-
1 atılmak
atılmak pass von atmak; fig sich melden (mit Begeisterung); –e (oder –in üstüne/içine) sich stürzen auf, in A;-den atılmak hinausgeworfen werden;«Hayır!» diye atıldı sie warf ein: „Nein!“;yola atılmak sich auf den Weg machen (mit Elan) -
2 atılmak
vi2) maceraya \atılmak sich ins Abenteuer stürzentehlikeye \atılmak sich in Gefahr begebenişten atıldı ( fam) er ist (hinaus) geflogen -
3 atılmak
ри́нуться* * *1) страд. от atmakçocuk okuldan atıldı — ма́льчика вы́гнали из шко́лы
işten atılmak — быть уво́ленным с рабо́ты
2) -e броса́ться, устремля́ться куда-л.hepsi pencereye atıldı — все бро́сились к окну́
ileri atılmak — устремля́ться вперёд
üzerine atılmak — напада́ть на кого-л.
haydutlar yolcuların üzerine atıldılar — банди́ты напа́ли на пассажи́ров
3) -e нача́ть де́лать (что-л.)hayata atılmak — вступи́ть в жизнь
-
4 atılmak
1)2) Д броса́ться; устремля́тьсяgırtlak gırtlağa atılmak — сцепи́ться в дра́ке, схвати́ть друг дру́га за гло́тку
-
5 atılmak
атылу; атлыгу; ташлану -
6 atılmak
v. rush, dash, make a dash, take a step, adventure, burst, dart, embark, embark upon, fling, fly, hurl oneself, launch out into, leap, walk the plank, plunge, rip into, shoot ahead, stand out, stand out against, start in, throw on, throw oneself into -
7 atılmak
Atılmaq; xaric olmaq -
8 atılmak
зыхэдзэн, лъыбэнэн, лъэбанэ -
9 atılmak
"to be thrown; to be discarded; to be dismissed, to get the sack" " kovulmak; to rush, to dash; to attack" " saldýrmak, hücum etmek; to break in on, to burst in upon; to begin, to go into" giriþmek, baþlamak -
10 atılmak
1. to be thrown. 2. to be fired, be shot off. 3. to be discarded. 4. (for cotton) to be fluffed. 5. /a/ to attack. 6. to break into a conversation, speak up. 7. /a/ to begin, go into. -
11 atılmak
atılmaq -
12 ateş ağzına atılmak
броса́ться в пе́кло, ввя́зываться в опа́сное де́ло, рискова́ть [свое́й] жи́знью -
13 dışarı atılmak
быть вы́брошенным нару́жу -
14 ileri atılmak
= ileri çıkmak бро́ситься вперёд -
15 meydana atılmak
броса́ться де́лать (что-л.), вме́шиваться (в какое-л. дело) -
16 ortaya atılmak
а) вступа́ть ( в дело)б) выдвига́ться (о вопросе, предложении и т. п.) -
17 pabucu dama atılmak
-
18 işten atılmak
get the axe, get one's cards, get the sack, get the push -
19 kollarına atılmak
v. fly into smb.'s arms, throw oneself at smb. -
20 pabucu dama atılmak
lose favor
См. также в других словарях:
atılmak — atılmak; (çiçek) açılmak; herhangi bir şey büsbütün aynlmayarak açılmak. I, 21, 193 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
atılmak — den 1) Atma işine konu olmak Tembel olanlar her yerden atılır. 2) e Saldırmak, hücum etmek Düşmanın üzerine atıldı. 3) nsz Bir şeye doğru birden gitmek, birden bir davranışta bulunmak Küçük köpek ince sevinç çığlıkları çıkarıyor, zıplıyor,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
köşeye atılmak — (bir) önem verilmemek, gözden uzakta tutulmak, ilgilenilmemek Böyle bir köşeye atılmak, iktidardan uzak kalmak, diri diri gömülmekti benim için. T. Oflazoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
silah atılmak — silahla vurmaya davranmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ileri atılmak (veya çıkmak) — öne doğru çıkmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
maceraya atılmak — tehlikeli, yorucu, sıkıcı ve ne olacağı bilinmeyen bir işe kalkışmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
talihin kucağına atılmak — kendi kaderine boyun eğmek Bir gelinden ziyade, zalim bir nezri yerine getirmek için talihin kucağına atılmış bir kurbana benziyordu. A. H. Tanpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
tehlikeye atılmak — zarar ve sıkıntılara yol açacak bir davranışta bulunmak Şimdilik sizin tehlikeye atılmanıza hacet yoktur. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
hayata atılmak — geçim sağlamak üzere çalışmaya başlamak Altı yıllık ortaöğretim bitirmek, hayata atılmanın ilk koşulu sayılır orada. A. Erhat … Çağatay Osmanlı Sözlük
pabucu dama atılmak — kendinden üstün birinin çıkmasıyla gözden düşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
meydana atılmak — ortaya çıkmak … Çağatay Osmanlı Sözlük