-
1 sızmak
-
2 sızmak
-
3 sizmak
1) (baraj, kap gibi bir şeyden sizmak)кIэжъун/ щIэвын; кIэжъукIын/ щIэвыкIын, кIижъун/ щIивын; кIижъукIын/ щIивыкIын3) (bir şeyin altından dışarıya gizlice sizmak) чIэкIошъын/ щIэкIуэщын; чIэкIошъыкIын/ щIэкIуэщыкIын4) (emekleyerek/sürünerek kalabalığa, ekin, ot, kum, deniz, çamur vb bir şeye sokulmak) хэцохъон/ хэпшъхьэн;, хэкIошъэн/ хэкIуэщэн5) (kalabalık, ekin, ot, kum, deniz, çamur gibi bir şeyin içinde eriyip kaybolmak) хэгъошъэн/ хэгъуэщэн; хэткIуахьын, хэткIухьан/ хэткIухьэн -
4 sızmak
проса́чиваться сочи́ться* * *1) проса́чиваться; сочи́ться; протека́тьkan sızıyor — кровь сочи́тся
küpten su sızıyor — кувши́н протека́ет
panjurlardan ışık sızıyor — че́рез ста́вни пробива́ется свет
2) проса́чиваться, проника́ть (о слухах, сведениях)3) та́йно прони́кнуть в стан проти́вника4) незаме́тно уйти́, тайко́м смы́ться5) отключи́ться, впасть в беспробу́дный сонilâcı konyağa döktüm. Iki saat sonra Süleyman sızdı — я накапал в коньяк лекарство. Че́рез два часа́ Сулейман отключи́лся
-
5 sızmak
агу; ләх булу -
6 sızmak
капать, просачиваться, протекать, сочитьсяİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > sızmak
-
7 sızmak
v. leak, ooze, leak out, ooze out, seep, trickle, infiltrate, creep, effuse, emanate, escape, exude, filter out, percolate, permeate, run, run out, transpire, transude, weep -
8 sızmak
ji xwe ve çûn--------çizirîn -
9 sızmak
къибзэн, къебзэ, пыткIун -
10 sızmak
Zeichnen, gravieren -
11 sızmak
ترشح -
12 sızmak
ترشح [تَرَشَّحَ]Anlamı: yavaş, yavaş akmak, çıkmak -
13 sızmak
"to leak, to ooze, to exude; to permeate; to seep, to escape; (sýr) to leak out; to infiltrate" -
14 sızmak
"1. /dan/ to trickle out of/through; to leak or seep from/through; /a/ to trickle into; to leak into; to ooze, exude. 2. (for a secret) to leak out, become known. 3. /a/ to infiltrate, enter (a place) unobtrusively. 4. to pass out (after getting drunk)." -
15 sızmak
sızmaq -
16 deriden sızmak
v. transude -
17 dışarı sızmak
v. ooze out -
18 altına su sızmak
псыкIэбзэн -
19 aralarına sızmak
хэкIошъэн, зыхэгъэкIодэн -
20 zıbarmak
1. انتشى [اِنْتَشَى]Anlamı: uyumak, çok içip sızmak2. ثمل [ثَمِلَ]Anlamı: uyumak, çok içip sızmak3. سكر [سَكِرَ]Anlamı: uyumak, çok içip sızmak4. مات [ماتَ]Anlamı: ölmek, gebermek5. نشي [نَشِيَ]Anlamı: uyumak, çok içip sızmak6. هلك [هَلَكَ]Anlamı: ölmek, gebermek
- 1
- 2
См. также в других словарях:
sızmak — sızmak, erimek; (güneş) belirmek, ucu görünmek; arıklamak, zayıflamak II, 9, 10; III, 182 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
sızmak — nsz, ar 1) İnce aralıklardan veya gözeneklerden az miktarda ve belli olmadan yavaş yavaş akmak, çıkmak Cam kenarlarından sızacak esintiyle hasta olacağından korkar. S. Birsel 2) Gizli tutulan haber, sır vb. şeyler duyulmak, yayılmak 3) Herhangi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sızmak — nakş ve hak etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
azımak — sızmak; gürültüden ağır duyar olmak, II I, 253 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
NEŞF — İçmek, suyu emerek içmek. * Sızmak. Sünger gibi sızmak. * Suyu çekmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
almak — i, ır 1) Bir şeyi elle veya başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı. N. Cumalı 2) i, den Bir şeyi veya kimseyi bulunduğu yerden ayırmak Çocuğu okuldan aldı. 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaçmak — e, ar 1) Hızla koşup bir yere saklanmak Bir tehlike sezdiğin anda hemen eve kaçarsın. H. R. Gürpınar 2) nsz Kimseye bildirmeden bulunduğu yerden ayrılmak, firar etmek Silahını hatta başındaki şapkasını bırakıp kaçıyor. R. E. Ünaydın 3) den… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sızma — is. 1) Sızmak işi 2) Kapı, pencere aralıklarından oda havasının değişmesi 3) sf. Sızdırılmış Sızma zeytinyağı … Çağatay Osmanlı Sözlük
zıbarmak — nsz 1) Ölmek, gebermek Kulağından tutup atarız içeriye, zıbarana kadar kalır orada. T. Yücel 2) hkr. Uyumak, çok içip sızmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
su etmek — den. bir geminin içine herhangi bir yerinden su girmek veya su sızmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
siñişmek — çekilmek; başkasının parçaları arasına sinip sızmak (akarlar için) III, 394 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini