Перевод: со всех языков на турецкий

с турецкого на все языки

dayanmak

См. также в других словарях:

  • dayanmak — e 1) Bir yere yaslanmak, kendini dayamak Odalardan birinde köşeye dayanmış bir adam, sanki sızmış gibi görünüyor. M. Ş. Esendal 2) nsz Kullanılışı uzun sürmek, dayanıklı olmak Bu kumaş çok dayandı. 3) Zarar görmemek, varlığını korumak, hasar… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yumurta kapıya dayanmak (veya gelmek) — yapılacak iş için zaman çok daralmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bıçak kemiğe dayanmak — çekilen sıkıntı artık katlanılamayacak bir duruma gelmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gelip çatmak (veya dayanmak) — vakti gelmek, kaçınılmaz olmak Konser günü gelip çattığındaysa stadyumda mahşeri bir kalabalık vardı. M. Mungan Ayrılık günleri geldi dayandı. Âşık Veysel …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kapıya dayanmak — 1) gelip çatmak Kış kapıya dayandı, daha kömür alamadık. R. N. Güntekin 2) bir şey elde etmek için bir yeri, bir kimseyi zorlamak, göz korkutmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • TEVEKKÜ' — Dayanmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • TEZELLUK — Dayanmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • dal vermek — dayanmak, yaslanmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • istinat etmek — dayanmak, yaslanmak Bizden evvelki zamanların tarihleri ekseriyetle indi vesikalara istinat etmiştir. A. Gündüz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tahammül etmek — dayanmak, katlanmak, kaldırmak Sanıyorum ki hep benim hatırım için bu hayata tahammül ediyor. Ö. Seyfettin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • takat getirmek — dayanmak, katlanmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»