-
1 sallamak
vt1) schaukelnbirine baş \sallamak jdm zunickenşaşkın şaşkın başını \sallamak verwundert den Kopf schüttelnbaltayı \sallamak die Axt schwingen4) wedelnkuyruğunu \sallamak mit dem Schwanz wedeln5) winken (mit)el/mendil \sallamak mit der Hand/einem Taschentuch winkenbirine el \sallamak jdm zuwinkenbir şeyi \sallamak etw vor sich her schieben -
2 sallamak
sallamak v/t schaukeln; (mit dem Taschentuch) winken; (mit den Beinen) schlenkern; fig Sache in die Länge ziehen; fam jemandem eine runterhauen;başını sallamak mit dem Kopf nicken;hayır diye başını sallamak den Kopf schütteln;el sallamak winken -
3 sallamak
кача́ть маха́ть раска́чивать трясти́* * *-i1) кача́ть, раска́чивать; колеба́тьbaşını sallamak — кива́ть голово́й
beşik sallamak — кача́ть лю́льку
2) разма́хивать, маха́тьbayrak gibi sallamak — разма́хивать как фла́гом
el sallamak — махну́ть руко́й
kuyruk / kuyruğunu sallamak — маха́ть хвосто́м
3) разг. затя́гивать, оття́гивать ( дело)4) арго влепи́ть / дать пощёчину -
4 sallamak
В1) кача́ть, раска́чивать; колеба́ть; маха́ть; виля́ть (хвостом); потряса́ть (кулаками)başını sallamak — кача́ть (кива́ть) голово́й
bayrak gibi sallamak — разма́хивать чем-л, как фла́гом
beşik sallamak — кача́ть лю́льку
el sallamak — маха́ть руко́й
2) затя́гивать, оття́гивать (дело); тяну́ть (время)işimi bir hafta salladılar — они́ тяну́ли с мои́м де́лом неде́лю
-
5 sallamak
v. shake, swing, rock, wag, wave, waggle, agitate, brandish, flap, flirt, flourish, jog, joggle, jolt, roll, switch--------sallamak (baş)v. nod--------sallamak (kafa)v. bob -
6 sallamak
bulamaq, yelləmək; başını sallamak – başını bulamaqbulamaq, yelləmək -
7 sallamak
айкалдыру; чайкау -
8 sallamak
шатать, качать, раскачиватьİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > sallamak
-
9 sallamak
hejandin--------raweşandin--------werdan -
10 sallamak
гъэхъыен/ гъэхъеин, ГЪЭСЫСЫН, ГЪЭКЪЫРКЪЫН -
11 sallamak
гъэхъыен, гъэсысын, егъэсысы, къегъэсысы, -
12 sallamak
خضرجهزهزز -
13 sallamak
1. خض [خَضّ]2. رج [رَجّ]3. هز [هَزَّ]4. هزز [هَزَّزَ] -
14 sallamak
"to swing, to sway, to dangle; to rock; to shake, to wave, to wag, to brandish, to waggle; to wobble; to leave in suspense; to make up" -
15 sallamak
"1. /ı/ to wave or wag (something) (from side to side). 2. /ı/ to rock; to swing; to cause (a building) to sway or shake. 3. /ı/ to nod (one´s head). 4. /ı/ to put off, postpone. 5. /ı/ to brandish (a sword). 6. /a/ slang to hit (someone), give (someone) a punch or a sock (with one´s fist)." -
16 kafa sallamak
kafa sallamak (olumlu)v. nod--------kafa sallamak (olumsuz)v. shake one's head -
17 kuyruk sallamak
v. fawn--------kuyruk sallamak (at vb.)v. whisk -
18 parmağını sallamak
parmağını sallamak (kızmak)v. shake one's finger -
19 Ahfeşin keçisi gibi başını sallamak
одобри́тельно кива́ть голово́й, не вника́я в суть де́ла -
20 kafa sallamak
кива́ть голово́й
См. также в других словарях:
sallamak — i 1) Düzenli bir biçimde ve hep aynı doğrultuda hareket ettirmek Sen yine anahtarını çıkar, salla, eğlendir. H. E. Adıvar 2) Uydurmak, kafadan atmak 3) Sarsmak 4) mec. Beklenmedik bir başarı kazanmak Seçimlerde Ankara yı salladı. 5) mec. Zor… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kafa sallamak — 1) ikaz etmek için başını iki yana veya öne arkaya hafifçe eğmek 2) baş sallamak 3) doğru veya yanlış her şeye evet demek … Çağatay Osmanlı Sözlük
beşiğini sallamak — çocukluğundan veya çok eskiden tanımak, büyümesine hizmet etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kavuk sallamak — (birine) bir kimseye yaranmak için onun söz veya davranışlarını uygun bulmak, onaylamak Boş bulundun, oğlum, hiç olmazsa bir iki saat kavuk sallayacaksın. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
pala çalmak (veya sallamak) — uğraşmak, didinmek, çabalamak Üstelik gazetecilikte de yıllarca pala çaldı. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
direksiyon sallamak — argo motorlu taşıt kullanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaşık sallamak — yemek yemek Gençler tarhana aşına kaşık salladılar. N. Araz … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuyruk sallamak — yaltaklanmak Gül gibi yavrusunu bırakıp da evlenecekmiş. Kuyruk sallaya sallaya oğlumu öldürttü. Y. Kemal … Çağatay Osmanlı Sözlük
mendil sallamak — birini uzaktan mendil sallayarak selamlamak veya uğurlamak Arabalar yaklaşıyor, mendil sallayalım mı? A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
kılıç sallamak — kılıç ile dövüşmek, düşman üzerine kılıçla saldırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
baş sallamak — (her şeye) karşısındakinin her sözünü uygun bulur görünmek … Çağatay Osmanlı Sözlük