-
1 onuruna dokunmak
to hurt sb's pride -
2 dokunmak
vi1) berühren (-e), anfassen (-e)dokunma bana! fass mich nicht an!2) ( incitmek) verletzen, treffenbirinin onuruna \dokunmak jds Ehrgefühl verletzenbu bana çok dokundu das hat mich sehr getroffen -
3 задеть честь
onuruna dokunmak -
4 задевать
dokunmak,sürünmek,sürtünmek,takılmak,ilişmek; dokunmak,incitmek; iğnelemek* * *I несов.; сов. - заде́ть1) dokunmak; sürünmek; sürtünmek; takılmak, ilişmek ( цепляться)заде́ть за де́рево — ağaca sürünmek
заде́ть ного́й за ка́мень — ayağı taşa takılmak
ве́тка задева́ет за анте́нну — dal antene dokunuyor
пу́ля слегка́ заде́ла (ему́) ру́ку — kurşun kolunu hafifçe sıyırıp geçti
самолёт шёл, чуть не задева́я кры́ши домо́в — uçak evlerin damlarına sürtünürcesine geçiyordu
я заде́л руко́й за цветы́, ва́за упа́ла и разби́лась — elim çiçeklere ilişmiş, vazo düşüp kırıldı
его́ слова́ (бо́льно) заде́ли меня́ — onun sözleri bana dokundu / battı
II сов., разг.задева́ть чьё-л. самолю́бие — onuruna dokunmak
куда́ ты задева́л ключ? — anahtarı nereye sokmuşsun / koymuşsun?
-
5 onur
1) чу́вство со́бственного досто́инства; самолю́биеonuruna yedirmemek — не мочь поборо́ть своего́ самолю́бия, не мочь переси́лить себя́, не мочь смири́ться
2) досто́инство, честьonuruna dokunmak — задева́ть чьё-л. самолю́бие; задева́ть чью-л. честь
onur kurulu — суд че́сти
3) почёт••- onuruna- onuruna bir yemek verilecek -
6 onur
onur Selbstgefühl n, Würde f; Ehre f;onur belgesi Ehrenurkunde f;onur üyesi Ehrenmitglied n;… onuruna zu Ehren G/ von;-in onuruna dokunmak jemandes Ehrgefühl verletzen; gegen jemandes Ehre gehen;onuruna yedirememek fig jemanden innerlich sehr treffen; sich nicht abfinden können mit -
7 onur
-
8 заедать
paralamak; yiyip bitirmek; sıkışıp kalmak,tutukluk yapmak* * *несов.; сов. - зае́сть1) ( загрызать) paralamak2) ( мучить укусами - о насекомых) yeyip / yiye yiye bitirmek3) в соч.заеда́ть лека́рство конфе́той — ( içilen acı) ilacın üstüne bir şeker yemek
4) перен., разг. (изводить, мучить) yeyip bitirmekеё тоска́ зае́ла — elem onu yeyip bitirdi
5) безл., разг. ( застревать) takılıp kalmak; sıkışıp kalmak; tutukluk yapmakя́корь зае́ло — demir bir şeye takılıp kaldı
6) безл., прост. onuruna dokunmakчто тебя́ зае́ло? — senin onuruna dokunan nedir?
-
9 честь
жşeref, onur, yüz akı, namus; itibarчесть и сла́ва геро́ям! — şan şeref olsun kahramanlara!
заде́ть чью-л. честь — birinin onuruna dokunmak
у нас таки́е лю́ди не в чести́ — böyle insanlara itibar etmeyiz
••дать обе́д в честь кого-л. — birinin onuruna / şerefine yemek vermek
в честь столе́тия заво́да — fabrikanın yüzüncü kuruluş yılı dolayısıyla
он вы́шел с че́стью из э́того испыта́ния — bu sınavdan yüzünün akıyla çıktı
отдава́ть честь кому-л. — birine selam vermek
счита́йте э́то за честь — bunu onur şeref bilin
честь име́ю сообщи́ть, что... —... bildirmekle şeref duyarım
-
10 Ehrgefühl
kein pl onur duygusu, haysiyet duygusu;jds \Ehrgefühl verletzen birinin onuruna dokunmak -
11 самолюбие
См. также в других словарях:
onuruna dokunmak — birinin gururunu, haysiyetini incitmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
izzetinefsine dokunmak — 1) onuruna dokunmak 2) gücüne gitmek Terkedilmiş hâli izzetinefsime dokunuyor fakat onu hiç yadırgamıyorum. A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük
zoruna gitmek — onuruna dokunmak, gücüne gitmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağırına gitmek — onuruna dokunmak veya gücüne gitmek Zamanını abur cubur işlere harcamak ağırlarına gider. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
onur — is., Fr. honneur 1) İnsanın kendine karşı duyduğu saygı, şeref, öz saygı, haysiyet, izzetinefis 2) Başkalarının gösterdiği saygının dayandığı kişisel değer, şeref, itibar Çokbilmiş görünmek, onuruna toz kondurmak istemez. T. Buğra Birleşik Sözler … Çağatay Osmanlı Sözlük
gücüne gitmek — (bir şey birinin) gönlü kırılmak, onuruna dokunmak Bugünkü hâlimizle tabiatın sırlarını kavrayamayacağımızı düşünmek bizi sinirlendiriyor, gücümüze gidiyor. N. Ataç … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağır gelmek — 1) gücüne gitmek, onuruna dokunmak ... bir odacının ağzından bu cevabı almak insana öyle ağır geliyor ki. Y. K. Karaosmanoğlu 2) yapılması güç gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük