-
1 رصاص
kurşun -
2 ołów
kurşun -
3 lood
kurşun s -
4 qurğuşun
kurşun -
5 Bleie
kurşun -
6 bleiern
kurşun -
7 Կապար
KurşunՀայերեն թուրքերեն բառարան (Armenian-Turkish dictionary) > Կապար
-
8 կապար
kurşunՀայերեն թուրքերեն բառարան (Armenian-Turkish dictionary) > կապար
-
9 qurğuşun
kurşun -
10 olůvko
kurşun -
11 грузило
-
12 пулевой
kurşun °пулевое ране́ние — kurşun yarası
соревнова́ния по пулево́й стрельбе́ — atıcılık yarışmaları
-
13 тяжеленный
-
14 пуленепробиваемое стекло
kurşun geçmez cam, kurşun geçirmez camТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > пуленепробиваемое стекло
-
15 свинцовый сурик
kurşun kırmızısı, kırmızı kurşun oksidi, sülügenТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > свинцовый сурик
-
16 lead poisoning
kurşun zehirlenmesi* * *kurşun zehirlenmesi -
17 lead coated
kursun kapli, kursun örtülü -
18 leaden
kursun, kursundan; kursun gibi; kursuni, gri -
19 sheet lead
kursun levha, levha kursun -
20 납
kurşunKurşun
См. также в других словарях:
kurşun — is., kim. 1) Atom numarası 82, atom ağırlığı 207,21, yoğunluğu 11,3 olan, 327,4 °C de eriyen, yumuşak ve bükülgen, mavimtırak esmer renkte bir element (simgesi Pb) 2) sf. Bu elementten yapılmış Kurşun boru. 3) Tüfek, tabanca vb. hafif ateşli… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kurşun tutmak — (bir şeyi veya bir kimseyi) kurşuna hedef olmak, kurşun değecek gibi olmak Çatın arkadaşlar da atları çatın / Kurşun bizi tutuyor sipere yatın. Halk türküsü … Çağatay Osmanlı Sözlük
kurşun atmak — 1) silahla mermi atmak Yarın, öbür gün Arap çeteleri ile sarılacaksınız, Peygamberin yeşil kubbesine kurşun atacaklar. F. R. Atay 2) mec. düşmanlık etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kurşun dokunmak — mermi isabet etmek Suriye de bel kemiğine bir kurşun dokunmuştu. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
kurşun gibi — çok ağır Gurbet acısı kurşun gibi içine çökmüştü şimdi. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
kurşun yağdırmak — çok sayıda kurşun atmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kurşun yağmuruna tutmak — (birini veya bir şeyi) çok sayıda ve sürekli kurşun atmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kurşun erimi — is. Merminin en çok ulaşabildiği uzaklık … Çağatay Osmanlı Sözlük
kurşun grisi — is. 1) Koyu gri renk 2) sf. Bu renkte olan … Çağatay Osmanlı Sözlük
kurşun kalem — is. İçi grafitli, yazısı kolayca silinebilen, değişik biçimleri olan bir tür kalem … Çağatay Osmanlı Sözlük
kurşun otu — is., bit. b. Diş otu … Çağatay Osmanlı Sözlük