-
1 uzaklaştırmak
В1) удаля́ть, отдаля́ть; отстраня́ть (от дел); высыла́тьgörevinden uzaklaştırmak — отстрани́ть от до́лжности
2) воен. оттесня́ть, отгоня́тьsıkıştırıp uzaklaştırmak — вытесня́ть (противника)
-
2 uzaklaştırmak
-den, -iудаля́ть; отдаля́ть; отстраня́ть кого-что от чегоbenzini ateşten uzaklaştırın — отодви́ньте бензи́н от огня́
görevinden uzaklaştırmak — отстраня́ть от до́лжности
onu okuldan uzaklaştırdılar — его́ вы́гнали из шко́лы
-
3 uzaklaştırmak
удалять, отстранятьİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > uzaklaştırmak
-
4 dumanla\ uzaklaştırmak
выку́ривать -
5 دور کردن
uzaklaştırmak; aşırmak -
6 görev
до́лжность (ж) обя́занность (ж)* * *1) до́лжность, круг де́ятельностиgörevler yüklemek — возлага́ть обя́занности (на кого-л.)
2) служе́бные обя́занности; до́лжность; фу́нкцияgöreve atanmak — быть назна́ченным на до́лжность
görev başında — при исполне́нии служе́бных обя́занностей
görevine başlamak — приступи́ть к исполне́нию свои́х обя́занностей; вступи́ть в до́лжность
görevini kötüye kullanmak — злоупотребля́ть свои́м служе́бным положе́нием
görevinden almak / uzaklaştırmak — отстраня́ть от занима́емой до́лжности
3) долг, обя́занностьgörev gereği — по до́лгу слу́жбы; ве́рный своему́ отцо́вскому до́лгу
görevini yapmak — испо́лнить свой долг
См. также в других словарях:
uzaklaştırmak — den, i 1) Uzağa götürmek Seni filan yere elçi göndermeye hatta seni bir müddet buradan uzaklaştırmaya karar verdik. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Çıkarmak, ayırmak 3) mec. Yabancılaştırmak, ilgisiz bırakmak Sen onu bozmak, işten uzaklaştırmak,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
görevden (veya görevinden) uzaklaştırmak — yapmakta olduğu görevi üzerinden almak, el çektirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
çekip almak — uzaklaştırmak, uğraşısına son vermek, koparmak Beni tiyatrodan çekip alırken alıştığım yaşayışın giderlerini karşılayıp karşılayamayacağını sonradan anladım. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
yıratmak — uzaklaştirmak II, 315 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
TAHR — Uzaklaştırmak. Irak etmek. * Atmak. * Göz çapağını dışarı atmak. * Seri, hızlı. * Oku uzak giden yay … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TARH — Uzaklaştırmak. * Vaz etmek. * İndirmek. * Bırakmak, elinden atmak. * Yerleştirmek. * Temel bırakmak. * Mat: Çıkarma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TENKİL — Uzaklaştırmak. Tepeleyip sindirmek. * Başkalarına ders ve ibret olacak şekilde ceza vermek. Rezil ve rüsvay eylemek. * Zincire vurmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İB'AD — Uzaklaştırmak. Sürmek. Kovmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kurtarmak — i 1) Bir canlıyı bir felaketten, tehlikeden veya zor durumdan uzaklaştırmak Şu durup dururken şimşek gibi çakan ağrılardan kurtarsınlar, servetimin yarısını anamın ak sütü gibi vereyim. R. N. Güntekin 2) Kurtulmasını sağlamak 3) Uzaklaştırmak 4)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
açmak — i, ar 1) Bir şeyi kapalı durumdan açık duruma getirmek Kapıyı açan hizmetçi benim kadın olduğumu anlamadı. S. F. Abasıyanık 2) Bir şeyin kapağını veya örtüsünü kaldırmak Örtüyü açmaya mecburum. R. H. Karay 3) Engeli kaldırmak Karla kapanan yolu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
atmak — i, e, ar 1) Bir cismi bir yöne doğru fırlatmak Taşı suya atmak. 2) Bir şeyi yere doğru bırakmak 3) Bir kimsenin ilişiğini kesmek Adamcağızı berbat bir yere attılar. 4) e, nsz Koymak Mutlaka yemeklerimize biber atmayı âdet edinmişiz. B. Felek 5)… … Çağatay Osmanlı Sözlük