-
81 put on style
v. tavır takınmak, kibarlık taslamak -
82 an air of arrogance
n. kendini beğenmiş tavır -
83 attitudinize
v. tavır takınmak, poz yapmak, kasılmak, yapmacık davranmak, havalara girmek -
84 histrionics
n. aktörlük, oyunculuk, tiyatro sanatı, yapmacık tavır, sahte davranış, duygu sömürüsü -
85 kindly bearing
n. sevecen tavır, kibar davranış -
86 persona
n. kişi, karakter, takınılan tavır -
87 put on style
v. tavır takınmak, kibarlık taslamak -
88 موقف
ahval; durak; hâl; keyfiyet; konum; tavır -
89 وضع
ahval; aşağılamak; aşağısamak; atmak; doğum; hâl; keyfiyet; konum; koymak; kurtulmak; mevzi; mevki; pozisyon; tavır; vaziyet; yer -
90 Auftreten
Auftreten n <Auftretens; o pl> (Vorkommen) belirme, ortaya çıkma; gewandtes, sicheres usw tavır -
91 Benehmen
Benehmen n <Benehmens; o pl> davranış; tutum; tavır; (Manieren) görgü; terbiye -
92 Einstellung
Einstellung f <-; -en> (Haltung) (zu -e karşı) tavır, tutum; Arbeitskräfte işe al(ın)ma; (Beendigung) durdur(ul)ma, son ver(il)me; TECH ayar, ayarla(n)ma;JUR Einstellung des Verfahrens davanın düşmesi -
93 Gebaren
Gebaren n <Gebarens; o pl> tavır; → Geschäftsgebaren -
94 Gesinnung
-
95 Miene
Miene f <Miene; Mienen> yüz (ifadesi), davranış, tavır;gute Miene zum bösen Spiel machen içine atıp bş-e katlanmak;ohne eine Miene zu verziehen içinden geçeni hiç belli etmeden -
96 Standpunkt
Standpunkt m fig görüş, tavır, bakış açısı;den Standpunkt vertreten, auf dem Standpunkt stehen (, dass) -diği görüşünü savunmak, -diği görüşünde olmak -
97 Stellung
Stellung f <Stellung; Stellungen> (Lage) durum; sozial konum, mevki; (Arbeitsplatz) iş, pozisyon;MIL die Stellung halten mevziini korumak;Stellung nehmen (zu … konusunda) tavır almak;Stellung nehmen für -den yana çıkmak;Stellung nehmen gegen -e karşı çıkmak -
98 Stellungnahme
Stellungnahme f <Stellungnahme; Stellungnahmen> tavır, tutum, görüş -
99 Verhalten
Verhalten n <Verhaltens; o pl> davranış, tutum, tavır -
100 maniera
şekil; tavır
См. также в других словарях:
tavır almak (veya takınmak) — belli bir durum veya davranış biçimini benimsemek, vaziyet almak Bilgin değilim. Onun için yazılarımda da bilgince tavır takınmaktan çekinirim. O. V. Kanık Parçasını söylerken aldığı tavır, insanı gülmekten katıltacak kadar komik. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
tavır — is., vrı, Ar. ṭavr 1) Durum, davranış, vaziyet, hâl Dalgın, düşünceli bir tavırla işini görmeye devam etti. N. Cumalı 2) Büyüklenme Bu adamın tavrı hiç çekilmez. Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller … Çağatay Osmanlı Sözlük
TAVIR — (Tavr) Suret. Hareket, hal, vaziyet. * Bir kerre, bir defa. * İki şey arasındaki had ve fasıla. * Kader. * Miktar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
tavır almak (veya takınmak veya koymak) — (birine karşı) mesafeli davranmak, uzak durmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çehre almak — tavır takınmak Benimle yalnız kalınca yine bir nöbet ağlayıp sızlayacaklarını hissettiğim için çatkın bir çehre almıştım. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
kılınmak — tavır takınmak (kadın), nazlanmak; yapılmak, kılınmak, işlenmek I, 64, 394, 508; II, 156; III, 20 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
ETVAR — (Tavır. C.) Tavırlar, haller, davranışlar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ÇALIM — Tavır, eda. * Kılıcın keskin tarafı, ağzı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
vaziyet almak — 1) belli bir durum veya davranış biçimini benimsemek, tavır almak, tavır takınmak İşgalden sonra Rumların bize karşı nasıl bir vaziyet aldıklarını da pekâlâ biliyorduk. Y. K. Karaosmanoğlu 2) karşı çıkmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
Grup Yorum — Infobox musical artist Name = Grup Yorum Img capt = Grup Yorum, 1991 Img size = 230 Landscape = Background = group or band Birth name = Alias = Born = Died = Origin = Istanbul, Turkey Instrument = Voice type = Genre = Halk Müziği, Protest music… … Wikipedia
Ezginin Günlüğü — ( The Diary of Melody in Turkish) is a Turkish band formed in 1982 in Istanbul by Nadir Göktürk, Hakan Yılmaz, Şebnem Başar, Tugay Başar, Vedat Verter and Emin İgüs. Their first album Seni Düşünmek was released in 1985. All the members except… … Wikipedia