-
1 ulamak
-
2 ulamak
ulamak v/t -e hinzufügen zu; setzen an A; fügen an A; binden an A -
3 ulamak
-i,-eдобавля́ть, присоединя́ть; прилага́ть что к чему -
4 ulamak
кушу -
5 ulamak
v. link -
6 ulamak
kirin ser--------lehikandin -
7 ulamak
-
8 ulamak
зэпыIулIэн -
9 ulamak
أضافضم -
10 ulamak
1. أضاف [أَضَافَ]Anlamı: eklemek, katmak2. ضم [ضَمَّ]Anlamı: eklemek, katmak -
11 ulamak
/ı, a/ to append, add, or join (one thing) to (another). -
12 ulamak
əlavə etmək, birləşdirmək -
13 ulama
1. إتباع [إتْباع]Anlamı: ulamak işi2. إضافة [إِضَافَة]Anlamı: ulanan parça, ilâve3. إضافة [إِضَافَة]Anlamı: ulamak işi4. تبيع [تَبِيع]Anlamı: ulanan parça, ilâve5. تذييل [تَذْيِيل]Anlamı: ulamak işi -
14 eklemek
1. أضاف [أَضَافَ]Anlamı: bir şeyi ilâve ile tamamlamak, ulamak2. ضم [ضَمَّ]Anlamı: bir şeyi ilâve ile tamamlamak, ulamak -
15 ulama
1.1) гл. имя от ulamak2) дополне́ние; добавле́ние; приложе́ние3) лингв. стяже́ние2.свя́занный, сце́пленный -
16 ulanmak
страд. от ulamak -
17 ulamamak
v. (neg. form of ulamak) link -
18 ulamaa
[T ulamak, from OT *ula]: to uniteA Concise Gagauz Dictionary with etymologies and Turkish, Azerbaijani and Turkmen cognates > ulamaa
-
19 ulama
1.2) дополне́ние; добавле́ние; приложе́ние3) лингв. стяже́ние2.1) доба́вленный, присоединённый2) свя́занный, сце́пленный, образу́ющий цепь -
20 ulama
- 1
- 2
См. также в других словарях:
ulamak — ulamak, eklemek; ulaşmak ve buluşmak III, 255 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
ulamak — i, e Eklemek, katmak, ilave etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ulamak — eklemek … Beypazari ağzindan sözcükler
eklemek — i 1) Bir şeyi ekle tamamlamak, ulamak, ilave etmek Bahçeye doğru bir çıkma mutfak yaptırmış, bu koca balkonu eklemiştir. T. Buğra 2) i, e Bir şeyi ek olarak kullanmak Bu kumaşı örtüye eklemeli … Çağatay Osmanlı Sözlük
ulama — is. 1) Ulamak işi 2) Ulanan parça, ek, katkı, ilave 3) dbl. Konuşmada art arda gelen kelimelerden birincisinin sonundaki ünsüzün, ikincisinin başındaki ünlüye ses bakımından bağlanarak söylenmesi: Ayırt etmek, ağaç altı, tertip etmek, art arda… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ilave etmek — eklemek, katmak, ulamak Bu istilanın nasıl bir facia olduğunu Avrupa tarihçileri iyi yazdıkları için bir kelime ilave etmeye lüzum yoktur. Y. K. Beyatlı … Çağatay Osmanlı Sözlük