
"to take away; to send away; to estrange, to alienate; to remove" -
14 uzaklaştırmak
/ı, dan/ to take (someone, something) away (from), remove (someone, something) from. -
15 uzaklaştırmak
oddálit; odstraňovat -
16 geçici olarak uzaklaştırmak
v. lay off, stand off -
17 görevden uzaklaştırmak
v. suspend -
18 kamerayı uzaklaştırmak
v. dolly out -
19 okuldan uzaklaştırmak
v. rusticate -
20 sürüden uzaklaştırmak
v. cut out
См. также в других словарях:
uzaklaştırmak — den, i 1) Uzağa götürmek Seni filan yere elçi göndermeye hatta seni bir müddet buradan uzaklaştırmaya karar verdik. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Çıkarmak, ayırmak 3) mec. Yabancılaştırmak, ilgisiz bırakmak Sen onu bozmak, işten uzaklaştırmak,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
görevden (veya görevinden) uzaklaştırmak — yapmakta olduğu görevi üzerinden almak, el çektirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
çekip almak — uzaklaştırmak, uğraşısına son vermek, koparmak Beni tiyatrodan çekip alırken alıştığım yaşayışın giderlerini karşılayıp karşılayamayacağını sonradan anladım. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
yıratmak — uzaklaştirmak II, 315 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
TAHR — Uzaklaştırmak. Irak etmek. * Atmak. * Göz çapağını dışarı atmak. * Seri, hızlı. * Oku uzak giden yay … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TARH — Uzaklaştırmak. * Vaz etmek. * İndirmek. * Bırakmak, elinden atmak. * Yerleştirmek. * Temel bırakmak. * Mat: Çıkarma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TENKİL — Uzaklaştırmak. Tepeleyip sindirmek. * Başkalarına ders ve ibret olacak şekilde ceza vermek. Rezil ve rüsvay eylemek. * Zincire vurmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İB'AD — Uzaklaştırmak. Sürmek. Kovmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kurtarmak — i 1) Bir canlıyı bir felaketten, tehlikeden veya zor durumdan uzaklaştırmak Şu durup dururken şimşek gibi çakan ağrılardan kurtarsınlar, servetimin yarısını anamın ak sütü gibi vereyim. R. N. Güntekin 2) Kurtulmasını sağlamak 3) Uzaklaştırmak 4)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
açmak — i, ar 1) Bir şeyi kapalı durumdan açık duruma getirmek Kapıyı açan hizmetçi benim kadın olduğumu anlamadı. S. F. Abasıyanık 2) Bir şeyin kapağını veya örtüsünü kaldırmak Örtüyü açmaya mecburum. R. H. Karay 3) Engeli kaldırmak Karla kapanan yolu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
atmak — i, e, ar 1) Bir cismi bir yöne doğru fırlatmak Taşı suya atmak. 2) Bir şeyi yere doğru bırakmak 3) Bir kimsenin ilişiğini kesmek Adamcağızı berbat bir yere attılar. 4) e, nsz Koymak Mutlaka yemeklerimize biber atmayı âdet edinmişiz. B. Felek 5)… … Çağatay Osmanlı Sözlük