-
1 yorumlama
-
2 yorumlama
n. explication, exposition, hermeneutics, interpretation -
3 yorumlama
[یوروملاما]تفسیر -
4 yorumlama ile ilgili
adj. exegetic* * *exegetical -
5 yanlış yorumlama
n. misconstruction, misinterpretation, misreading* * *misinterpretation -
6 mantıklı yorumlama
n. dialectic -
7 exegetical
yorumlama ile ilgili -
8 exegetical
yorumlama ile ilgili -
9 tefsir
-
10 interpretation
n. yorum, çeviri, tercüme, yorumlama, canlandırma* * *yorum* * *noun yorumlama, yorum; çevirme, tercüme etme -
11 misinterpretation
n. yanlış yorumlama* * *yanlış yorumlama -
12 شرح
Iشَرَحَ1. açımlamakAnlamı: şerh etmek, açıklamak2. yorumlamakAnlamı: tefsir etmek3. tarif4. anlatmakAnlamı: bir konuda açıklamada bulunmak, bilgi vermek, izah etmekIIشَرْح1. ifadeAnlamı: anlatım2. lebAnlamı: daha söz başlanırken ne denmek istenildiğini çabucak anlamak anlamında, lep3. anlatımAnlamı: bir duygu, düşünce ve konuyu söz veya yazı ile bildirmek4. tevil5. tefsirAnlamı: yorumlama6. şerhAnlamı: açıklama, yorumlama -
13 истолкование
-
14 подтасовка
-
15 произвольный
1) serbestпроизво́льные движе́ния — serbest hareketler
2) keyfiпроизво́льные реше́ния — keyfi kararlar
произво́льное толкова́ние чего-л. — bir şeyi keyfince yorumlama
-
16 exposition
n. sergileme, teşhir, sergi, açıklama, yorumlama* * *açıklama* * *[ekspə'ziʃən]1) (a detailed explanation (of a subject).) açıklama2) (( abbreviation expo) an exhibition: a trade exposition.) sergi -
17 dialectic
adj. diyalektik, mantık————————n. diyalektik, mantıklı yorumlama, mantıksal konuşmaları yürütme sanatı* * *diyalektik -
18 explication
n. izah, açıklama, yorum, yorumlama* * *açıklama -
19 misreading
n. yanlış okuma, yanlış yorumlama* * *1. yanlış okuma (n.) 2. yanlış oku (v.) 3. yanlış okuyarak (prep.) -
20 exegetic
adj. yorumlama ile ilgili
- 1
- 2
См. также в других словарях:
yorumlama — is. Yorumlamak işi, tefsir … Çağatay Osmanlı Sözlük
tefsir — is., Ar. tefsīr 1) Yorumlama Hiçbirini tefsire ve hiçbirinden mana çıkarmaya kimsenin dili varmaz olmuştu. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Yorum 3) din b. Kur an ın surelerini açıklayarak görüşler ileri sürme ve bunları yazma, yorumlama 4) din b. Kur an… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yorumlanmak — nsz Yorumlama işi yapılmak veya yorumlama işine konu olmak, tefsir edilmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
falname — is., esk., Ar. fāl + Far. nāme Fala bakmanın inceliklerini ve yorumlama özelliklerini anlatan kitap … Çağatay Osmanlı Sözlük
oyun — is. 1) Vakit geçirmeye yarayan, belli kuralları olan eğlence Tenis, tavla, dama, çelik çomak, bale oyundur. 2) Kumar Bazıları oyun başından kalkar kalkmaz her şeyi unuturlar. P. Safa 3) Şaşkınlık uyandırıcı hüner Hokkabazın oyunu. Cambazın oyunu … Çağatay Osmanlı Sözlük
şerh — is., esk., Ar. şerḥ 1) Açma, ayırma 2) Bir anlatım veya kitabı açıklama, yorumlama 3) Bir şeyi açıklamak amacıyla yazılmış kitap 4) mec. Açık ve ayrıntılı anlatma Birleşik Sözler muhalefet şerhi Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller şerh etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tabir — is., Ar. taˁbīr 1) Rüya yorma, yorumlama 2) esk. Deyiş, anlatım, ifade Diplomatik lehçede böyle bir tabir yoktur bile. Y. K. Karaosmanoğlu 3) esk. Deyim Müfit için bu kaçmak tabirinin kullanılması da Perviz e dokunmuştu. P. Safa Birleşik Sözler… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yorumlatmak — i Yorumlama işini yaptırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
tabir — (A.) [ ﺮﻴﺒﻌﺕ ] 1. yorumlama. 2. terim … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
tevcîh — (A.) [ ﻪﻴﺝﻮﺕ ] 1. yöneltme, yönlendirme. 2. yorumlama. 3. rütbe verme … Osmanli Türkçesİ sözlüğü