-
1 anlatım
anlatım s1) Aussage falegorik \anlatım das allegorisierende Erzählendolaylı/dolaysız \anlatım indirekte/direkte Redematematiksel \anlatım ein mathematischer Ausdruck -
2 anlatım
anlatım Ausdruck m -
3 anlatım
изложе́ние, растолкова́ние -
4 anlatım
n. manner of telling, expression, strain, verbalism* * *1. expression 2. narration 3. statement 4. wording (n.) -
5 anlatım
vegotin -
6 anlatım
İzahat -
7 anlatım
объясне́ние, растолко́вывание; выраже́ние (чего-л.) -
8 anlatım
αφήγηση, έκφρασί -
9 anlatım
إبداءإبرازإظهارإيضاحبيانتبيانتبيينتجليةتفسرةتفسيرتوضيحشرح -
10 anlatım
1. إبداء [إِبْداء]Anlamı: bir duygu, düşünce ve konuyu söz veya yazı ile bildirmek2. إبراز [إِبْراز]Anlamı: bir duygu, düşünce ve konuyu söz veya yazı ile bildirmek3. إظهار [إِظْهار]Anlamı: bir duygu, düşünce ve konuyu söz veya yazı ile bildirmek4. إيضاح [إِيضاح]Anlamı: bir duygu, düşünce ve konuyu söz veya yazı ile bildirmek5. بيان [بَيَان]Anlamı: bir duygu, düşünce ve konuyu söz veya yazı ile bildirmek6. تبيان [تِبْيَان]Anlamı: bir duygu, düşünce ve konuyu söz veya yazı ile bildirmek7. تبيين [تبيين]Anlamı: bir duygu, düşünce ve konuyu söz veya yazı ile bildirmek8. تجلية [تَجْلِيَة]Anlamı: bir duygu, düşünce ve konuyu söz veya yazı ile bildirmek9. تفسرة [تَفْسِرَة]Anlamı: bir duygu, düşünce ve konuyu söz veya yazı ile bildirmek10. تفسير [تَفْسِير]Anlamı: bir duygu, düşünce ve konuyu söz veya yazı ile bildirmek11. توضيح [تَوْضِيح]Anlamı: bir duygu, düşünce ve konuyu söz veya yazı ile bildirmek12. شرح [شَرْح]Anlamı: bir duygu, düşünce ve konuyu söz veya yazı ile bildirmek -
11 anlatım
exposition, expression -
12 anlatım
exposition, expression. - titremi ling. intonation. -
13 anlatım
[آنلاتیم]1. بیان2. فهم -
14 anlatım bilim
= anlatım bilimi -niстили́стика -
15 anlatım bilimi
-
16 anlatım bilimi
-
17 anlatım biçimi
n. phraseology -
18 anlatım tarzı
n. phrase -
19 açıkça anlatım kabiliyeti
articulateness -
20 dolaylı anlatım
n. indirect speech, periphrasis, roundabout* * *periphrasis
См. также в других словарях:
anlatım — is. 1) Anlatma işi 2) Bir duyguyu, bir düşünceyi, bir konuyu söz veya yazı ile bildirme, ifade Birleşik Sözler anlatım bilimi anlatım tonu … Çağatay Osmanlı Sözlük
anlatım bilimi — is., db. Üslup yöntemlerini ve türlerini inceleyen edebî araştırma ve dil bilimi dalı, stilistik … Çağatay Osmanlı Sözlük
anlatım tonu — is. Anlatımda mantık ve düşünce özelliğine göre oluşan ton … Çağatay Osmanlı Sözlük
formül — is., Fr. formule 1) Genel bir olguyu, bir kuralı veya ilkeyi açıklayan simgeler takımı 2) Bir belgenin yazılacağı biçimi ve ona özgü olan deyimi gösteren örnek Cevap formülü son derece basit idi. F. R. Atay 3) Kalıplaşmış, basmakalıp anlatım 4)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kitabi — sf., esk., Ar. kitābī 1) Kitapla ilgili 2) Kitaba uygun 3) Kitaba bağlı kalan, özgür düşünemeyen (kimse) 4) Düzgün, dil bilgisi kurallarına uygun (anlatım) 5) mec. Kuru, sıkıcı (anlatım) … Çağatay Osmanlı Sözlük
sanat — is., Ar. ṣanˁat 1) Bir duygu, tasarı, güzellik vb.nin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık Bir oyunun on beş gün sürmesi bir sanat hadisesi olduğunu gösterirdi. T. Buğra 2) Belli bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Turkish grammar — This article concerns the grammar of the Turkish language. A companion to this article is Turkish vocabulary. Three features that, together, distinguish Turkish from many other languages are the following: #Turkish is highly agglutinative: its… … Wikipedia
Turkish vocabulary — This article is a companion to Turkish grammar and contains some information that might be considered grammatical. The purpose of this article is mainly to show the use of some of the yapım ekleri structural suffixes of the Turkish language, as… … Wikipedia
Üsküdar American Academy — Infobox Secondary school name = Üsküdar American Academy motto = head label = Director head = Whitman Shepard type = Private Coeducational grades = Prep, 9, 10, 11, 12 students = 620 established = 1876 city = Istanbul country = Turkey campus =… … Wikipedia
açık saçık — sf., ğı 1) Göreneğe aykırı derecede çıplak veya örtüsüz, dekolte 2) Yüz kızartıcı, edepsiz, müstehcen, cinsel çağrışım yüklü (söz, anlatım) Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller açık saçık konuşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
akıcı — sf. 1) Akma özelliği olan 2) ed. Kolay anlaşılabilen, okunabilen, anlamca açık (anlatım), selis Yurdumuzda yirmi yıl kaldığı için akıcı bir Türkçesi var. H. Taner 3) Kesintisiz Birleşik Sözler akıcı ünsüz … Çağatay Osmanlı Sözlük