-
1 خطء
Iخَطْء1. yanıltıAnlamı: yanlışlık2. galatAnlamı: yanlış (kelime veya söz)3. falsoAnlamı: yanlış davranış4. hataAnlamı: yanlış, yanlışlık, yanılgı5. gafAnlamı: yersiz, beceriksiz söz veya davranış, pot6. yanlışlıkAnlamı: yanlış davranış7. yanlişAnlamı: bir kurala uymama durumuIIخِطْء1. dalaletAnlamı: sapınç, sapkınlık2. kabahatAnlamı: yakışıksız davranış, çirkin, suç3. günah4. cürümAnlamı: suç, yanlışlık, kusur veya hatadan doğan durum -
2 خطأ
خَطَأ1. galatAnlamı: yanlış (kelime veya söz)2. yanıltıAnlamı: yanlışlık3. falsoAnlamı: yanlış davranış4. gafAnlamı: yersiz, beceriksiz söz veya davranış, pot5. hataAnlamı: yanlış, yanlışlık, yanılgı6. potAnlamı: yanlışlık, hata7. yanlişAnlamı: bir kurala uymama durumu8. yanlışlıkAnlamı: yanlış davranış9. yanılgıAnlamı: yanlış davranış -
3 خطء
cürüm; dalalet; falso; galat; gaf; günah; hata; kabahat; yanıltı; yanlış; yanlışlık -
4 خطأ
falso; galat; gaf; hata; pot; yanılgı; yanıltı; yanlış; yanlışlık -
5 إثم
إِثْم1. vebalAnlamı: günah2. dalaletAnlamı: sapınç, sapkınlık3. kabahatAnlamı: yakışıksız davranış, çirkin, suç4. günah5. cürümAnlamı: suç, yanlışlık, kusur veya hatadan doğan durum -
6 إصر
إِصْر1. ahitAnlamı: kendi kendine söz vererek bir ışı üzerine alma, ant, antlaşma2. bağlantı3. dalaletAnlamı: sapınç, sapkınlık4. ilişkiAnlamı: bağ, münasebet5. irtibatAnlamı: bağlantı6. günah7. kabahatAnlamı: yakışıksız davranış, çirkin, suç8. antlaşma9. linkAnlamı: iletişim dizgesi birliği10. akitAnlamı: sözleşme, mukavele, kontrat11. münasebetAnlamı: ilişki, alâka12. alâkaAnlamı: gönul bağı veya ilgi13. cürümAnlamı: suç, yanlışlık, kusur veya hatadan doğan durum14. cezaAnlamı: üzüntü ve acı veren uygulama -
7 جرم
Iجَرْم1. botAnlamı: küçük gemi2. mavna3. sandalAnlamı: kürekle yürütülen deniz teknesiIIجُرْم1. suçlulukAnlamı: suçlu olma durumu2. dalaletAnlamı: sapınç, sapkınlık3. günah4. cürümAnlamı: suç, yanlışlık, kusur veya hatadan doğan durumجِرْم1. endamAnlamı: boy bos, vücut, beden2. cisimAnlamı: vücut, gövde, beden3. cesetAnlamı: ölü vücut, naaş -
8 جريرة
جَريرَة1. dalaletAnlamı: sapınç, sapkınlık2. günah3. cürümAnlamı: suç, yanlışlık, kusur veya hatadan doğan durum -
9 جريمة
جَرِيمَة1. dalaletAnlamı: sapınç, sapkınlık2. suçlulukAnlamı: suçlu olma durumu3. günah4. suçAnlamı: yasalara aykırı davranış5. cürümAnlamı: suç, yanlışlık, kusur veya hatadan doğan durum -
10 جناح
Iجَنَاح1. koğuşAnlamı: okul, hapishane gibi kalabalık yerlerde, içinde birçok kimsenin yattağı büyük oda2. kanat3. cenahAnlamı: kuş kanadı, yan tarafIIجُنَاح1. dalaletAnlamı: sapınç, sapkınlık2. kabahatAnlamı: yakışıksız davranış, çirkin, suç3. günah4. cürümAnlamı: suç, yanlışlık, kusur veya hatadan doğan durum -
11 حجر
IحَجَّرَsertleştirmekAnlamı: sert bir duruma getirmekIIحَجَر1. yapı taşıAnlamı: yepılarda kullanılan taş2. taşحَجِرkaskatıAnlamı: çok katıIVحِجْر1. tabuAnlamı: yasaklanarak korunan2. dalaletAnlamı: sapınç, sapkınlık3. memnuAnlamı: yasaklanmış, yasak4. gayrimeşruAnlamı: usulsüz, yolsuz, yasaya aykırı5. günah6. cürümAnlamı: suç, yanlışlık, kusur veya hatadan doğan durum7. bağırAnlamı: göğüs -
12 حرام
حَرَام1. tabuAnlamı: yasaklanarak korunan2. dalaletAnlamı: sapınç, sapkınlık3. memnuAnlamı: yasaklanmış, yasak4. gayrimeşruAnlamı: usulsüz, yolsuz, yasaya aykırı5. kabahatAnlamı: yakışıksız davranış, çirkin, suç6. günah7. mukaddesAnlamı: kutsal8. cürümAnlamı: suç, yanlışlık, kusur veya hatadan doğan durum -
13 خطاء
خَطَاء1. galatAnlamı: yanlış (kelime veya söz)2. hataAnlamı: yanlış, yanlışlık, yanılgı3. gafAnlamı: yersiz, beceriksiz söz veya davranış, pot4. falsoAnlamı: yanlış davranış5. yanlişAnlamı: bir kurala uymama durumu -
14 خطيئة
خَطِيئَة1. dalaletAnlamı: sapınç, sapkınlık2. kabahatAnlamı: yakışıksız davranış, çirkin, suç3. günah4. cürümAnlamı: suç, yanlışlık, kusur veya hatadan doğan durum -
15 ذنب
Iذَنَب1. ayak ucu2. ekAnlamı: ilâve, katkı3. eklentiAnlamı: ek durumunda bulunan parça4. kuyrukIIذَنْب1. dalaletAnlamı: sapınç, sapkınlık2. günah3. kabahatAnlamı: yakışıksız davranış, çirkin, suç4. cürümAnlamı: suç, yanlışlık, kusur veya hatadan doğan durum -
16 سقط
Iسَقَط1. galatAnlamı: yanlış (kelime veya söz)2. hataAnlamı: yanlış, yanlışlık, yanılgı3. gafAnlamı: yersiz, beceriksiz söz veya davranış, pot4. falsoAnlamı: yanlış davranış5. sakatat6. yanlişAnlamı: bir kurala uymama durumuIIسَقَطَ1. kapaklanmakAnlamı: yüz üstü düşmek2. devrilmekAnlamı: devirmek ışı yapılmak3. düşmekAnlamı: yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmekسَقْطyaşlıkAnlamı: ıslaklık -
17 سقطة
سَقْطَة1. galatAnlamı: yanlış (kelime veya söz)2. hataAnlamı: yanlış, yanlışlık, yanılgı3. gafAnlamı: yersiz, beceriksiz söz veya davranış, pot4. yanlişAnlamı: bir kurala uymama durumu -
18 سيئة
1. dalaletAnlamı: sapınç, sapkınlık2. günah3. kabahatAnlamı: yakışıksız davranış, çirkin, suç4. cürümAnlamı: suç, yanlışlık, kusur veya hatadan doğan durum -
19 غلط
Iغَلَط1. galatAnlamı: yanlış (kelime veya söz)2. hataAnlamı: yanlış, yanlışlık, yanılgı3. falsoAnlamı: yanlış davranış4. yanlişAnlamı: bir kurala uymama durumu5. yanılgıAnlamı: yanlış davranışIIغَلِطَyanılmakAnlamı: anlamayarak aldanmak -
20 غلطة
غَلْطَة1. galatAnlamı: yanlış (kelime veya söz)2. falsoAnlamı: yanlış davranış3. hataAnlamı: yanlış, yanlışlık, yanılgı4. yanlişAnlamı: bir kurala uymama durumu
См. также в других словарях:
yanlışlık — is., ğı Yanlış davranış, yanlış iş, yanlış sanı, hata Bu hesapta bir yanlışlık olsa gerek … Çağatay Osmanlı Sözlük
hata etmek (veya işlemek) — yanlışlık yapmak, yanılgıya düşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kusur etmek — yanlışlık yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ZELL — Yanlışlık yapma, yanılma. * Ayağı sürçme, kayma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Nokta — ( dot in Turkish) was a Turkish weekly political news magazine launched by Ercan Arıklı on 1 March 1982 as Nokta ve İnsanlar.[1] A year later it became Nokta, and continued thus until 2007 when it was closed under military pressure. In March 2007 … Wikipedia
Sarıkız, Ayışığı, Yakamoz and Eldiven — Sarıkız (Blonde Girl), Ayışığı (Moonlight), Yakamoz (Sea Sparkle), Eldiven (Glove) is the name of alleged Turkish military coup plans in 2004. Contents 1 Plans 2 Authenticity 3 Selected quotes … Wikipedia
barbarizm — is., Fr. barbarisme Bir sözün fonetik veya morfolojik yapısında yapılan büyük yanlışlık … Çağatay Osmanlı Sözlük
butlan — is., huk., Ar. buṭlān 1) Batıl olma durumu 2) Geçersizlik, hükümsüzlük 3) Yanlışlık, haksızlık … Çağatay Osmanlı Sözlük
cürüm — is., rmü, huk., Ar. curm 1) Suç 2) Yanlışlık, kusur veya hata Onun çalışmasını bozan, hassasiyetini körleten her şey cürümdür. H. Taner Birleşik Sözler cürmümeşhut meşhut cürümler mahkemesi … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaypaklık — is., ğı 1) Kaypak olma durumu 2) mec. Sözünde durmazlık, döneklik Kamplar bir kere sınandı mı, kaypaklıklar ister istemez ortadan kalkıyor. T. Uyar 3) mec. Yanlışlık Günümüzde artık, yönetmeliklerin kaypaklıklara destek edilemeyecek kadar açık… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kötü yol — is. 1) Yanlışlık, uygunsuzluk 2) Yasa dışılık Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kötü yola düşmek kötü yola sapmak kötü yola sürüklemek kötü yola saptırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük