-
1 трезветь
-
2 очнуться
-
3 приходить
несов.; сов. - прийти́1) врз gelmek; varmakприходи́ за́втра — yarın gel
пришла́ весна́ — bahar geldi / girdi
по́езд пришел — tren geldi
когда́ по́езд прихо́дит в Москву́? — tren Moskova'ya kaçta varır?
2) врз varmakприходи́ть к соглаше́нию — anlaşmaya varmak
приходи́ть к реше́нию мат. — çözüme varmak
прийти́ к побе́де — zafere ulaşmak
прийти́ к фи́нишу пе́рвым спорт. — finişte birinci olmak
он прише́л к субъекти́вному идеали́зму — sübjektif idealizme vardı
3) с предлогом "в" в сочетании с существительнымиприходи́ть в у́жас — dehşete düşmek
приходи́ть в отча́яние — umutsuzluğa düşmek
приходи́ть в восто́рг — hayran kalmak
приходи́ть в столкнове́ние с действи́тельностью — gerçeklerle çatışmak
••прийти́ на ум / в го́лову — aklına gelmek
прийти́ в себя́ — врз kendine gelmek
по́сле э́того уда́ра боксер так и не смог прийти́ в себя́ — bu yumruktan sonra boksör bir türlü kendini toparlayamadı
прийти́ в чу́вство — ayılmak, kendine gelmek
-
4 проспаться
сов., разг. -
5 протрезвляться
несов.; сов. - протрезви́ться -
6 сознание
с, врзbilinç (-ci)кла́ссовое созна́ние — sınıf bilinci
с по́лным созна́нием своего́ до́лга — tam bir görev bilinciyle
разви́тие обще́ственного созна́ния — toplumsal bilincin gelişmesi
потеря́ть созна́ние — bilincini yitirmek; bayılmak
привести́ кого-л. в созна́ние — ayıltmak
приходи́ть в созна́ние — ayılmak, kendine gelmek
па́дать без созна́ния — bayılmak
она́ была́ без созна́ния — baygındı
его́ изби́ли до поте́ри созна́ния — onu bayıltıncaya kadar dövdüler
созна́ние опа́сности — tehlikenin bilincinde olma
больно́й в созна́нии — hastanın bilinci yerinde
к нему́ верну́лось созна́ние — bilinci yerine geldi
э́то не умеща́ется у меня́ в созна́нии — bunu havsalama sığdıramıyorum
-
7 чувство
с1) duyu; duyum ( ощущение)о́рганы чувств — duyu organları
чу́вство равнове́сия — denge duyusu
чу́вство бо́дрости — dinçlik duyumu
чу́вство уста́лости — yorgunluk duyumu
2) duyguчу́вство до́лга — ödev duygusu
чу́вство жа́лости — acıma duygusu
чу́вство со́бственного досто́инства — onur
чу́вство прекра́сного / красоты́ — güzellik duygusu
чу́вство ю́мора — mizah duygusu
благоро́дное чу́вство — soylu bir duygu
3) ( сознание) bilinç (-ci)приходи́ть в чу́вство — ayılmak, kendine gelmek
приводи́ть кого-л. в чу́вство — birini ayıltmak
лиша́ться чувств — bayılmak
па́дать без чувств — bayılıp (yere) düşmek
4) ( любовь) aşk, sevgi
См. также в других словарях:
ayılmak — nsz 1) Sarhoşluk, baygınlık vb. bir durumdan kurtulmak, kendine gelmek 2) mec. Aklı başına gelip gerçeği görmek Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ayılıp bayılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayılmak — söylenmek I, 268 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
adılmak — ayılmak, I, 194 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
ayıkmak — nsz, hlk. Ayılmak, kendine gelmek, uyanmak, aklı başına gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayılma — is. Ayılmak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
aymak — nsz, ar, hlk. 1) Kendine gelmek, aklı başına gelmek, ayılmak ... bırak gece yarısı hoşbeşi Allah aşkına, aydım artık gidip yatayım. S. F. Abasıyanık 2) i, mec. Gerçeği anlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
dank — is. Bir olay sebebiyle birden ayılmak, doğruyu anlamak anlamında dank etmek veya dank demek birleşik fillerinde kullanılır … Çağatay Osmanlı Sözlük
kendine gelmek — 1) ayılmak Kendine geldiği zaman ev halkını başına toplanmış buldu. Y. K. Karaosmanoğlu 2) aklı başına gelmek Sonunda kendine gelen İnce Memed hemen abasını soyundu. Y. Kemal 3) durumu düzelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
aklı başına gelmek — 1) davranışlarının yanlışlığını sezerek doğru yolu bulmak O zaman her şey düzelir, erkeğin de aklı başına gelir. P. Safa 2) ayılmak, kendine gelmek Bir hastalık hâli olduğu anlaşılan bu ilk sersemlikten sonra yavaş yavaş aklı başına gelmektedir.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kafasına dank etmek — bir olay sebebiyle birden ayılmak, doğruyu anlamak Ancak hava kirlenmesinin, kentlerinin mahvolmasının, denizlerin pislenmesinin dayanılmaz bir hâl almasından sonradır ki bu gerçek kafasına dank edebildi. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözünü (veya gözlerini) açmak — 1) uyanmak 2) kendine gelmek, ayılmak Eczacının yaptığı bir adrenalin iğnesinden sonra gözlerini açtı. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük