Перевод: с турецкого на английский

с английского на турецкий

ulamak

  • 1 ulamak

    v. link

    Turkish-English dictionary > ulamak

  • 2 ulamak

    /ı, a/ to append, add, or join (one thing) to (another).

    Saja Türkçe - İngilizce Sözlük > ulamak

  • 3 ulamamak

    v. (neg. form of ulamak) link

    Turkish-English dictionary > ulamamak

  • 4 ulamaa

    [T ulamak, from OT *ula]: to unite

    A Concise Gagauz Dictionary with etymologies and Turkish, Azerbaijani and Turkmen cognates > ulamaa

  • 5 sakal

    "beard; whiskers. -ının altına girmek /ın/ to ingratiate oneself with (and acquire influence over) (someone). - bırakmak/koyuvermek/salıvermek/uzatmak to grow a beard; to let one´s beard grow. -ı bitmek 1. (for someone) to sprout a beard. 2. /ın/ (for a job, project) to be delayed interminably. -ı değirmende ağartmak to grow old without having learned anything from experience, be an old fool. -ı ele vermek to let oneself become putty in someone´s hands, let oneself become someone´s tool. -ına gülmek /ın/ to laugh up one´s sleeve, laugh in one´s beard. -dan kesip bıyığa eklemek/ulamak to make good a deficiency or repair something by using what one has in hand. -ı saydırmak to lose the respect of others; to become a figure of fun. -ını sıvazlamak to smooth one´s beard. S-ı Şerif hairs from the beard of the Prophet Muhammad. -ım yok ki sözüm dinlensin. colloq. Nobody listens to me merely because I´m young./Nobody pays me any mind because I lack age and authority."

    Saja Türkçe - İngilizce Sözlük > sakal

См. также в других словарях:

  • ulamak — ulamak, eklemek; ulaşmak ve buluşmak III, 255 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • ulamak — i, e Eklemek, katmak, ilave etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ulamak — eklemek …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • eklemek — i 1) Bir şeyi ekle tamamlamak, ulamak, ilave etmek Bahçeye doğru bir çıkma mutfak yaptırmış, bu koca balkonu eklemiştir. T. Buğra 2) i, e Bir şeyi ek olarak kullanmak Bu kumaşı örtüye eklemeli …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ulama — is. 1) Ulamak işi 2) Ulanan parça, ek, katkı, ilave 3) dbl. Konuşmada art arda gelen kelimelerden birincisinin sonundaki ünsüzün, ikincisinin başındaki ünlüye ses bakımından bağlanarak söylenmesi: Ayırt etmek, ağaç altı, tertip etmek, art arda… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ilave etmek — eklemek, katmak, ulamak Bu istilanın nasıl bir facia olduğunu Avrupa tarihçileri iyi yazdıkları için bir kelime ilave etmeye lüzum yoktur. Y. K. Beyatlı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»