Перевод: со всех языков на все языки

со всех языков на все языки

parıldamak

См. также в других словарях:

  • parıldamak — nsz 1) Işık saçmak, parlamak Suların kenarında Sarayburnu içli, hisli ve sırlı bir nur içinde parıldar. A. Ş. Hisar 2) mec. Gelişmek, yükselmek İnsan sanatında ilerledikçe parıldar. S. F. Abasıyanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • işnamak — parıldamak, çakmak, yıldırım çakmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • İLTİMA' — Parıldamak. Işıldamak. * Kapıp almak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • balkımak — nsz, hlk. 1) Parlamak, parıldamak 2) Şimşek çakmak 3) Su halkalanmak, dalgalanmak 4) Organ, kesik kesik ağrımak, sancımak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çakmak — 1. i, e, ar 1) Vurarak sokup yerleştirmek Çiviyi tahtaya çakmak. 2) Çivi ile tutturmak İsa nın ruhu eğer bugün içinden çıkmış olduğu yere inerek bu sahneyi görseydi, kim bilir patriklerini hangi oduna çakardı. F. R. Atay 3) Kazık çakıp hayvan… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gümüşlenmek — nsz 1) Gümüşle kaplanmak 2) mec. Gümüş gibi parıldamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ışıldamak — nsz Titrek, parlak bir ışık saçmak, parıldamak Kızın yolunu beklerken karardıklarını, gölgelendiklerini, sonra kız gelince sevinçle ışıldadıklarını görmüştü. N. Cumalı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • parıldama — is. Parıldamak işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yalabımak — nsz, hlk. 1) Parıldamak, parlamak, ışıldamak 2) Şimşek çakmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yanmak — nsz, ar 1) Birleşiminde karbon bulunan maddeler, ısı ve ışık yayarak kül durumuna geçip yok olmak Yanan ormanların yerine yeni orman yetiştirilir... Anayasa 2) Ateş durumuna geçmek, tutuşmak Kömür yandı. Ocaktaki odun yandı. 3) Isı, ışık veren… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yıldıramak — nsz, hlk. Parıldamak Yaz gecesi semalarında yıldırayan şimşekler gibi. Halikarnas Balıkçısı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»