-
21 σέβομαι
saygı duymak, saygı göstermek -
22 esteem
saygi, itibar,saymak, saygi göstermek, deger vermek, takdir etmek; saymak, düsünmek, gözüyle bakmak -
23 do obeisance to
saygı göstermek, hürmet etmek -
24 hold in esteem
saygı göstermek, sevgi beslemek -
25 pay homage to
saygı göstermek, bağlı olmak -
26 do obeisance to
saygı göstermek, hürmet etmek -
27 hold in esteem
saygı göstermek, sevgi beslemek -
28 pay homage to
saygı göstermek, bağlı olmak -
29 hochachten
saygı göstermeksaymak -
30 hold in esteem
saygi göstermek, deger vermek, takdir etmek -
31 venerate
saygi göstermek, tapmak -
32 iplemek
1. أجل [أَجَلَّ]Anlamı: saygı göstermek2. أعظم [أَعْظَمَ]Anlamı: saygı göstermek3. أكبر [أَكْبَرَ]Anlamı: saygı göstermek4. أمجد [أَمْجَدَ]Anlamı: saygı göstermek5. احترم [اِحْتَرَمَ]Anlamı: saygı göstermek6. اعتبر [اِعْتَبَرَ]Anlamı: saygı göstermek7. بجل [بَجَّلَ]Anlamı: saygı göstermek8. شرف [شَرَّفَ]Anlamı: saygı göstermek9. عظم [عَظَّمَ]Anlamı: saygı göstermek10. فخم [فَخَّمَ]Anlamı: saygı göstermek11. كرم [كَرَّمَ]Anlamı: saygı göstermek12. مجد [مَجَّدَ]Anlamı: saygı göstermek13. هاب [هابَ]Anlamı: saygı göstermek14. وقر [وَقَّرَ]Anlamı: saygı göstermek -
33 saymak
1. أجل [أَجَلَّ]Anlamı: saygı göstermek2. أحصى [أَحْصَى]Anlamı: sayısını bulmak3. أعظم [أَعْظَمَ]Anlamı: saygı göstermek4. أكبر [أَكْبَرَ]Anlamı: saygı göstermek5. أمجد [أَمْجَدَ]Anlamı: saygı göstermek6. احترم [اِحْتَرَمَ]Anlamı: saygı göstermek7. احتسب [اِحْتَسَبَ]Anlamı: sayısını bulmak8. اعتبر [اِعْتَبَرَ]Anlamı: saygı göstermek9. بجل [بَجَّلَ]Anlamı: saygı göstermek10. حسب [حَسَبَ]Anlamı: sayısını bulmak11. حصر [حَصَرَ]Anlamı: sayısını bulmak12. شرف [شَرَّفَ]Anlamı: saygı göstermek13. عد [عَدَّ]Anlamı: sayısını bulmak14. عدد [عَدَّدَ]Anlamı: sayısını bulmak15. عظم [عَظَّمَ]Anlamı: saygı göstermek16. فخم [فَخَّمَ]Anlamı: saygı göstermek17. كرم [كَرَّمَ]Anlamı: saygı göstermek18. مجد [مَجَّدَ]Anlamı: saygı göstermek19. هاب [هابَ]Anlamı: saygı göstermek20. وقر [وَقَّرَ]Anlamı: saygı göstermek -
34 respect
n. saygı, hürmet, riayet, uyma, hatır, ayrıcalık gözetme, bakım, ilgi, alâka————————v. saygı göstermek, saymak, hürmet etmek, ilgili bulunmak, uymak, riâyet etmek* * *1. saygı duy (v.) 2. saygı (n.)* * *[rə'spekt] 1. noun1) (admiration; good opinion: He is held in great respect by everyone; He has no respect for politicians.) saygı, hürmet2) (consideration; thoughtfulness; willingness to obey etc: He shows no respect for his parents.) saygı, hürmet3) (a particular detail, feature etc: These two poems are similar in some respects.) bakım, husus2. verb1) (to show or feel admiration for: I respect you for what you did.) saygı duymak2) (to show consideration for, a willingness to obey etc: One should respect other people's feelings/property.) saygı göstermek•- respectably
- respectability
- respectful
- respectfully
- respectfulness
- respecting
- respective
- respectively
- respects
- pay one's respects to someone
- pay one's respects
- with respect to -
35 شرف
Iشَرَّفَ1. ululamakAnlamı: ulu tutmak2. iplemekAnlamı: saygı göstermek3. onurlandırmakAnlamı: kendisine saygı duyulan bir kimse, onur kazandırmak4. şereflendirmekAnlamı: onurlandırmak5. saymakAnlamı: saygı göstermek6. büyütmekAnlamı: büyük duruma getirmekIIشَرَف1. yüz akı2. salahAnlamı: düzelme, iyileşme, iyilik3. haysiyetAnlamı: itibar, onur, değer, şeref4. galebeAnlamı: yenme, yengi5. onur6. şerefAnlamı: onur7. kibarlık8. dürüstlükAnlamı: doğruluk -
36 venerate
v. hürmet etmek, saygı göstermek, tapmak* * *saygı göster* * *['venəreit](to respect; to honour greatly: In some countries, old people are venerated more than in others.) büyük saygı göstermek- veneration -
37 فخم
Iفَخَّمَ1. ululamakAnlamı: ulu tutmak2. iplemekAnlamı: saygı göstermek3. saymakAnlamı: saygı göstermek4. büyütmekAnlamı: büyük duruma getirmekIIفَخْم1. şahaneAnlamı: çok güzel, çok mükemmel2. tantanalıAnlamı: görkemli, gösterişli3. şaşaalıAnlamı: görkemli4. görkemliAnlamı: göz alıcı ve gösterişli, haşmetli5. heybetli6. haşmetliAnlamı: göz alıcı ve gösterişli, görkemli -
38 honour
n. onur, şeref, özsaygı, haysiyet, izzetinefis, saygınlık, namus, övünç, hürmet, misafir ağırlama, büyük koz, golfte başlama vuruşu hakkı————————v. saygı göstermek, onurlandırmak, şeref vermek, onur nişanı vermek, saymak, kabul etmek (çek)* * *1. onur ver (v.) 2. onur (n.) 3. şereflendir (v.) 4. şeref (n.)* * *['onə] 1. noun1) (respect for truth, honesty etc: a man of honour.) şeref, şan2) ((the keeping or increasing of) a person's, country's etc good reputation: We must fight for the honour of our country.) şeref3) (fame; glory: He won honour on the field of battle.) şeref, saygınlık4) (respect: This ceremony is being held in honour of those who died in the war.) anı, hatıra5) (something which a person feels to be a reason for pride etc: It is a great honour to be asked to address this meeting.) şeref, onur, gurur6) (a title, degree etc given to a person as a mark of respect for his services, work, ability etc: He has received many honours for his research into cancer.) nişan, rütbe, paye7) ((with capital: with His, Your etc) a title of respect used when talking to or about judges, mayors etc: My client wishes to plead guilty, Your Honour.) Sayın Yargıc(ım)2. verb1) (to show great respect to (a person, thing etc): We should honour the Queen.) saygı göstermek, hürmet etmek2) (to do, say etc something which is a reason for pride, satisfaction etc to: Will you honour us with your presence at the meeting?) şeref vermek, onurlandırmak3) (to give (someone) a title, degree etc as a mark of respect for his ability etc: He was honoured for his work with the mentally handicapped.) nişan/rütbe/paye vermek4) (to fulfil (a promise etc): We'll honour our agreement.) tutmak, yerine getirmek•- honorary- honourable
- honours
- in honour bound
- honour bound
- on one's honour
- word of honour -
39 zollen
-
40 أجل
IأَجَلecelAnlamı: hayatın sonu, ölüm zamanıIIأَجَلْ1. heAnlamı: ''evet'' anlamında gelir2. hıAnlamı: ''evet'' anlamına gelir3. evetAnlamı: ''öyledir'' anlamına gelir4. tamamAnlamı: evetأَجْل1. içinAnlamı: amacıyla2. ziraAnlamı: çünkü, şundan dolayı3. lehAnlamı: onun için, onun tarafına, ondan yanaIVأَجَلَّ1. ululamakAnlamı: ulu tutmak2. iplemekAnlamı: saygı göstermek3. saymakAnlamı: saygı göstermek4. büyütmekAnlamı: büyük duruma getirmek
См. также в других словарях:
saygı göstermek — saymak, değer vermek Hiç olmazsa yaşına saygı göstermeliydi. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
saygı — is. 1) Değeri, üstünlüğü, yaşlılığı, yararlılığı, kutsallığı dolayısıyla bir kimseye, bir şeye karşı dikkatli, özenli, ölçülü davranmaya sebep olan sevgi duygusu, hürmet, ihtiram İnsanlara saygıyı yitirdin mi yandın bittin, on paralık oldun… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Saygi — Saygı (Türkisch: Achtung, Respekt) ist eine der vier ethischen Kategorien, die für das Wertgefüge in der traditionell islamisch türkischen Kultur von zentraler Bedeutung sind. Sie regelt die Beziehung der Jüngeren zu den Älteren beziehungsweise… … Deutsch Wikipedia
Saygı — (türkisch: Achtung, Respekt) ist eine der vier ethischen Kategorien, die für das Wertgefüge in der traditionell islamisch türkischen Kultur von zentraler Bedeutung sind. Sie regelt die Beziehung der Jüngeren zu den Älteren beziehungsweise der… … Deutsch Wikipedia
sıra saygı gözetmek — karşılıklı saygı göstermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tazim etmek — saygı göstermek, ululamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
TEKRİM — Hürmet ve tazim göstermek ve görmek. Saygı göstermek, lütuf ve kerem icrasında bulunmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
eteklemek — i 1) Birinin eteğini saygı göstermek amacıyla öpmek veya öper gibi yapmak Sedirin yanına varıp hanımı etekledi. E. E. Talu 2) mec. Yaranmaya çalışmak, dalkavukluk etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
iplemek — i, argo Saygı göstermek, değer vermek Hadi müşteriyi iplediğin yok, patrona ne demeye boş verirsin! R. Ilgaz Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller iplememek … Çağatay Osmanlı Sözlük
izafeten — zf., esk., Ar. iżāfeten 1) Bir şeye veya kimseye bağlanarak, dayanarak, ilişik olarak, mal edilerek 2) Saygı göstermek amacıyla, bir kimsenin adına Bu caddenin adı filana izafeten verildi … Çağatay Osmanlı Sözlük
salat — is., din b., Ar. ṣalāt 1) Namaz 2) Hz. Muhammed in adı anıldığında saygı göstermek için okunan dua Birleşik Sözler salatüselam … Çağatay Osmanlı Sözlük