Перевод: с турецкого на все языки

со всех языков на турецкий

taraflar

См. также в других словарях:

  • ecr-i müsemma — taraflar arasında belirlenen ücret …   Hukuk Sözlüğü

  • gayrimenkul tellallığı — Taraflar arasında (hiçbirine sürekli olarak bağlı olmaksızın), taşınmaza ilişkin sözleşmelerin (kira, satım vb.) yapılması hususunda ücret karşılığında aracılık etme mesleği; emlakçılık …   Hukuk Sözlüğü

  • ana sözleşme — is. Taraflar arası düzenlenen ilk ve temel sözleşme …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • anlaşmak — nsz 1) Düşünce, duygu, amaç bakımından birleşmek, antant kalmak Uyuşmazlığın her safhasında taraflar da anlaşarak Yüksek Hakem Kuruluna başvurabilir. Anayasa 2) le Sözleşmek, sözleşme imzalamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • düşman — is., Far. duşmān 1) Birinin kötülüğünü isteyen, ondan nefret eden, ona zarar vermeye çalışan kimse, yağı, hasım, dost karşıtı Ben ki dans salonlarına, barlara düşman bir adamımdır. S. F. Abasıyanık 2) Birbirleriyle savaşan devletler ve bu… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • erteletim — is. 1) Resmî geciktirme, moratoryum Taraflar, Kıbrıs üzerindeki askerî uçuşlarda moratoryuma gidilmesini müzakere edecek. 2) ekon. Çok bunalımlı dönemlerde bir ülkede, bölgede, bir bölüm veya tüm borçlardaki ödeme zorunluluğunun geri bırakılması …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • etraf — is., ç., Ar. eṭrāf 1) Yanlar, taraflar Her vakit oturdukları büyücek masanın etrafına yerleştiler. P. Safa 2) Çevre, dolay Meçhul kadın korka korka etrafına bakındı. A. Gündüz 3) Bir kimsenin sürekli ilişkide bulunduğu kimseler, yakınlar, muhit… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kırmızı çizgi — is. 1) Gümrükteki pasaport kontrolü sırasında geçilmesi yasak olan bölgeyi belirleyen çizgi 2) mec. Belli bir konuda taraflar arasında kabul edilebilir son nokta …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yassı — sf. Yayvan ve düz Bizim taraflar ormanlık, dağları yassı, alçak. H. E. Adıvar Birleşik Sözler yassı balıklar yassı kadayıf yassı solucanlar yassı solungaçlılar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • saf dışı etmek (veya bırakmak) — 1) dizinin dışına çıkarmak 2) mec. ilgisini kesmek, işin gereğinden alıkoymak, işlemez duruma getirmek Bu oyunda taraflar birbirlerini boya tabancalarıyla saf dışı etmeye çalışıyor …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • aktâr — (A.) [ رﺎﻄﻗا ] taraflar, yöreler …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»