-
41 politika
poli'tika Politik f;politika gütmek eine … Politik betreiben ( oder verfolgen);politika yapmak Politik machen; abw über Politik reden;politikayla uğraşmak politisch tätig sein;barış politikası Friedenspolitik f;dış politika Außenpolitik f;iç politika Innenpolitik f -
42 spor
spor1 Sport m; sportlich;spor giyim Sportkleidung f;spor sahası Sportplatz m;sporla uğraşmak Sport treiben;kış sporları Wintersportarten f/pl;su sporu Wassersport m;spor paraşütü Gleitschirm mspor2 BIOL Spore f -
43 abes
а1.1) пустяки́abesle uğraşmak — занима́ться пустяка́ми
2) вздо́р, абсу́рд2.1) бесполе́зный, пусто́й, напра́сный2) вздо́рный, необосно́ванный -
44 alım
1) взя́тие2) поку́пка, заку́пкаalım satım — ку́пля-прода́жа; перепрода́жа; торго́вая сде́лка
mobilya alım satımı ile uğraşmak — торго́вать ме́белью
3) привлека́тельностьalımı yerinde bir genç kız — привлека́тельная де́вушка
-
45 epey(ce)
основа́тельно; изря́дно; о́ченьepey(ce) bir adam — дово́льно ва́жный челове́к
epey(ce) bozuk — си́льно испо́рченный, о́чень плохо́й
epey(ce) parası var — у него́ дово́льно мно́го де́нег
epey(ce) uğraşmak — основа́тельно заня́ться чем
-
46 epey(ce)
основа́тельно; изря́дно; о́ченьepey(ce) bir adam — дово́льно ва́жный челове́к
epey(ce) bozuk — си́льно испо́рченный, о́чень плохо́й
epey(ce) parası var — у него́ дово́льно мно́го де́нег
epey(ce) uğraşmak — основа́тельно заня́ться чем
-
47 filoloji
филоло́гияfiloloji ile uğraşmak — занима́ться филоло́гией
-
48 siyaset
(-ti)а1) поли́тикаsiyaset hayatı — полити́ческая жизнь
siyasetle uğraşmak — занима́ться поли́тикой
2) диплома́тия -
49 abes
1) ( akla ve gerçeğe aykırı) unsinnig\abesle uğraşmak sich mit unnötigen Dingen beschäftigen\abes kaçmak unangebracht [o unpassend] sein, fehl am Platz seinsözleri \abes kaçtı seine [o ihre] Worte waren unangebracht -
50 geçirmek
vtbir şeyi aklından \geçirmek ( fig) etwas durch den Kopf gehen lassenbir şeyi gözünün önünden \geçirmek ( fig) etwas Revue passieren lassen, etwas durchspielen2) ( götürmek) bringen3) ( kaydetmek) eintragen (-e in)belleğe \geçirmek inform abspeichern4) verbringen (-le mit)geceyi beş yıldızlı bir otelde geçirdi er verbrachte die Nacht in einem Fünfsternehotelgününü okumakla \geçirmek den Tag mit Lesen verbringen5) ( takmak) anlegenata koşum \geçirmek dem Pferd das Geschirr anlegenüçüncü vitese \geçirmek in den dritten Gang schalten; ( takmak) den dritten Gang einlegen6) versetzenalarma \geçirmek in den Alarmzustand versetzenharekete \geçirmek in Bewegung setzen, aktivierengüzel bir gün geçirdik wir haben einen schönen Tag erlebtkötü bir hastalık geçirdi er hat eine schlimme Krankheit durchgemacht8) ( bulaştırmak) anstecken (-i mit), übertragen9) ( uğraşmak) beschäftigen (-le mit)11) onu bir elime geçirirsem wenn ich ihn zu fassen bekomme -
51 ilgilenmek
vi1) ( merak duymak) sich interessieren (-le für)okulda ilgilendiği tek ders Almancaydı das einzige Fach, wofür er sich in der Schule interessierte, war Deutsch2) ( uğraşmak) sich beschäftigen (-le mit), sich befassen (-le mit)3) sich kümmern (-le um)çocuklarla ilgilenmiyor er kümmert sich nicht um die Kinder -
52 merak
merak s\merak etmek neugierig sein\meraktan aus Neugier(de)\merakını doyurmak seine Neugier befriedigenbir şeye \merakı olmak eine Vorliebe für etw habenbir şeyi \merakla yapmak etw mit Vorliebe tun\merak etme! keine Sorge!\merak etmek sich Sorgen machen -
53 olur olmaz
-
54 uğraş
-
55 uğraşma
-
56 uğraştırmak
-
57 oynamak
1. احتال [اِحْتالَ]Anlamı: rastgele yön vermek, aldatmak2. تحرك [تَحَرَّكَ]Anlamı: kımıldamak, hareket etmek3. خدع [خَدَعَ]Anlamı: rastgele yön vermek, aldatmak4. لعب [لَعِبَ]Anlamı: vaktı geçirme, eğlenme gibi için bir şeyle uğraşmak -
58 abes
1. useless. 2. absurd, unreasonable. 3. nonsense, absurdity. - kaçmak to be improper. -le uğraşmak to busy oneself with trifles, fool around.
См. также в других словарях:
uğraşmak — le 1) Bir iş üzerinde sürekli çalışmak Muhacir kümeleri arasında, ekmek dağıtmakla uğraşan yaşlıca bir adama seslendi. P. Safa 2) e Bir işi başarmaya çalışmak, iş edinmek İkisi barbut oynuyor, üçüncüsü, en küçükleri, bir çekirgeye sigara içirmeye … Çağatay Osmanlı Sözlük
abesle iştigal etmek (veya uğraşmak) — yersiz, yararsız işlerle vakit öldürmek Yazarlarımızın çoğu yalnızca kendi ürünlerinin ne amaçla üretildiğini sayıp dökerek bir anlamda abesle iştigal ediyorlar. T. Uyar … Çağatay Osmanlı Sözlük
canı ile uğraşmak — 1) ağır hasta olmak, ölüm döşeğinde can çekişmek Kadıncağız canı ile uğraşıyor, sen de eğleniyorsun. R. N. Güntekin 2) büyük sıkıntıya düşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
iştigal etmek — uğraşmak, ilgilenmek, meşgul olmak Otuz senedir tiftik ticaretiyle iştigal ederim. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
mücadele etmek — uğraşmak, savaşmak, çatışmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
pala çalmak (veya sallamak) — uğraşmak, didinmek, çabalamak Üstelik gazetecilikte de yıllarca pala çaldı. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
çengel takmak — uğraşmak veya kötülük etmek için el atmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ewrişmek — uğraşmak, çabalaşmak, bir işin üstüne düşmek; çevirmekte ve bir şeyin altını üstne getirmekte yardım etmek, I, 235, 248 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
kerişmek — uğraşmak, kavga etmek, çeki şmek I, 370; I I, 99, 115 germekte yardım ve yarış etmek II, 98 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
ograşmak — uğraşmak I, 170, 234, 235 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
çabalamak — nsz 1) Güç bir durumdan kurtulmaya uğraşmak 2) Bir işi başarmak için uğraşmak, gayret etmek Çalış, didin, çabala; aklını, bilgini ve emeğini ortaya koy, bir şeyler elde et. T. Buğra Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller çabalama kaptan ben gidemem … Çağatay Osmanlı Sözlük