-
1 anklopfen
kapıyı çalmak -
2 aussperren
aus|sperrenI vt2) ( Arbeiter) lokavt yoluyla işten uzaklaştırmakII vrsich \aussperren ( aus der Wohnung) kapıyı üstüne çekerek dışarıda kalmak ( aus -) -
3 anklopfen
anklopfen v/i <-ge-, h> kapıyı çalmak;anklopfen bei -in kapısını çalmak -
4 aufmachen
aufmachen <-ge-, h>1. v/t açmak -
5 bumsen
1. v/i <h> fam (pochen) an die Tür bumsen kapıyı yumruklamak; <sn> fam (prallen, stoßen) mit dem Kopf an den Schrank bumsen başını dolaba çarpmak; <h> pop sexuell mit jemandem bumsen b-le düzüşmek2. v/unp <h> es bumste bei Zusammenstoß bir çarpma sesi geldi, bir çarpışma oldu -
6 rütteln
rütteln <h>1. v/t çalkalamak, sallamak2. v/i sarsmak;an der Tür rütteln kapıyı sarsalamak;daran ist nicht zu rütteln! bu tartışma götürmez! -
7 zu
zu [t͜sʊ]1. präp (D) Richtung -e; Ort, Zeit -de; Zweck, Anlass -meye, -mek için;zu Beginn başlangıçta;komm zu mir! bana gel!;sich zu jemandem setzen b-nin yanına (karşısına) oturmak;von Mann zu Mann erkek erkeğe;zu Wasser und zu Lande denizde ve karada;etwas zum Essen yiyecek bir şey;zum Vergnügen zevk için;jemanden zum Präsidenten wählen b-ni başkan(lığa) seçmek;zu 3 Dollar das Kilo kilosu 3 dolara;werden zu olmak, … haline gelmek2. adv (haddinden) fazla;fam zu sein (geschlossen) kapalı;zu sehr çok fazla, fazlasıyla;einer zu viel bir kişi fazla;einer zu wenig bir kişi eksik;ein zu heißer Tag aşırı sıcak bir gün;(mach die) Tür zu! kapıyı kapa!;vier zu zwei dört iki;wir sind zu dritt üç kişiyiz3. konj kann -ebilir; muss -meli, -ecek;es ist zu erwarten beklenebilir; beklenmeli(dir);nicht zu gebrauchen kullanılacak ( oder işe yarayacak) gibi değil;ohne es zu wissen bilmeden -
8 zuwerfen
jemandem einen Blick zuwerfen b-ne bir bakış fırlatmak -
9 anklopfen
-
10 ausschließen
aus|schließenirr vt1) ( durch Verschließen der Tür) kapıyı üstüne kapamak, dışarıda bırakmakder Rechtsweg ist \ausschließen yargı yolu kapalıdır4) ( im Widerspruch stehen) ters düşmek (-e);das eine schließt das andere nicht aus biri diğerine ters düşmez5) ( unmöglich machen) olanaksız kılmak6) ( nicht teilhaben lassen) dışlamak, yoksun etmek [o bırakmak] -
11 fest
2) ( stabil) sağlamdie Tür \fest schließen kapıyı sıkıca kapamak;\fest schlafen deliksiz uyumak4) ( unerschütterlich) kesin;sie ist \fest entschlossen kesin karar vermiş;etw \fest versprechen bir şeyi kesin olarak söz vermek\fest angestellt kadrolu;einen \festen Wohnsitz haben daimî ikametgâhı olmak;keine \feste Arbeit haben temelli bir işi olmamak;es gibt dafür keine \festen Regeln onun için belirli bir kural yoktur6) ( feststehend) sabit -
12 gewaltsam
-
13 scharren
scharren ['ʃarən]der Hund schart an der Tür köpek kapıyı tırmalıyor;mit den Füßen \scharren ayaklarını sürtmekII vt1) ( Loch) eşmek2) (zusammen\scharren) toplamak, bir araya getirmek -
14 Spalt
-
15 werfen
werfen <wirft, warf, geworfen> ['vɛrfən]I vtnicht \werfen! atmayınız!;jdn zu Boden \werfen birini yere atmak;die Tür ins Schloss \werfen kapıyı çarpmak;etw auf den Markt \werfen bir şeyi pazara sürmek;eine Münze \werfen yazı tura atmak;jdn ins Gefängnis \werfen birini hapse atmak;jdn aus etw dat \werfen birini bir şeyden atmak2) ( bilden) yapmak, oluşturmak;die Flüssigkeit wirft Blasen sıvı kabarcık yapıyorII vrsich \werfensie warf sich aufs Bett kendini yatağa attı3) ( sich verziehen) esnemek, yamulmak, çarpılmakIII vi1) a. sport atmak;wie weit kannst du \werfen? ne kadar uzağa atabilirsin?;mit Geld um sich \werfen paraları saçıp savurmak -
16 worauf
\worauf freust du dich am meisten? en çok neye seviniyorsun?;\worauf wartest du noch? başka ne(yi) bekliyorsun?2) ( relativisch) üzerinde;die Bank, \worauf er sitzt üzerinde oturduğu bank;er klingelte, \worauf unverzüglich die Türgeöffnet wurde zili çalması üzerine hemen kapıyı açtılar;\worauf du dich verlassen kannst bundan emin olabilirsin -
17 zuknallen
zu|knallendie Tür \zuknallen kapıyı güm diye kapamak -
18 ausschließen
dışlamakiçeri almamakkapıyı üstüne kapamak -
19 schellen
См. также в других словарях:
kapıyı açmak — 1) bir işe veya bir konuya öncelikli olarak başlamak 2) bir işte başkalarına örnek olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kapıyı büyük açmak — çok masraflı bir işe girişmek veya hesapsız harcamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kapıyı göstermek — kovmak, uzaklaştırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
Allah gümüş kapıyı kaparsa altın kapıyı açar — işi bozulan kişi umutsuzluğa düşmemeli, Tanrı nın onu daha iyi bir işe kavuşturacağına inanmalıdır anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
köpek ekmek veren kapıyı tanır — köpek bile kendisini besleyen yeri bilir, davranışlarıyla duygularını belli eder, insan da bundan ders almalı, gördüğü iyiliği unutmamalıdır anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
sitteisevir kapıyı çevirir — kötü havalarda dışarı çıkmamayı öğütleyen bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
altın anahtar her kapıyı açar — para olduğunda her güçlük yenilebilir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
GALK — Kapıyı kapamak, kapıyı kilitlemek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ISFAK — Kapıyı örtmek. * El ile bir nesneye erişmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
RETC — Kapıyı sürgülemek. Kapının kilitlenmesi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
dayaklamak — kapıyı içeriden emniyete almak,kilitleme … Beypazari ağzindan sözcükler