-
21 юклык
yokluk -
22 afwezigheid
yokluk s -
23 absence
yokluk -
24 dearth
yokluk -
25 in existence
yokluk -
26 nihilism
yokluk -
27 nonappearance
yokluk -
28 nonexistence
yokluk -
29 nothingness
yokluk -
30 poverty stricken
yokluk çeken, yoksul, sefil, zavallı* * *çok yoksul -
31 be in want
yokluk çekmek -
32 be in want
yokluk çekmek -
33 юк булу
yokluk, yok olma -
34 dearth
yokluk, kitlik -
35 destitution
yokluk, yoksulluk -
36 shortage
yokluk, kitlik, sikinti, açik, eksik -
37 gıyap
1. افتقاد [اِفْتِقاد]Anlamı: yokluk, bulunmama2. انتفاء [اِنْتِفاء]Anlamı: yokluk, bulunmama3. انعدام [اِنْعِدام]Anlamı: yokluk, bulunmama4. تغيب [تَغَيُّب]Anlamı: yokluk, bulunmama5. ضياع [ضَيَاع]Anlamı: yokluk, bulunmama6. ضيع [ضيع]Anlamı: yokluk, bulunmama7. غياب [غِيَاب]Anlamı: yokluk, bulunmama8. غيب [غَيْب]Anlamı: yokluk, bulunmama9. فقد [فَقْد]Anlamı: yokluk, bulunmama10. فقدان [فِقْدان]Anlamı: yokluk, bulunmama -
38 adem
1. انقراض [اِنْقِراض]Anlamı: yokluk, hiçlik ve ölüm2. دثور [دُثُور]Anlamı: yokluk, hiçlik ve ölüm3. عدم [عَدَم]Anlamı: yokluk, hiçlik ve ölüm4. فناء [فَنَاء]Anlamı: yokluk, hiçlik ve ölüm5. هلاك [هَلَاكُ]Anlamı: yokluk, hiçlik ve ölüm -
39 kesat
1. جمود [جُمُود]Anlamı: alış verişte durgunluk2. زهادة [زَهَادَة]Anlamı: yokluk, kıtlık3. فاقة [فاقَة]Anlamı: yokluk, kıtlık4. قلة [قِلَّة]Anlamı: yokluk, kıtlık5. كساد [كَسَاد]Anlamı: alış verişte durgunluk6. عوز [عَوَز]Anlamı: yokluk, kıtlık -
40 absence
n. yokluk, bulunmama; dalgınlık; gıyap* * *yokluk* * *1) (the condition of not being present: His absence was noticed.) yokluk2) (a time during which a person etc is not present: After an absence of five years he returned home.) olmayış
См. также в других словарях:
yokluk — is., ğu 1) Yok olma, bulunmama durumu, adem, ademiyet, fıkdan, gaybubet, varlık karşıtı Bin bu derde, yokluğa ve tehlikeye rağmen, gönül avlayan bir Bursa baharı idi. T. Buğra 2) mec. Fakirlik, yoksulluk Doksan yaşına kadar yaşamış, yokluk yüzü… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yokluk eki — is., dbl. 1) Ad soylu kelimelere gelerek herhangi bir nesne veya özelliğe sahip olmama anlamı katan sız, siz eki Ev siz, kalem siz. 2) Bir adın önüne gelerek yok olma durumunu belirten yabancı kökenli ek Namevcut (mevcut olmayan), bipayan (sonu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ADEM-İ SIRF — Yokluk. Mutlak yokluk … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ADEM — Yokluk, olmama, bulunmama. * Fakirlik. (Vücudun zıddı)(Bir zaman küçüklüğümde hayalimden sordum: Sana bir milyon sene ömür ve dünya saltanatı verilmesini, fakat sonra ademe ve hiçliğe düşmesini mi istersin? Yoksa, bâki, fakat âdi ve meşakkatli… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ADEM-İ MEVCUDİYYET — Yokluk. Olmama … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
FIKDAN — Yokluk. * Bir şeyin belirsiz olması. Yitirmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
GAVR-I İN'İDAM — Yokluk çukurunun dibi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KAHT Ü GALÂ — Yokluk. Kıtlık. Fakirlik. * Pahalılık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MA'DUMİYET — Yokluk, ma dumluk, yok olma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
aç köpek fırın duvarı yıkar — yokluk insana her şey yaptırır … Beypazari ağzindan sözcükler
tecillik — yokluk sıkıntı darlık … Beypazari ağzindan sözcükler