-
1 rotieren
dönmek -
2 zurückkehren
dönmek -
3 umkehren
um|kehrenauf halbem Wege \umkehren yarı yoldan gerisingeri(ye) dönmekII vt1) ( umdrehen) tersine çevirmek2) ( ins Gegenteil verkehren) evirmek3) ( Strümpfe) ters yüz etmekIII vrsich \umkehren dönmek;dabei kehrt sich mir der Magen um bunu duyunca midem bulanıyor -
4 abbiegen
ab|biegennach rechts/links \abbiegen sağa/sola dönmek;links \abbiegen verboten! sola dönmek yasaktır!1) ( krümmen) bükmek -
5 kehren
kehren ['ke:rən]I vt1) ( drehen) döndürmek;die Innenseite nach außen \kehren ters yüz etmek;er ist in sich gekehrt o, içine dönüktür2) ( fegen) süpürmek;etw unter den Teppich \kehren ( fig) bir şeyi örtbas [o hasıraltı] etmekII vrsich \kehren1) ( sich wenden) dönmek2) ( sich kümmern) aldırmak (an -e)III vi1) ( fegen) süpürmek -
6 rotieren
-
7 umdrehen
-
8 wenden
der Wind hat sich gewendet rüzgâr(ın yönü) döndüII vt ( Braten) döndürmek; ( Blatt) çevirmek; ( Kleidung) tersyüz etmek; ( Fahrzeug) U dönüşü yapmak (-le);bitte \wenden! lütfen (sayfayı) çeviriniz!;man kann die Sache drehen und \wenden, wie man will ( fam) neresinden bakarsan bak2. <wendet, wendete o wandte, gewendet> o gewandt ['vɛndən]I vtden Blick nicht von etw dat \wenden bir şeyden gözünü ayırmamak3) (auf\wenden) harcamak (an/auf -e/-e)II vrsich \wenden ( Richtung einschlagen) yönelmek (zu -e), dönmek (zu -e);sich zum Ausgang \wenden çıkışa yönelmek;es wird sich alles zum Guten \wenden her şey yoluna girecek;sich ins Gegenteil \wenden tersine dönmek;sich an jdn \wenden birine başvurmak;das Buch wendet sich an die Fachleute ( fig) bu kitap uzmanlara hitap eder;sich gegen etw \wenden bir şeye karşı çıkmak;sich gegen jdn \wenden birine karşı tavır almak -
9 wenden
wenden1 <h>1. v/t çevirmek; döndürmek2. v/i AUTO geri dönmek, U dönüşü yapmak;bitte wenden lütfen sayfayı çevirin3. v/r: sich zum Guten wenden iyiye dönmeksich wenden gegen -e karşı çıkmak -
10 biegen
biegen <biegt, bog, gebogen> ['bi:gən]um die Ecke \biegen köşeyi [o köşeden] dönmek;auf B\biegen und Brechen ( fam) ne yapıp edipII vtIII vrsich \biegen ( krumm werden) bükülmek;sie bog sich vor Lachen ( fam) gülmekten katıldı -
11 drehen
drehen ['dre:ən]I vtden Kopf \drehen başını döndürmek [o çevirmek];wie man es auch dreht und wendet neresinden bakarsan bak3) film çevirmekvielleicht können wir die Sache so \drehen, dass... belki bu işi öyle bir kitabına uydurabiliriz ki...5) ( pej);ein Ding \drehen dolap çevirmek [o döndürmek]6) ( fam)eine Runde mit dem neuen Wagen \drehen yeni arabayla bir tur atmakII viIII vrsich \drehen1) ( rotieren) dönmek;mir dreht sich alles im Kopf başım dönüyor;er drehte sich auf den Rücken sırt üstü döndü2) ( betreffen) söz konusu olmak (um -) -
12 heimkehren
heim|kehrenvi sein yuvaya dönmek, yurda dönmek, yurda dönüş yapmak -
13 herumgehen
herum|gehen1) ( herumspazieren) etrafında dönmek (um -in), etrafında tur atmak (um -in) ( fam) ( ziellos) gezinmek, dolanmak, dönmek, dolaşmak;das geht mir schon lange im Kopf herum bu benim başımda çoktandır dolaşıyor, bu benim çoktandır zihnimi kurcalıyor -
14 kehrtmachen
-
15 umspringen
um|springenso kannst du nicht mit ihr \umspringen ona böyle davranamazsın -
16 Wendung
1) ( Drehung) dönme, dönüş2) ( Kurve) dönemeç3) ( Veränderung) değişme, değişiklik;eine \Wendung zum Guten nehmen iyiye dönmek [o yönelmek];eine \Wendung zum Schlechten nehmen kötüye dönmek [o yönelmek];eine unerwartete \Wendung nehmen beklenmedik4) (Rede\Wendung) deyim -
17 abwenden
abwenden <unreg, -ge-, h>1. v/t -e arkasını dönmek2. v/r: sich (innerlich) abwenden von -den yüz çevirmek -
18 außer
1. präp (D) (abgesehen von) -in dışında, -den başka; (zusätzlich zu) -e ek olarak, ilaveten;alle außer dir senden başka herkes/hepsi;außer sich geraten deliye dönmek;außer sich sein ( vor -den) aklını oynatacak gibi olmak2. konj außer (wenn) -mesi/-diği hariç;außer dass meğer ki -
19 Berufsleben
Berufsleben n <Berufslebens; o pl> meslek/iş hayatı;im Berufsleben stehen iş/çalışma hayatına atılmış olmak;ins Berufsleben zurückkehren iş/çalışma hayatına dönmek -
20 biegen
biegen <bog, gebogen>1. v/t <h> bükmek; eğmek; kıvırmak2. v/i <sn>: nach links (rechts) biegen sola (sağa) sapmak;um die Ecke biegen köşeden dönmek
См. также в других словарях:
dönmek — nsz, er 1) Kendi ekseni üzerinde veya başka bir şeyin dolayında hareket etmek İçeride anahtarın acı bir gıcırtısıyla döndüğünü duydum. Y. Z. Ortaç 2) den, e Geri gelmek, geri gitmek Ertesi gün aynı yoldan Bodrum a döndük. Halikarnas Balıkçısı 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ters yüz dönmek — ters yüzüne dönmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yıldırımla vurulmuşa dönmek — yıldırım çarpmışa dönmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ölmek var, dönmek yok! — neye mal olursa olsun bu iş yapılacak, yapılmasından kaçınılmayacak anlamında kullanılan bir söz Bu defa artık ölmek var, dönmek yoktur. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
ters yüz geri dönmek — gittiği bir yerden istediğini elde edemeden dönmek Bugün hava çok sıcak, başka bir zamana bıraksak olmaz mı? Olur ya, neden olmasın deyip köyün arka tarafından ters yüz geri döndük. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
izine dönmek — esk. bir karar veya yargıdan geri dönmek, bir karardan vazgeçmek, rücu etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
sağdan geri dönmek (veya etmek) — geri dönmek, geri dönüp gitmek Binbaşının gayriihtiyari içi sızladı, yaşlı bir kadını dövmeye kalkmış gibi utanma hissi duyarak sağdan geri etti, başı önünde mağlup ve mahcup merdivenleri indi. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
denizden çıkmış balığa dönmek — sudan çıkmış balığa dönmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
eli boş dönmek (veya çevrilmek veya geri gelmek) — umduğunu alamadan dönmek Kaçan aşiretin izlerini bulamadıklarından, eli boş döndüler. A. Mithat … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağlama duvarına dönmek — herkesin şikâyetini, derdini dinler duruma gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
aleyhe dönmek — karşı durum almak, karşı duruma geçmek … Çağatay Osmanlı Sözlük