Перевод: со всех языков на турецкий

с турецкого на все языки

acınacak

См. также в других словарях:

  • acelecilik — is., ği Aceleci olma durumu, ivecenlik Yaya geçidinin yeşilleri yanınca acınacak bir acelecilikle, karşı kaldırımdakilere doğru atıldık. N. Cumalı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bebecik — is., ği 1) Küçük veya acınacak durumda olan bebek 2) Yaşına yakışmayacak davranışlarda bulunan kimse …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • boynu bükük — sf., ğü 1) Zavallı, boynu eğri 2) zf. Üzgün, kırılmış, kimsesiz, acınacak ve yardım bekler durumda, zavallı bir biçimde Umudu kırılınca boynu bükük, ahıra, ineği sağmaya indi. H. E. Adıvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bunalım — is. 1) Doğal bir süreçte birdenbire oluşan aykırılık, bunluk, buhran, kriz 2) Tehlikeli sonuç doğurabilecek gerginlik, buhran, kriz Bunalım anlarında insanın yüreğini, en ürkütücü olasılıklar yoklamaz mı? A. İlhan 3) ruh b. Uyaranlara karşı… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • elim — sf., esk., Ar. elīm Acınacak, acıklı Geçirmiş olduğum elim sergüzeştin ve sefaletin nihayete ermiş olduğu bir gündü. Y. K. Beyatlı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kol — is., anat. 1) İnsan vücudunda omuz başından parmak uçlarına kadar uzanan bölüm 2) Vücudunun bu bölümünü saran bölümü Kara yağız oğlan yalandan gözlerinin yaşını pembe mintanının kollarına siliyordu. O. C. Kaygılı 3) Makinelerde tutup çevirmeye,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ortakçı — is. 1) Başkasının tarlasında çalışarak veya sürüsüne bakarak belli bir anlaşmaya göre ürününe ortak olan kimse, maraba Tarlada ortakçısıyla her gün çalışabilen Şaban, Zeyno nun hâlini acınacak buluyordu. H. E. Adıvar 2) hay. b. Konakçının… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • perişan — sf., Far. perīşān 1) Dağınık, düzensiz, karmakarışık Ne kadar toplasan perişandır / Toplanır saçlarım dağılmak için. C. Şehabettin 2) Acınacak durumda olan, zavallı Omuzlarındaki çamurlu tüfeklerin altında iki büklüm olmuş, yorgun ve perişan ağır …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yüreği katı — sf. Acınacak durumlar karşısında duygusuz kalabilen (kimse) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • zavallı — sf. 1) Acınacak kadar kötü durumda bulunan, mutsuz Zavallıyı saatlerce kendine getiremediler. H. Taner 2) mec. Gücü bir şeye yetmeyen, âciz Bunu idrak etmekten o kadar zavallı ve biçareydi ki. A. H. Tanpınar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • perişan etmek — 1) dağıtmak, düzenini bozmak 2) acınacak duruma getirmek Sonra, fena ruhlu güzel yüzün de insanı perişan eden sihrini de inkâr etmeyeceğim. S. F. Abasıyanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»