-
1 uğraşmak
-
2 uğraşmak
vi sich beschäftigen (-le mit) -
3 uğraşmak
занима́ться* * *1) до́лго и мно́го занима́ться чем; мно́го труди́ться над чемbu olmayacak bir iş değil, ancak çok uğraşmak ister — э́то выполни́мое де́ло, но ну́жно мно́го потруди́ться
benim başka işlerim var, bununla uğraşamam — у меня́ други́е дела́, я не могу́ вози́ться с э́тим
-
4 uğraşmak
v. struggle, deal, make an effort, work hard, tussle, endeavor, endeavour [Brit.], fight, wrestle, get at, be occupied in doing, be occupied with doing, engage in, agonize, attack, come at, contend, cope, exert oneself, go in for, grapple, groove--------uğraşmak (biriyle)v. pick on -
5 uğraşmak
bilîn bûn--------bilîn--------lêxebitîn--------pêbilîn--------pêdaketin--------têkoşîn -
6 uğraşmak
Məşğul olmaq -
7 uğraşmak
-
8 uğraşmak
пылъын -
9 uğraşmak
تشاغلكافحناضل -
10 uğraşmak
1. تشاغل [تَشَاغَلَ]Anlamı: sürekli çalışmak2. كافح [كافَحَ]Anlamı: sürekli çalışmak3. ناضل [ناضَلَ]Anlamı: sürekli çalışmak -
11 uğraşmak
"to struggle, to exert oneself, to seek; to fight (with); to deal with" -
12 uğraşmak
1. to strive, struggle, endeavor, exert oneself, put forth an effort, work hard. 2. /la/ to work on, be engaged in, be busy with (a job). 3. /la/ to work hard to help (someone). 4. /la/ to pester, bother, pick on (someone). 5. /la/ to fight with. -
13 uğraşmak
1) məşğul olmaq, çox işləmək; 2) əleyhinə olmaq; bu adam benimle ne diye uğraşıp durur? – bu adam nəyə görə mənim əleyhimə olur?uğraşmaq -
14 boş işlerle uğraşmak
вакчыллану -
15 ara sıra uğraşmak
v. dabble in -
16 bahçe işiyle uğraşmak
v. garden -
17 bir problemle uğraşmak
v. grapple with a problem -
18 bir sorunla uğraşmak
v. grapple with a problem -
19 boşuna uğraşmak
beat the air, run in circles, talk in circles, bay the moon -
20 felsefe ile uğraşmak
v. philosophize
См. также в других словарях:
uğraşmak — le 1) Bir iş üzerinde sürekli çalışmak Muhacir kümeleri arasında, ekmek dağıtmakla uğraşan yaşlıca bir adama seslendi. P. Safa 2) e Bir işi başarmaya çalışmak, iş edinmek İkisi barbut oynuyor, üçüncüsü, en küçükleri, bir çekirgeye sigara içirmeye … Çağatay Osmanlı Sözlük
abesle iştigal etmek (veya uğraşmak) — yersiz, yararsız işlerle vakit öldürmek Yazarlarımızın çoğu yalnızca kendi ürünlerinin ne amaçla üretildiğini sayıp dökerek bir anlamda abesle iştigal ediyorlar. T. Uyar … Çağatay Osmanlı Sözlük
canı ile uğraşmak — 1) ağır hasta olmak, ölüm döşeğinde can çekişmek Kadıncağız canı ile uğraşıyor, sen de eğleniyorsun. R. N. Güntekin 2) büyük sıkıntıya düşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
iştigal etmek — uğraşmak, ilgilenmek, meşgul olmak Otuz senedir tiftik ticaretiyle iştigal ederim. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
mücadele etmek — uğraşmak, savaşmak, çatışmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
pala çalmak (veya sallamak) — uğraşmak, didinmek, çabalamak Üstelik gazetecilikte de yıllarca pala çaldı. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
çengel takmak — uğraşmak veya kötülük etmek için el atmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ewrişmek — uğraşmak, çabalaşmak, bir işin üstüne düşmek; çevirmekte ve bir şeyin altını üstne getirmekte yardım etmek, I, 235, 248 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
kerişmek — uğraşmak, kavga etmek, çeki şmek I, 370; I I, 99, 115 germekte yardım ve yarış etmek II, 98 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
ograşmak — uğraşmak I, 170, 234, 235 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
çabalamak — nsz 1) Güç bir durumdan kurtulmaya uğraşmak 2) Bir işi başarmak için uğraşmak, gayret etmek Çalış, didin, çabala; aklını, bilgini ve emeğini ortaya koy, bir şeyler elde et. T. Buğra Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller çabalama kaptan ben gidemem … Çağatay Osmanlı Sözlük