-
1 умозаключение
yargı* * *сçıkarsama; yargıумозаключе́ние по анало́гии — benzeşimli çıkarsama
-
2 судебный
-
3 юрисдикция
жyargı yetkisi; yargı alanı -
4 заключение
с1) (мира, союза и т. п.) yapılma, akit (- kdi)заключе́ние догово́ров и конве́нций — anlaşma ve sözleşme yapılması
2) ( лишение свободы) hapsetme; hapis (- psi)бе́гство из заключе́ния — hapisten kaçma
находи́ться в заключе́нии — tutuklu bulunmak
приговори́ть к заключе́нию — hapis cezasına çarptırmak
заключе́ние эксперти́зы — bilirkişi raporu
4) (конец чего-л.) son••в заключе́ние — sonuç olarak
-
5 поверхностный
1) yüz °, yüzey °, yüzeyselпове́рхностный слой по́чвы — toprağın yüz tabakası
пове́рхностная ра́на — sathi yara
пове́рхностное натяже́ние — физ. yüzey gerilimi
пове́рхностное тече́ние — геогр. satıh akıntısı
2) перен. yüzeysel, üstünkörüпове́рхностный подхо́д к фа́ктам — olaylara yüzeysel yaklaşım
пове́рхностное сужде́ние — yüzeysel bir yargı
-
6 поспешный
-
7 суждение
сприйти́ к оконча́тельному сужде́нию — kesin bir yargıya varmak
См. также в других словарях:
yargı — is. 1) Kavrama, karşılaştırma, değerlendirme vb. yollara başvurularak kişi, durum veya nesnelerin eleştirici bir biçimde değerlendirilmesi, hüküm 2) huk. Yasalara göre mahkemece bir olay veya olgunun doğuşuna etken olan sebeplerin de göz önünde… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yargı denetimi — yargı düzeninin sağlanması amacıyla yargı kurulları veya organları tarafından gerçekleştirilen denetim … Hukuk Sözlüğü
yargı erki — yargı gücü ; yargı işini yerine getirebilme gücü … Hukuk Sözlüğü
yargı denetimi — is., huk. Yargı düzeninin sağlanması amacıyla yargı kurulları veya organları tarafından gerçekleştirilen denetim … Çağatay Osmanlı Sözlük
yargı gücü — is., huk. Yargı işini yerine getirebilme gücü, yargı erki … Çağatay Osmanlı Sözlük
yargı alanı — is. Bir mahkemenin yargı yetkisini kullandığı coğrafi yer … Çağatay Osmanlı Sözlük
yargı erki — is., huk. Yargı gücü … Çağatay Osmanlı Sözlük
yargı yolu — is., huk. Mahkemeye başvurma hakkı, muhakeme usulü Vatandaşlıktan çıkarma ile ilgili karar ve işlemlere karşı yargı yolu kapatılamaz. Anayasa … Çağatay Osmanlı Sözlük
yargı — hukuk kurallarının bağımsız ve tarafsız mahkemelerce belli bir olaya uygulanması … Hukuk Sözlüğü
yargı çevresi — is., huk. Bir mahkemenin yargılama yetkisinin sınırlarını belirleyen coğrafi, resmî alan, kaza dairesi … Çağatay Osmanlı Sözlük
yargı organları — is., ç., huk. Yargılama işiyle ilgili kuruluşlar … Çağatay Osmanlı Sözlük