-
21 sürekli don
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > sürekli don
-
22 sürekli hareket
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > sürekli hareket
-
23 sürekli ısıtma
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > sürekli ısıtma
-
24 sürekli kar sınırı
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > sürekli kar sınırı
-
25 sürekli kaynak derzi
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > sürekli kaynak derzi
-
26 sürekli kiriş
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > sürekli kiriş
-
27 sürekli plak
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > sürekli plak
-
28 sürekli salınım
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > sürekli salınım
-
29 sürekli temel
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > sürekli temel
-
30 sürekli test
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > sürekli test
-
31 sürekli titreşim
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > sürekli titreşim
-
32 sürekli üretim
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > sürekli üretim
-
33 sürekli yük
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > sürekli yük
-
34 sürekli akım
continuous current -
35 sürekli akış
continuous flow -
36 sürekli akış sulaması
continuous flow irrigation -
37 sürekli aynı rolü ver
typecast -
38 sürekli besleme
continuous feed -
39 sürekli çaprazlama
continuous crossing -
40 sürekli çarpım
continued multiplication
См. также в других словарях:
sürekli — sf. 1) Kesintisiz olarak süren, kalıcı, devamlı, baki, daimî 2) zf. Uzun süreli olarak, daima 3) dbl. Ötümlü Birleşik Sözler sürekli ünsüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
sürekli ünsüz — is., dbl. Ötümlü ünsüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
sürekli edim — borçluyu belli bir süre, belli davranış ya da davranış biçimleri ile bağlı bulunmakla yükümlü kılan edim … Hukuk Sözlüğü
yıl on iki ay — sürekli olarak, sürekli bir biçimde … Çağatay Osmanlı Sözlük
bahtı kara olmak — sürekli olarak talihi yaver gitmemek, mutsuz olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
bukalemun gibi renkten renge girmek — sürekli düşünce değiştirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
daim etmek (veya eylemek) — sürekli kılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
didişip durmak — sürekli olarak birbirini hırpalamak Böylece, Serdar la didişip durmak derdinden de kurtulmuştu. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
dolanıp durmak — sürekli olarak aynı yerde gezinmek Dolap beygirinin en büyük şansı gözlerinin bağlı olmasıdır; böylece aynı çember içinde dolanıp durduğunun farkında olmaz. A. Ümit … Çağatay Osmanlı Sözlük
hıçkırık tutmak — sürekli olarak hıçkırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kanayan yara olmak — sürekli sıkıntı, üzüntü ve zarar veren bir durumda olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük