Перевод: со всех языков на все языки

со всех языков на все языки

dibine

См. также в других словарях:

  • dibine darı ekmek — bir şeyi sonuna kadar tüketmek, bitirmek Eline geçirince dibine darı ekmeden bırakmazsın. R. Ilgaz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dibine kadar — en ince ve gizli noktasına kadar Hakkında söylenti çıkan, derhâl dibine kadar incelenir, ya mahkûm olur ya temize çıkardı. A. Boysan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • utancından yerin dibine girmek — istenilen biçimde ve nitelikte olmama karşısında üzüntü duymak, aşırı utanmak Süleymaniye nin avlusunu dolaşırken, utancımızdan yerin dibine gireceğimiz geldi. B. R. Eyuboğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yerin dibine batırıp çıkarmak — çok utandırmak, rezil etmek Bir hikâye anlatır, erkekleri yerin dibine batırır çıkarırdı. N. Meriç …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yerin dibine geçmek (veya batmak veya girmek) — 1) çok utanıp sıkılmak Memleketin ne tarafına gitsem haritayı şaşırıyor, bilgisizliğimden yerin dibine geçiyordum. B. R. Eyuboğlu 2) görünmez olmak, kaybolmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • armut dalının dibine düşer — bir kimse önce yakınlarına yararlı olur anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mum dibine ışık vermez — etkili kişi kendi yakınlarına yardımcı olamaz anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yedi kat yerin dibine geçmek — 1) çok güçlü olarak yere çakılmak 2) fazlasıyla utanmak, mahcup olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • cehennemin dibine gitmek — kızılan bir kimse defolup gitmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • burnunun dibine sokulmak — çok yaklaşmak, iyice yaklaşmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dip — is., bi 1) Oyuk veya çukur bir şeyin en alt bölümü O kuyunun dibinde kireç vardır. S. F. Abasıyanık 2) Taban Tencerenin dibi. 3) Dikili duran bir şeyin yerle birleştiği nokta ve çevresi veya bir şeyin yanı başı En çok kafam terlemişti,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»