-
1 восхищение
-
2 восторг
coşku,hayranlık* * *мcoşku; hayranlık ( восхищение)встре́тить что-л. с восто́ргом — coşkuyla karşılamak
э́то предложе́ние бы́ло встре́чено без восто́рга — bu öneri coşkuyla karşılanmadı
быть в восто́рге от чего-л. — bir şeye hayran olmak, bayılmak
смотре́ть на кого-что-л. с восто́ргом — hayran hayran bakmak
-
3 восторгать
hayran bırakmak* * *hayran etmek / bırakmakвосторгаться — hayranlık duymak, hayran olmak / kalmak, bayılmak
я восторга́юсь его́ успе́хами — kazandığı başarılara hayranlık duyarım
-
4 поклонение
с1) tapmaпоклоне́ние ду́ху пре́дков — ata ruhlarına tapma
2) ( преклонение) hayranlık, derin saygıслепо́е поклоне́ние чему-л. — bir şeye körükörüne hayranlık duyma
-
5 восхищаться
hayran olmak* * *несов.; сов. - восхити́тьсяhayranlık duymak, hayran olmak -
6 восхищённый
hayran* * *hayran, hayranlık dolu -
7 вызывать
çağırmak; derse kaldırmak; sevk etmek; neden olmak* * *несов.; сов. - вы́зватьвызыва́ть кого-л. к доске́ — tahtaya kaldırmak
вызыва́ть мили́цию — polis çağırmak
вызыва́ть по телефо́ну — telefondan aramak
вызыва́ть кого-л. на соревнова́ние — yarışmaya çağırmak / davet etmek
вы́звать кого-л. (по)боро́ться — güreşe çağırmak
2) ( побуждать) sevketmek, itmekвы́звать кого-л. на открове́нность — samimi konuşmaya sevketmek
3) ( быть причиной) neden olmak; yol açmak, uğratmak (приводить к чему-л.), uyandırmak ( пробуждать), doğurmak ( порождать)вызыва́ть аппети́т — iştah açmak
вызыва́ть аллерги́ю — alerji yapmak
вызыва́ть головну́ю боль — baş ağrısı yapmak
вызыва́ть восто́рг — hayranlık uyandırmak
вызыва́ть насме́шки — alaylara yol açmak
вызыва́ть интере́с — ilgi toplamak; ilgi uyandırmak
вызыва́ть па́нику — panik yaratmak, paniğe kaptırmak
вы́звать серьёзные после́дствия — ciddi sonuçlar doğurmak
с тем, что́бы вы́звать вражду́ и не́нависть ме́жду... —... arasında kin ve adaveti tahrik etmek için
вызыва́ть широ́кие о́тклики — geniş yankılar uyandırmak
вызыва́ть разочарова́ние у кого-л. — birinde düş kırıklığı yaratmak, birini hayal kırıklığına uğratmak
вызыва́ть беспоря́дки — ( спровоцировать) karışıklıklar çıkarmak; ( явиться причиной) karışıklıklara neden olmak / yol açmak
вызыва́ть беспоко́йство у кого-л. — birine huzursuzluk vermek
вызыва́ть чу́вство благода́рности — şükran duygusu uyandırmak
причи́на вызыва́ет сле́дствие — neden sonucu meydana getirir
э́то утвержде́ние вызыва́ет лишь улы́бку — bu iddia sadece tebessüme değer
факт, не вызыва́ющий сомне́ний — kuşku götürmez bir olay
-
8 очарованный
büyülü; hayranlık dolu -
9 преклонение
См. также в других словарях:
hayranlık — is., ğı 1) Hayran olma durumu 2) mec. Tutku, aşırı istek Gençliğin, hiç olmazsa gençliğin ruhundan bu mal, bu süs, bu lüks hayranlığını sökelim. P. Safa Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller hayranlık duymak … Çağatay Osmanlı Sözlük
hayranlık duymak — çok beğenmek, tutkuyla bağlanmak İnsan öğrenciyken bazı hocalarına büyük hayranlık duyar. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
ARES — Hayranlık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
harikalar yaratmak — hayranlık uyandıracak başarılar kazanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
hayran etmek (veya bırakmak) — hayranlık duygusu uyandırmak, çok beğenilmek Mükemmel seciyeler, kafiyeler yapar, hafızamıza, nüktelerimize onları hayran ederdik. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
akla (veya akıllara) durgunluk vermek — hayranlık uyandırmak Fatih Sultan Mehmet Han hazretlerinin akıllara durgunluk veren bir fetihle Osmanlı mülkü hâline getirdiği İstanbul dünyanın en güzel, en harikulade şehridir. B. Akyavaş … Çağatay Osmanlı Sözlük
HEYAM — Hayranlık hâli. * Çok yumuşak kum … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HÜVAM — Hayranlık hâli … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
harika — sf., Ar. ḫāriḳa 1) Yaradılışın ve imkânların üstünde nitelikleriyle insanda hayranlık uyandıran Türk tarihi harikalarla doludur. 2) mec. Çok büyük bir hayranlık uyandıran, eksiksiz, kusursuz, tam, mükemmel Harika fikir doğrusu, kim akıl ettiyse… … Çağatay Osmanlı Sözlük
amma — bağ., Ar. ammā 1) Ama 2) Yanına getirildiği kelimenin anlamına aşırılık katarak şaşma veya hayranlık anlatan bir söz Hatırladıkça amma da yılışıkmışım ha der, utana utana. T. Buğra Birleşik Sözler amma velakin Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller… … Çağatay Osmanlı Sözlük
coşku — is. 1) Genellikle büyük bir istekle ortaya çıkan geçici hayranlık veya heyecan durumu Coşku ile giriştiği işten, uykuda pişman olabilirdi. H. Taner 2) Sevinç gösterileriyle beliren güçlü heyecan Gençlerin coşkusu coşkuda kalıyor, yaratıcı bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük