-
1 eğmek
öne doğru eğmek nach vorn beugen -
2 eğmek
-
3 boyun
1) Hals mboynunu vurmak den Kopf abschlagen3) \boyun eğmek sich beugen [o fügen]kadere \boyun eğmek sich in sein Schicksal ergebenboynuna almak übernehmen, auf sich nehmen -
4 boyun
boyun borcu (unabdingbare) Pflicht;boyun eğmek fig sich ergeben; nachgeben;boynu bükük hilflos, allein;boynuna almak auf sich nehmen;-i -in boynuna atmak jemandem etwas in die Schuhe schieben;-in boynuna binmek jemandem zusetzen;boyun oder boynunu bükmek sich fügen, nachgeben;boynunu vur(dur)mak jemanden enthaupten (lassen) -
5 eğdirmek
-
6 eğer
-
7 iğmek
-
8 bükmek
vt1) biegenbir ayak üstünde kırk yalanın belini \bükmek ( fam) lügen, dass sich die Balken biegen2) ( kıvırmak) (ab) knicken3) ( eğmek) beugenbaşını \bükmek den Kopf beugen; ( olur der gibi) nicken4) ( burarak sarmak) drehen5) burun \bükmek die Nase rümpfendudak \bükmek den Mund verziehen6) umknicken -
9 devirmek
vt1) umstürzen, umkippen5) ( fig)bardaklarını devirdiler sie tranken ihre Gläser mit einem Zug leer, sie tranken auf ex -
10 eğme
-
11 tevekkül
tevekkül s\tevekkül etmek ( kadere boyun eğmek) resignieren, sich in sein Schicksal ergebenbir şeyi \tevekkülle beklemek etw gottergeben abwarten -
12 yatırmak
vt1) hinlegen (-e in); ( yatağa) einbetten (-e in)çocuğu yatağa \yatırmak das Kind ins Bett legen3) fin investieren (-e in), anlegen (-e in)sermayesini bir projeye \yatırmak sein Kapital in ein Projekt investieren4) gastr einlegen (-e in)5) ( hastaneye) einweisen6) ( eğmek) umlegen7) ( harcamak) hineinstecken (-e in) -
13 yıkmak
vt1) ( bina) abbrechen, abreißen, niederreißen; ( duvar) umreißen, abtragen; ( tahrip etmek) zerstören, demolierençadır \yıkmak seine Zelte abbrechenbirinin gönlünü \yıkmak jdm das Herz brechen3) ( ağaç) umhauenbu acı onu yıkar dieser Schmerz wirf ihn um5) ( yüklemek) wälzensuçu birine \yıkmak die Schuld auf jdn wälzen
См. также в других словарях:
egmek — eğmek I, 100, 168 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
eğmek — i, er 1) Düz olan bir şeyi eğik duruma getirmek Ağır ağır başını eğip yere baktı ve boynunu büktü. Y. Z. Ortaç 2) Sert bir cismi bükmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
eğmek (-admak) — yaradılış gösteren isimlerden fiil yapma edat ı II, 340 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
boyun eğmek — isteyerek veya istemeyerek uymak, katlanmak Para bulabilmek için ya bir tarafa boyun eğmeli ya öbür tarafla birleşmeli idik. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
kadere boyun eğmek — yazgısını, talihini kabul etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
boynuz eğmek — istemeyerek uymak, karşı tarafın gücünü kabul etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaşını gözünü eğmek — kızgın bir durumdayken kaş çatmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
baş eğmek — 1) saygı göstermek için baş eğerek selamlamak Ulema, şeyhler, yerden selam verdiler, baş eğip el öptüler. R. E. Ünaydın 2) direnmekten vazgeçip buyruk altına girmek, inkıyat etmek Gittikçe yükselen başı Allah a kalkıyor / Asrın baş eğdi sandığı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
şapkayı öne eğmek — aileden birisinin unanılacak bir şey yaptığında aile reisinin mahçup olması … Beypazari ağzindan sözcükler
imale etmek — eğmek, çevirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
egsemek — eğmek istemek I, 277 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini