-
1 أولج
girmek -
2 رز
girmek -
3 wchodzić
girmek -
4 wstępować
girmek -
5 керү
girmek -
6 binnengaan
girmek [-er] v -
7 toetreden
girmek [-er] v -
8 girmək
girmek -
9 eintreten
girmek -
10 кіру
girmek -
11 кіру
girmek -
12 girmək
girmek -
13 vcházet
girmek -
14 vejít
girmek -
15 vkročit
girmek -
16 vniknout
girmek -
17 vstoupit
girmek -
18 vstupovat
girmek -
19 вступать
girmek; girişmek* * *несов.; сов. - вступи́ть, врзgirmek; girişmekвступа́ть в го́род — şehre girmek
вступа́ть в профсою́з — sendikaya girmek / kaydolmak
вступа́ть в вое́нный сою́з — askeri ittifaka girmek
вступа́ть на путь незави́симого разви́тия — bağımsız gelişme yoluna girmek
вступа́ть в борьбу́ — mücadeleye girişmek
вступа́ть в поле́мику — polemiğe girişmek
••вступа́ть в жизнь — hayata atılmak
-
20 входить
girmek; sığmak,sığışmak* * *несов.; сов. - войти́1) врз girmekвойди́те! (ответ на стук в дверь) — buyurun!
входи́ть в дверь — kapıdan içeri girmek
входи́ть в соста́в прави́тельства — hükumete girmek, hükumette yer almak
стра́ны, не входя́щие ни в оди́н из бло́ков — hiç bir bloka bağlı olmayan ülkeler
они́ в э́то число́ не вхо́дят — onlar bu sayının dışındadır
они́ не вошли́ в э́тот спи́сок — onlar bu listeye dahil edilmedi
что вхо́дит в э́то поня́тие? — bu kavramın içine neler girer?
2) ( вмещаться) sığmak; sığışmakвсе мы не войде́м — hepimiz sığışamayız
••войти́ в исто́рию — tarihe geçmek
входи́ть в мо́ду — moda olmak
войти́ в привы́чку — alışkanlık haline gelmek
См. также в других словарях:
girmek — e, er 1) Dışarıdan içeriye geçmek İçeri girdiklerinde birinci film çoktan başlamıştı. H. Taner 2) Sığmak Elim bu eldivene girmiyor. 3) Katılmak, iltihak etmek Bugün edebiyat imtihanına girdim. Y. Z. Ortaç 4) Almak, fethetmek Ordularımız İstanbul… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çene yarışına girmek — 1) karşı tarafı dinlemeksizin, susmamacasına tartışmak Arif gibi bir adamla çene yarışına girmek istememekle beraber susup oturamazdı. M. Ş. Esendal 2) çok konuşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
damardan girmek — argo karşısındaki kişiyi en fazla etkileyebilecek noktadan konuya girmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
damat girmek — aileye güveyi olarak katılmak Öyle bir aileye damat girmek isterim. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
dünyaevine girmek — evlenmek Yaşları daha genç görünüyor fakat buralarda yapılan ilk iş eli ekmek tutar tutmaz dünyaevine girmek olduğu için kim bilir kaç sene evvel evlendiler. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
geyik etine girmek — genç kız, erginlik çağına girmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
içeri girmek — 1) bir iş veya alışverişte zarar etmek Bu işte bir milyar lira içeri girdim. 2) hapse girmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
devreye girmek — ilgilenmek, karışmak, araya girmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kafese girmek — argo 1) aldatılıp kendisinden çıkar sağlanmak 2) hapse girmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuyruğa girmek — ayakta arka arkaya durulan diziye girmek İki kişinin arkasından kuyruğa girdiği sırada, seyis biletlerini alıyordu. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
çileye girmek — dervişlerin kırk gün süre ile kendilerine uyguladıkları zorlu ve perhizli döneme girmek … Çağatay Osmanlı Sözlük