-
1 vâveylâ düşmek çığlıklar atılmak.
farsça وايه kısmet.Osmanlı Türkçesi Sözlüğü > vâveylâ düşmek çığlıklar atılmak.
-
2 venture tehlikeye atmak; tehlikeye atilmak; cüret etmek, göze almak
tehlikeli girisim, tehlikeli is, macera; girisim, tesebbüsEnglish to Turkish dictionary > venture tehlikeye atmak; tehlikeye atilmak; cüret etmek, göze almak
-
3 rip into
atılmak -
4 rip into
atılmak -
5 атлыгу
atılmak -
6 итіну
atılmak -
7 итіну
atılmak -
8 бросаться
atılmak,saldırmak* * *несов.; сов. - бро́ситься1) atmak; atışmakброса́ться снежка́ми (друг в друга) — kar topu atışmak
2) atılmak; üstüne atılmak, saldırmak ( нападать)броса́ться вперёд — ileri atılmak
бро́ситься на врага́ — düşmanın üzerine atılmak
броса́ться на по́мощь — yardımına koşmak
мы бро́сились на у́лицу — dışarı / sokağa fırladık
ребёнок бро́сился к ма́тери — çocuk annesine doğru atıldı
бро́ситься ничко́м на посте́ль — kendini yüzü koyun yatağın üzerine atmak
бро́ситься на ше́ю кому-л. (от радости) — (birinin) boynuna atılmak
3) kendini... atmakбро́ситься с моста́ — kendini köprüden (aşağı) atmak / bırakmak
••броса́ться в глаза́ — göze çarpmak
таки́ми предложе́ниями не броса́ются — teklifin böylesi yabana atılmaz
вино́ бро́силось ему́ в го́лову — şarap başına vurdu
броса́ться как бык на кра́сное — azgın boğanın kırmızı görünce saldırdığı gibi saldırmak
-
9 throw oneself into
atılmak, girişmek* * *(to begin (doing something) with great energy: She threw herself into her work with enthusiasm.) kendini işe vermek, girişmek -
10 атылу
atılmak (değişik anlamlarda) -
11 ρίχνομαι
atılmak, fırlamak -
12 atılmaq
atılmak, fırlamak -
13 stürzen
atılmakdevirmekdevrilmekdüşmekdüşürmekyıkılmak -
14 launch out (into)
atilmak, girismek -
15 атылу
atılmak, fırlamak -
16 ұмтылу
atılmak, çabalamak -
17 атылу
atılmak, fırlamak -
18 ұмтылу
atılmak, çabalamak -
19 atılmaq
atılmak, fırlamak -
20 se lancer
См. также в других словарях:
atılmak — atılmak; (çiçek) açılmak; herhangi bir şey büsbütün aynlmayarak açılmak. I, 21, 193 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
atılmak — den 1) Atma işine konu olmak Tembel olanlar her yerden atılır. 2) e Saldırmak, hücum etmek Düşmanın üzerine atıldı. 3) nsz Bir şeye doğru birden gitmek, birden bir davranışta bulunmak Küçük köpek ince sevinç çığlıkları çıkarıyor, zıplıyor,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
köşeye atılmak — (bir) önem verilmemek, gözden uzakta tutulmak, ilgilenilmemek Böyle bir köşeye atılmak, iktidardan uzak kalmak, diri diri gömülmekti benim için. T. Oflazoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
silah atılmak — silahla vurmaya davranmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ileri atılmak (veya çıkmak) — öne doğru çıkmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
maceraya atılmak — tehlikeli, yorucu, sıkıcı ve ne olacağı bilinmeyen bir işe kalkışmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
talihin kucağına atılmak — kendi kaderine boyun eğmek Bir gelinden ziyade, zalim bir nezri yerine getirmek için talihin kucağına atılmış bir kurbana benziyordu. A. H. Tanpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
tehlikeye atılmak — zarar ve sıkıntılara yol açacak bir davranışta bulunmak Şimdilik sizin tehlikeye atılmanıza hacet yoktur. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
hayata atılmak — geçim sağlamak üzere çalışmaya başlamak Altı yıllık ortaöğretim bitirmek, hayata atılmanın ilk koşulu sayılır orada. A. Erhat … Çağatay Osmanlı Sözlük
pabucu dama atılmak — kendinden üstün birinin çıkmasıyla gözden düşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
meydana atılmak — ortaya çıkmak … Çağatay Osmanlı Sözlük