-
1 Tanrı
Tanrı s\Tanrı aşkına um Gottes Willen\Tanrı korusun! Gott beschütze [o behüte] !\Tanrı'ya şükür! Gott sei Dank!2) \Tanrı misafiri ein ungebetener Gast -
2 tanrı
tanrı Gottheit f;Tanrı Gott m, (der) Herr;tanrı misafiri unangemeldete(r) Gast;tanrının günü Tag für Tag -
3 tanrı
-
4 tanrı bilimci
-
5 tanrı bilimi
-
6 adına
-
7 aşk
aşk s1) Liebe fbiriyle \aşk yapmak mit jdm Liebe machen\aşka düşmek sich verlieben\aşkını etkilemek için um seiner Liebsten zu imponierenyasak \aşk verbotene Liebekumarda kaybeden \aşkta kazanır ( prov) Unglück im Spiel, Glück in der Liebe2) ( reg)\aşk etmek ( hızla vurmak) hauen; ( tokat) scheuern3) ( fam)\aşka gelmek ins Schwärmen kommen; ( coşmak) (ganz) aus dem Häuschen geraten4) \aşkına um... WillenTanrı [o Allah] \aşkına um Gottes Willen -
8 Çalap
-
9 güç
\güç mevkide kalmak sich in einer schwierigen Lage befindenanlaşılması/kavranılması \güç schwer zu verstehen/begreifençözülmesi \güç bir problem ein schwer lösbares Problem1) Kraft f, Stärke fgücünü yitirmek Kräfte einbüßenbirinin karakter gücü jds charakterliche Stärkedoğaüstü \güçler übernatürliche Kräftevar/son gücüyle mit aller/letzter Kraft2) Macht fsiyasi \güç politische Machtparanın gücü die Macht des GeldesTanrı'nın gücü die Macht Gottesyürütme/yasama/yargı gücü ausführende/gesetzgebende/richterliche Gewalt -
10 hakim
-
11 ilah
-
12 inanmak
vi1) glauben (-e)inanılacak şey değil! es ist nicht zu glauben!buna inan(m) ıyor musun? glaubst du das (nicht) ?ister inan ister inanma, ... ob du es glaubst oder nicht,...sana inanıyorum ich glaube dirsen de buna inanmıyorsun ki! das glaubst du doch selber nicht!( şuna) inanıyorum ki, ... ich bin (davon) überzeugt, dass...2) a. rel glauben (-e an)Allah'a inanıyorum ich glaube an GottTanrı'ya \inanmak an Gott glauben3) trauengözlerine inanamadı er traute seinen Augen nichtkulağına inanmamak ( fam) seinen Ohren nicht trauen -
13 kaim
1) ersetzendbir şeye \kaim olmak etw ersetzen; ( yerine geçmek) an die Stelle von etw treten2) ( Tanrı için) allgegenwärtig -
14 kudret
kudret s -
15 kul
kul s1) Untertan m\kula \kul olan unterwürfig\kulunuz Ihr untertänigster DienerTanrı'nın \kulları Diener Gottes -
16 küfür
1) Fluch m, Schimpfwort nt\küfür savurmak einen Fluch ausstoßen -
17 mabut
-
18 misafir
-
19 Rab
-
20 şükretmek
şükretmek, şükreylemekvi vi1) ( Tanrı'ya) danksagen2) ( minnet duymak)birine \şükretmek jdm Dank schulden
- 1
- 2
См. также в других словарях:
Tanrı — is., öz., din b. Kâinatta var olan her şeyi yaratan, koruyan, tek ve yüce varlık, Yaradan, Allah, Rab, İlah, Mevla, Halik, Hüda, Oğan Birleşik Sözler tanrı bilimi Tanrı kayrası Tanrı misafiri Tanrı vergisi çok tanrıcı kamu tanrıcı … Çağatay Osmanlı Sözlük
tanrı — is. Allah. <Elxan:> Mənim tanrım başqalarına zərər verməz azad diləklərimdir. C. C.. ◊ Tanrı bəndəsi – bax Allah bəndəsi («Allah»da). <Nənəxanım:> <Şaqqulunun> özünün də avara gəzdiyi bəsdir, gedim, bir tanrı bəndəsinin qızını… … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
tanrı bilimci — is., fel. Tanrı bilimiyle uğraşan kimse, ilahiyatçı, teolog … Çağatay Osmanlı Sözlük
Tanrı kayrası — is., fel. Tanrı nın dünya işlerinde beliren iyilik ve bilgeliği … Çağatay Osmanlı Sözlük
Tanrı misafiri — is. Tanınmayan, çağrılmadan kendiliğinden gelen konuk Âdet değildir, kim olursa olsun, Tanrı misafirine adını sormak. A. Erhat … Çağatay Osmanlı Sözlük
Tanrı vergisi — is. Sonradan elde edilmeyip yaratılıştan var olan nitelik, yetenek veya özellik, Allah vergisi Tanrı vergisi bir öz varlığı yoktur insanın, değişmez bir tabiatla sınırlı değildir. A. Erhat … Çağatay Osmanlı Sözlük
tanrı — is., din b. Çok tanrıcılıkta var olduğuna inanılan insanüstü varlıklardan her biri, ilah Birleşik Sözler neden tanrıcı … Çağatay Osmanlı Sözlük
tanrı bilimi — is., fel. Allah ın varlığı ve nitelikleriyle ilgili konuları ele alan bir bilim kolu, ilahiyat, teoloji … Çağatay Osmanlı Sözlük
Tanrı aşkına — Allah aşkına … Çağatay Osmanlı Sözlük
Tanrı korusun — Allah korusun … Çağatay Osmanlı Sözlük
Tanrı yarattı dememek — Allah yarattı dememek … Çağatay Osmanlı Sözlük